HİKMET HAVUZU
Dünya için
dünyada kalacağın kadar çalış,
Allah-ü Teala’ya muhtaç olduğun kadar itaat et,
Cehenneme dayanabileceğin kadar günah işle
(HADİS-İ ŞERİF)
İnsanları çekiyor cümle cümle, tek tek ölüm.
burada
yoktur ebedî kalım,
son nefeste
bunalım
Sözümü dinle, Hak yolundan çıkma
(A.M.İ. – 28.10.1982)
Mübarek zât; az uyur az yerdi
Hâkk’ı söyler, sabrı tavsiye ederdi
Dâim Kur’ân okur,
kitap mütalaa ederdi
Her hâli insanlara örnekti
Hayatta iken insanların çoğu onu bilmek gerekti
Şu anda olduğu
gibi hayatında da çok mübarekti
İnsana ölçü takvâ iledir akıl varsa başta
Aç gözünü ibretle
bak burası kabirdir işte
İnsanlara hizmet etmekti onun her türlü kastı
Son okuduğu âyetin son cümlesi : “O, ne güzel Mevlâ,
O ne güzel dosttu”
“Ey benim ehl-i beytim, size olsun elvedâ” deyince
15 Nisan 1962 sabahı teslim oldu Rabbisine
gün doğmadan önce
(rahmetullâhi
aleyh)
(Merhûm mağfur Muhammed Zühdü (k.s.)
Hazretlerinin türbesinin giriş bölümünde O’na
âit olan Kur’ân-ı Kerîm’in altında bulunan şiir)
--
Şu tarihte Kur’ân torbası tam 73 yaşında
O zâtın asılı dururdu dâim yanı başında
Elinin değmediği zaman yoktu yazında kışında
O zât tefekkür-ü ilâhî ile yaşardı her işinde
Onun işi insanları
ıslah etmekti, gitmezdi dünya peşinde
Şu torbanın değeri çok büyük tarihi bir eser
Kıymetini bilen ne güzel, bilmeyen gâfil gezer
İyi ol iyi yaşa günahlardan et hazer
Oku ruhuna
sevinir, melekler sevabını yazar
(Merhûm mağfur Muhammed Zühdü (k.s.)
Hazretlerinin türbesinin giriş bölümünde O’na âit olan
Kur’ân-ı Kerîm torbasının (kılıfının) altında bulunan şiir)
Hâkim Güngör Bey sebep oldu türbeye
Ne rüya ne de
başka şey, anca mânevî duygu mânevî terbiye
Merhum Hoca Efendi’ye dedikodu ettiler çok
Böyle edenlerin ya
âhiret inancı az ya inadı çok
Böyle söylediler, söylediler de yine geldiler türbeye yakın
Sözlerine
kendileri de inanmadı, şu hâle şu duruma bakın
Dedirir bir gün Cenâb-ı Hâk, suç bende hata bende
Dilleri söylemese
de hâlleri diyor; af sende, kerem sende
Ey hayatta olanlar! Ölülerin arkasında gıybet etmeyin,
en ziyade dillerinizle
Bir gün bunun cezasını pek acı ödersiniz, o zaman
çırpınacaksınız ellerinizle
Hayattan geçenlerle helâlleşmek çok zor olur
Buna imkân
bulamayınca âhirette yerin ateşten kor olur
Yakınıyım, garabetim var, ahvâdıyım, damadıyım,
mânevi evlâdıyım, talebesiyim deme
Hasebin nesebin
seni kurtarmaz, var mı ihlâslı amel-i kadime
Eğer bu yoksa, düzelt kendini can tende iken
Hiç olmazsa hoş geçin hayatta olanlarla, helâlleş f
ırsat elde iken
Kendi bildiğine salıverme dilini, onun yeri ağız
içinde boşluktur
Eğer ona hâkim olmaz isen, dünyada âhirette
durumun nâhoşluktur
Dilin, elin, ayağın, gözün, kulağın sana bir emanettir
Bunlara hâkim olmaz isen, emânete riâyetsizlik
en büyük hıyânettir
Ey insan! Ne olduğunu düşün, çok ağır ilâhi
emanet var sırtında
Yaşım gençtir zamanı var deme, yaşın ya geçmiştir
ya kırkında
Hatalarına günahlarına tövbe et, bir gün kendini
ölü bulursun, olamazsın farkında.
Sebep olanlar ile mânen, mâlen, cismen,
ceseden ihlâs ile çalışanlardan Allah râzı olsun
Hasedinden dolayı çekemeyenler ile iyiliğini
iptal edenlerin şerrinden Rabbim korusun
Burada medfûn bulunan merhûm mağfur
Muhammed Efendi (ks)’nin ruhuna bir fâtiha.
Kabri nûr ile
dolsun.
(Merhûm mağfur Muhammed Zühdü (k.s.)
Hazretlerinin türbesinin bulunduğu odadaki şiir)
Bir mevsim mîsâli gelen gidiyor,
Ömür ağacını zaman buduyor,
Ecel peşimizden bizi güdüyor,
Ecelin hakkından geleni göster.
Az yaşa çok yaşa, ölümdür âhir,
Dünya bir konaktır, gelen bir misafir,
Gafletle harcama, ömrün cevahir
Cevahir kadrini bileni göster.
Zaman yol, bu yolun yıllar kervanı,
Bu yolda kervanın biter dermanı,
Her geçen ânımız ömrün ziyanı,
Kaybolan her ânı bulanı göster.
(A.M.İ. -1989)
Yâdında mı doğduğun o günler,
Sen ağlarken gülerdi âlem.
Öyle bir ömür sür ki dünyada,
Sen gülerken ağlasın âlem.
Kalbe tercümandır dil,
Zararlıdır kalbe o dil,
Zararına da kimse vâkıf değil.
Hangi güzel yüzdür ki,
Sonunda toprak olmadı?
Hangi tatlı gözdür ki,
Sonunda yere akmadı?
(A.M.İ. -1997)
Elinle çalış dünyaya
Kalbinle yanaş Mevlâya
Sonunda dönüş Allah (c.c.)’a
Dönüşün mübarek
olsun.
Dil kimseyi incitmesin,
Mideye haram girmesin,
Gönül evi kirlenmesin,
HÂK(c.c.) evini
temiz bulsun.
İbadette rıza gözet,
Her canlıya merhamet et,
İradeni Hâkk (c.c.)’a yönelt,
Gönlün huzur ile
dolsun.
(A.M.İ. - 2002)
Ey İnsan!
Aşağıdaki dört nasihat ile amel edersen,
hem fânide fâni hayatını hem bâki
hayatını kurtarmış
olursun.
Her günahtan kendini hıfzu himâye et,
Nefse verme emân.
Allah evi olan kalbe,
Girmesin sevdiğin dünyan.
Her işe vekil et Rabbini,
Olursun rahat ve emân.
Şu fâni âlem bir saattir,
O saati ibadetle eyle temâm
Ey İnsan!
Daima faydalı ol âlem-i beşere
İhlâsın varsa ektiğin her tohum yeşere
Senden faydalanan ister alem-i insan olsun ister
alem-i haşere
Mahlûkâtına Rabbim (c.c.) öyle yapmaz mı?
İnsanoğlu bundan örnek kapmaz mı?
İbret alanlara bu mânâlı sözler yetmez mi?
Her neyi görürsen mânevî gözünle bak,
Her zâhirî görünende saklıdır esrâr-ı hâk
Dilin inkâr etse de vücûdun der Hâkkım Hâk
(A.M.İ. -1997)
İmanını ibadet fenerine koy,
Işığı sönmesin.
İbadetini ihlâs kemerine koy,
Sevabı kaymasın.
İradeni, sağlam bilgilerle süsle,
Hasta olmasın.
Kalbini zikirle fikirle besle,
Paslı kalmasın.
Allah (c.c.)’ın verdiğine razı olan,
Dünya ve âhirette rahat eder.
İnsanların şerrinden uzak kalan,
Dünya ve âhirette hayra erer.
Nefsini aşırılıktan koruyan,
Dünya ve âhirette azîz olur.
Dilini kötü sözlerden koruyan,
Dünya ve âhirette selâmet bulur.
(A.M.İ.)
Ey Mü’minler!
Hazır bulunun, zîra göç yakındır.
Âhiret rızkını tutunuz, gidilecek yer uzaktır.
Lezzetleri yıkan ölümü daima anınız,
İzzetin zilleti, hayatın ölümü, dünyanın âhireti vardır.
Aldatıcı dünyadan ahirete dönmek, akıl alâmetidir.
Hayatında ölüm için sermaye tutmaya bak,
Yarınki adın ne olacak bilemezsin, dikkat et!
Hâk (c.c.)’ın rızasına koşun!
Dünya sana sırt çevirmiş, ölüm ise yüzünü dönmüştür.
Burası felâket ve helâk yeridir, ikâmet bucağı değildir.
Gâmlar menzilidir, ferahlar âlemi değildir.
Kalplere çöken dünya muhabbeti, her kötülüğün anahtarıdır.
Allah (c.c.), dünyayı sevdiklerine de sevmediklerine de vermiştir,
Lâkin ahireti, ancak sevdiklerine verir.
Dünyanın geçici zînetleri, sizleri ebedî cennetten alıkoymasın.
(A.M.İ.)
Şu âlem devrolur döner durmadan,
Kısa hayatını iyi yaşa kimseyi kırmadan
Âhiret hayatına hazırlık et rabbine varmadan
Şu su gibi günlerin akıp gider
Senin de kıymetli hayatın bir gün biter
Bu sözler çok kıymetlidir, anlayana yeter.
Kalbini Allah (c.c.)’a bağla
Geçen günlerin için daima ağla
Her şeyi bırak kendini Hâkk’a bağla
(A.M.İ. 1 Eylül 1984)
(Merhûm mağfur Muhammed Zühdü (k.s.)
hazretlerinin türbesinin yanında bulunan
câminin önündeki çeşmelerde
yazılı bulunan şiir)
Ey insan, ömrünü harcama boşa,
Şu fâni hayatta Allah (c.c.) için yaşa
Değil bey hatta olsan paşa,
“küllü nefsin zêikatü’l-mevt” yazılmış başa.
Rabbine yakın ol, Muhammed (s.a.v.)’e sahip ol
Hâyır de, nefsine şeytana uzak ol
Dünyaya niçin geldin bunu bil
Nefsini Allah (c.c.) için bitir, mahşerde rezil olma.
Ey Allah (c.c.)’ın kulları ibret alın bizden
Ölmeyecek sanırdık hiç farkımız yoktu sizden
Eğer imkân olsa dünyaya tekrar gelmek
Dünya için olur mu Allah (c.c.) emrini bölmek
O’nun yolunda her şey göze alınırdı hatta ölmek.
Heyhât heyhât artık o fırsat bizden geçti
O hayat ot kurusu gibi uçtu sanki bir hiçti
Allah (c.c.) emriyle; Azrail (a.s.), yaşayanları hep biçti
Çok şükür ki, Cenâb-ı Hâk (c.c.), bizi Muhammed (s.a.v.)
ümmeti
seçti.
Mü’minler! Ey ziyaretçi! Ey evlâdım!
Sözlerimden ibret alın, budur nasihatım
Herkese helali hoş olsun varsa hakkım
Üç ihlâs bir fâtiha okuyandan râzı olsun Allah (c.c.)’ım.
(A.M.İ. – 1 Nisan 1981)
(Merhûm mağfur Muhammed Zühdü (k.s.) hazretlerinin
türbesinin giriş kapısında bulunan şiir)
------------------------------------------------------------------------------------------
Ey İnsan!
Harcama ömrünü havaya
Bil ki, mahşerde çekileceksin hesaba
Her nefesten sorumlusun Hakk’a
Muhabbetin yoksa Hz. Muhammed (sav)’ e aşkla
Bil ki, ömrün geçiyor hüsranla
Bunca insan geldi geçti dünyadan
Sende geçeceksin geldi sıran
Ölüm sana çok yakın
Fânidir dünya aldanma sakın
Her insanda vardır emanet-i hak
Allah’a kul, Hz. Muhammed (sav)’ e ümmet olmaya bak.
(A.M.İ. – 24.03.1981)
HÂRİS
VE TAMÂ-I DÜNYA
Senden istenilen ne, kulluk değil mi?
Bütün bu cihan senin olsa, sanki bu âlem
fâni değil mi?
Şu mülk-ü fenâda hani bu âlemin ilk sahibi?
Aldanma fâniye sakın, zannedersin kendini bu mülkün
son sahibi
Şu fâni dünya dişi bir kahpeye benzer,
Fırsatını bulunca hem üzer hem ezer
Helâk olursun fâniye güvenme
Dünyacılar hüsrandadır mevkiinle mülkünle
övünme
Fâniye itibarın, fânide kalacağın miktar
olsun
Hâris ve tamâ-ı dünya olmaktan Allahım
seni korusun!
7 Ağustos 920 – Cuma
A.M.İ.
NEFİS
İLE ŞEYTAN
San zarar yapan nefis ile şeytan
Bunlara fırsat verme, bulunca fırsatı vermezler emân
Fırsatların eline fırsat geçince
Sevk ederler seni azâb-ı cahîme, orası kıldan ince
Fırsat elde iken fırsatı kaptırma düşmanlara
Kısacık ömründe kaptırırsan fırsatı sonra gark olursun
pişmanlara
Bu iki düşman seni gizli gizli takip eder
Yakaladığı yerde imha edip durmadan kanını emer
Örümcek, ağına düşen bir sineği ağıyla nasıl bağlar
Takip eden düşmanların ağlarına düşünce
Elini, ayağını, gözünü, kulağını küllü cismini
öylece bağlar,
O zaman ebedî helâk senin için,
O zaman ebedî hüsran senin için,
O zaman ebedî buhran senin için,
O zaman ebedî firkat senin için,
O zaman ebedî feryat senin için,
Bileti alıp treni kaçırma
Tren kaçınca faidesiz kalır hıçkırma
Ey kişi, seni musalladan kabre, kabirden âlem-i berzaha
Âlem-i berzahtan âlem-i haşır âlem-i neşre,
Âlem-i haşirden cehenneme ve cehennemin üstüne giden
yolun bir yolcususun
Eğer emirleri inkiyap edip nehiylerden ictinap edersen
Bu âlemlerin birer elmas ve mücevherat kuyumcusuysun.
Son sözüm sana;
Çok rica ederim nefsiyle şeytanı kendine kaptırma
Âlem-i mahşerde rezil olup kendine baktırma
9 Kasım 1970 - Perşembe
A.M.İ.
*
* *
Bak bak ta ibret al Rabbının her işine
Bunca ilâhi nimetle karşı şükürden imtina, küfre imtisal,
Rabbisinin mülkünde işi ne?
Ey mürid, gir bâğ-ı mârife gir
Bu bağda makbuldür edilen zikir
Zikrettiğin o Allah, elbette tektir
Tek olan Allah’a lâyık değil midir tekbir?
* * * *
20 Nisan 1976 AMİ.
Ey İnsan!
Harcama ömrünü havaya
Bil ki, mahşerde çekileceksin hesaba
Her nefesten sorumlusun Hakk’a
Muhabbetin yoksa Hz. Muhammed (sav)’ e aşkla
Bil ki, ömrün geçiyor hüsranla
Bunca insan geldi geçti dünyadan
Sende geçeceksin geldi sıran
Ölüm sana çok yakın
Fânidir dünya aldanma sakın
Her insanda vardır emanet-i hak
Allah’a kul, Hz. Muhammed (sav)’ e ümmet olmaya bak.
(A.M.İ. – 24.03.1981)
Her neye noksan
bakar isen kendi noksanındır senin
Gel kemalinle
bak kendi kemalindir senin. (A.M.İ)
Yadındamı doğduğun
o günler
Sen ağlarken gülerdi alem.
Öyle bir ömür sür ki dünyada,
Sen gülerken ağlasın alem.
(A.M.İ)
Kalbe
tercümandır dil,
Zaralıdır kalbe o dil.
Zararına kimse vakıf değil.
(A.M.İ)
Hangi
güzel yüzdür ki,
Sonura toprak olmadı.
Hangi tatlı gözdür ki,
Sonura yere akmadı.
(A.M.İ)
İmanını ibadet fenerine koy
,ışığı sönmesin
.ibadetini ihlas kemerine koy,
sevabı
kaymasın.
İbadetini sağlam bilgilerle süsle
hasta olmasın.
Kalbini zikirle, fikirle besle
paslı kalmasın.
(A.M.İ)
Allahın verdiğine razı olan,
dünya ve ahirette rahat eder.
İnsanların şerrinden uzak kalan
dünya ve ahirette hayra erer.
Nefsini aşırılıktan koruyan
dünya ve ahirette aziz olur.
Dilini kötü sözlerden koruyan
dünya ve ahirette selamet bulur.
(A.M.İ)
Dünyadan
rağbetini keski Allah seni sevsin
Herkesin elinde olandan
rağbetini keski halk seni sevsin.
Hadis –i şerif
Bir mevsim
misali gelen gidiyor
Ömür ağacını zaman buduyor
Ecel peşimizden bizi güdüyor
Ecelin hakkından geleni göster
Az yaşa çok yaşa
ölümdür ahir
Dünya bir konaktır gelen bir misafir
Gafletle harcama ömrün cevahir
Cevahir kadrini bileni göster.
Zaman yol bu
yolun yıllar kervanı
Bu yolda kervanın biter dermanı
Her geçen anımız ömrün cevahir
Kaybolan her anı bulanı göster.
(A.M.İ 1989)
Elinle çalış
dünyaya
Kalbinle yanaş mevlaya
Sonunda dönüş Allaha
Dönüşün mübarek olsun.
Dil kimseyi
incitmesin
Mideye haram girmesin
Gönül evi kirlenmesin
Hak evini temiz bulsun.
İbadette rıza
gözet
Her canlıya merhamet et
İradeni hakka yönelt
Gönlün huzur ile dolsun.
(A.M.İ 2002)