Allah Teâlâ Efendimiz Muhammed’e, âli ve
ashabına sâlat ve selâm eylesin.
Allah’ım! Nebin, Efendimiz Muhammed’in (s.a.v)
senin yanındaki mertebesi, senin ona, onun da sana olan muhabbetinin ve seninle
onun arasındaki sırrın hatırına; ona, âline ve ashabına salât ve selâm
etmeni istiyorum.
Ona muhabbetimi kat kat artır.
Kendisinin ve mertebelerinin hatırına onu, bana tanıt.
Onun yolundan gitmeye, edebini ve sünnetini
yaşamaya beni muvaffak kıl.
Bu konuda bana azim ver. Efendimiz’i (s.a.v)
görmekle beni şereflendir.
Kendisiyle konuşmayı lutfederek beni sevindir.
Müşkilleri, engelleri, aracıları ve perdeleri aradan
kaldır. Kulaklarımı onun tatlı hitabı ile nasiplendir.
Bana Efendimiz’in (s.a.v) ilim ve irfanından
faydalanmak nasip eyle, Allah’ım!...
Ona olan Salâtımı ; öyle tam, tertemiz ve ışıl ışıl
bir nur kıl ki o nur, her türlü zulmü, karanlığı, şüpheyi, şirki, küfrü, yalan
ve günahı silip yok etsin. Ve o salâtı arınmama sebep kıl.
Beni bu salavat sayesinde, ihlâs makamının zirvesine
ulaştır. Tâ ki senden başkasına kulluk yapılamayacağı hususunda , içimde
hiçbir şüphe kalmasın.Böylece senin huzuruna lâyık olayım, hususi dostların
arasına katılayım.
Bütün bunları her zaman Resûlullah’ın (s.a.v)
edebine ve sünnetine sımsıkı tutunarak, onun yüce şahsiyetinden medet umarak
yapmamı nasip eyle.
Ey Allah!... Ey nur!... Ey hak!... Ey
mübin!...
Ey Allah!... Ey nur!... Ey hak!... Ey mübin!...
Ey Allah!... Ey nur!... Ey hak!... Ey mübin!...
Allah Teâla Efendimiz Muhammed’e onun âli ve
ashabına salât ve selâm eylesin.
Şeyh, imam, büyük veli, meşhur kutup, mukarrebin
makamındaki velilerin sultanı, hakikat ehli olan âlimlerin kutbu, âriflerin
seyyidi, apaçık sırlar ve kerametler sahibi, Efendim Ebû Abdullah Muhammed b.
Süleyman el-Cezûli (r.a) şöyle demiştir:
İman ve İslâm nimetiyle bizleri hidayete sevkeden
Allah’a hamdolsun.
Bizleri putlara tapmaktan peygamberi aracılığıyla
kurtaran Allah’ın nebisi olan Efendimiz Muhammed’e ve onun seçkin, samimi ,
cömert âl ve ashabına salât ve selâm olsun…
Bu kitabı yazmaktan maksadım, Peygamber Efendimiz’e
(s.a.v ) salât getirmeyi ve onun faziletlerini anlatmaktır.Okuyucunun
ezberlemesini kolaylaştırmak için salât ve selâmların senedlerini
zikretmedim.Zira bu salavat-ı Şerifeler, sultanların ve efendilerin de rabbi
olan Allah’a yakınlaşmak isteyen biri için, en önemli vesilelerdendir.
Allah Teâla’nın rızâsı ve onun yüce resûlü Efendimiz
Muhammed’in (s.a.v) muhabbetini arzu ederek bu kitaba, Delâilü’l-Hayrât ve
Şevâriku’l-Envâr fi Zikri’s-Salât ale’n-Nebiyyi’l-Muhtâr (Seçilmiş Peygamber’e
okunacak ve hayırlara sevkeden nurların kaynağı olan salavat-ı Şerifeler )
adını verdim.
“Şüphesiz Allah ve melekleri, peygambere çokça salât
etmektedirler.Ey müminler! Siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm
verin” (Ahzâb 33/56)
Rivayet edildiğine göre bir gün Resûlullah (s.a.v),
yüzünde büyük bir sevinç ifadesi ile geldi ve şöyle buyurdu:
“Cebrâil (a.s) geldi ve, ‘Ey Muhammed! Ümmetinden
kim sana bir kere salât okursa, ben ona on kere salât ederim. Bu kişi sana bir
kere selâm ederse ben ona on kere selâm ederim. Bu durum seni hoşnut etmez mi?’
dedi.”
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İnsanların bana en lâyık olanı, bana en çok salât
getirenidir.”
“Bana salavat getiren kimseye, salât okuduğu
müddetçe melekler salât eder.Buna göre insan, isterse salâtını azaltsın isterse
çoğaltsın.”
“Yanında anıldığım halde bana salât ve selâm
getirmemesi kişiye cimrilik olarak yeter.”
“Cuma günü bana, çokça salât getirin.”
“Ümmetimden kim bana bir kere salât getirirse
kendisine on iyilik yazılır ve kendisinden on kötülüğü de silinir.”
“Kim ezanı işittiği zaman, ‘Ey şu faydalı davetin ve
kılınacak namazın sahibi olan Allahım! Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver!
Kendisine vaat ettiğin makam-ı mahmuda, onu ulaştır’ derse, kıyamet gününde o
kişiye şefaatim helâl olur.”
“Kim (yazdığı) bir kitapta bana salât getirirse, o
salât kitapta kaldığı sürece, melekler ona salât ederler.”
Ebû Süleyman ed-Dârânî (ö.215/830) şöyle demiştir:
“Bir kimse Allah Teâla’dan bir şey isteyeceği zaman
Nebî’ye (s.a.v) salât ve selâmı artırsın. Daha sonra isteğini Allah’a
arzetsin.Yine duasını, Nebî’ye(s.a.v) salât okuyarak tamamlasın.Zira Allah
Teâlâi iki salât arasında kişinin yaptığı duayı kabul eder.Çünkü o kerem sahibi
Allahi iki salât arasında kabul edilmedik hiçbir istek bırakmaz.”
Resûlullah’tan (s.a.v) şöyle buyurduğu
nakledilmektedir:
“Kim bana Cuma günü yüz kere salât ve selâm okursa,
onun seksen senelik günahı bağışlanır.”
Ebû Hüreyre’den (r.a) nakledildiğine göre Resûlullah
(s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Bana salât ve selâm getiren kimse için sıratta bir
nur yaratılır.Bu nur sahibi, sıratta iken cehennem ehlinden olmaz.”
“Kim bana salât ve selâm getirmeyi unutup ihmal
ederse, cennet yolunu şaşırır.”
Bu hadis-i şerifte unutmaktan
kasıt terketmektir. Zira Resûlullah’a (s.a.v) salât ve selâm
okumayı terkeden kişi, cennet yolundan uzaklaştığına göre; salât ve selâm
okuyan kişi de cennet yoluna girecek demektir.
Nitekim Abdurrahman b. Avf’tan (r.a) nakledildiğine
göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Cebrâil (a.s) bana geldi ve şöyle dedi: ‘Ey
Muhammed! Ümmetinden sana salât okuyana yetmiş bin melek salât okur.Meleklerin
salât okuduğu kimse ise cennet ehlinden olur.’ ’’
“Bana çokça salât okuyanınız, cennette en çok zevce
alanınız olacaktır.”
“Hürmetinden dolayı kim bana bir salât okursa, Allah
(c.c) , okuduğu bu salât-ı şerifenin lafzından bir melek yaratır.Meleğin bir
kanadı doğuda, diğer kanadı batıda, iki ayağı yedi kat yerin altında, boynu
ise arş-ı âlâya kadar yükselir.Allah Teâla bu meleğe şöyle der:
‘Bu kulum resûlüme salât okuduğu gibi, sen de onun günahları için Allah’tan af
dile. Ve o melek, kıyamete kadar o kul için Allah’tan tövbe istiğfar
ister.’ ”
Resûlullah’tan (s.a.v) şöyle rivayet edilmiştir:
“ Kıyamet günü havz-ı kevsere bir grup insan
gelir.Ben onları, ancak bana çokça salât getirdikleri için tanırım. “
“ Kim bana bir kere salât ederse, Allah Teâlâ ona on
kat rahmet gönderir. Bana on salât okuyana, Allah Teâlâ yüz kat rahmet
gönderir. Kim bana yüz kere salât okursa Allah Teâlâ, ona bin kat rahmet ikram
eder. Ve bana bin kere salât okuyanın cesedini, Allah Teâlâ ateşte yakmaz.
O kulu, dünya hayatında ve âhiret suali sırasında hak söz ile kararlı ve sağlam
kılar.
Daha sonra onu, cennetine koyar. Onun okuduğu salavat, kıyamet günü
sırat üzerinde beş yüz yıllık mesafeyi gösteren (muazzam) bir nur
olur.
Ve Allah Teâlâ bana salât ve selâm okuyan kişiye, okuduğu her salât
karşılığında cennette bir köşk verir. Okuduğu salât ister az, ister çok olsun.
“
Nebî (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “ Üzerime salât
getiren kulun ağzından, salavat süratle çıkar. Uğramadık kara, deniz, doğu ve
batı yerleri bırakmaz. Ve şöyle der: ‘Ben yaratılmışların en hayırlısı, seçkin
kul Muhammed’e , falan oğlu falanın okuduğu salât ve selâmım.’
Bunun üzerine (canlı-cansız, karada-denizde) her şey onun üzerine salât ve
selâm eder.
Bu salât ve selâmdan yetmiş bin kanadı, kanatlarının her birinde yetmiş bin
tüy, her tüyde yetmiş bin yüz(sûret), her yüzde yetmiş bin ağız, her ağızda her
biri yetmiş bin ayrı lisanda konuşan ve yetmiş bin dili olan bir kuş yaratılır.
Bunlar Allah Teâlâ’yı tesbih ederler.
Allah (c.c) , bütün bu okunan tesbihatın sevabını, salavat-ı şerife okuyan o
kulun sevap hanesine yazar.
Ali b. Ebû Tâlib’den (r.a) nakledildiğine göre,
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Cuma günü bana yüz defa salavat-ı şerife okuyan
kimse, kıyamet günü beraberinde bir nur olduğu halde gelir. Bu nur, bütün
yaratıklar arasında taksim olunsa, herkese yeter.”
Bazı haberlerde şöyle zikredilmektedir:
“Arşın sütununa, ‘Bana müştak (çok arzulu, istekli) olana merhamet ederim.
Benden isteyene veririm. Muhammed’e salavat getirmek suretiyle bana yakınlaşan
kimseyi, günahları deniz dalgaları köpüğü kadar da olsa bağışlarım’ diye
yazılmıştır. “
Sahâbe-i kirâmdam biri şöyle anlattı:
“Muhammed’e (s.a.v) salât ve selâm okunan her meclisten, semanın
ortasına kadar ulaşan güzel bir koku yükselir. Melekler şöyle derler:
‘ Bu, Muhammed’ e (s.a.v) salât ve selâm okunan meclisten geliyor.’
Bazı haberler de ise şöyle anlatılır:
“ Mümin bir erkek veya kadın, Muhammed’e (s.a.v) salavat okumaya başladığı
zaman, semanın kapıları ve perdeleri arşa kadar kendisine açılır.
Bu durumda semalarda Muhammed’e (s.a.v) salât ve selâm getirmedik hiçbir melek
kalmaz. Salât ve selâm getiren bu mümin erkek veya kadına her bir melek
Allah’ın dilediği kadar mağfiret talebinde bulunurlar.”
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İsteği gerçekleşmeyen kimse, bana çokça salât ve selâm okusun. Çünkü salât ve
selâm; kederleri, kaygıları ve tasaları giderir, rızkları çoğaltır, hâcetleri
yerine getirir.”
Salih zatlardan birinden şöyle nakledilmiştir:
“Benim bir komşum vardı. Alimlerin yazdığı kitapları yazarak çoğaltırdı.
Vefat ettikten sonra onu rüyamda gördüm: ‘ Allah Teâlâ sana nasıl muamele etti?
diye sordum.
‘Beni bağışladı’ deyince, ‘ Hangi amelin buna sebep oldu ? ‘ diye sordum.’
Peygamberimiz’in (s.a.v) adını kitaba yazdığım zaman, mutlaka
onun üzerine salât ve selâm getirirdim. Bu sebeple rabbim bana, hiçbir
gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir kimsenin gönlünde bile hayal
edemediği bir nimet verdi’ dedi.”
Enes (r.a) , Resûlullah’ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu
rivayet etmiştir:
“ Sizden birinize ben; kendisinden, malından, çoçuğundan, anne babasından ve
bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça (kâmil manada ) iman etmiş olmaz.”
Hz. Ömer (r.a) bir keresinde Resûlullah’a (s.a.v), “
Ey Allah’ın Resûlü! Sen bana nefsim hariç her şeyden daha sevimlisin! “ dedi.
Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v) , “ Ey Ömer! Ben sana
nefsinden daha sevimli olmadıkça olgun mümin olmazsın “ buyurdu.
Ömer (r.a), “ Kur’ân-ı Kerîm’i sana indiren yüce Allah’a yemin olsun ki, ey
Allah’ın Resûlü! Sen bana nefsimden daha sevimlisin! ’’ dedi.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) bu söz üzerine, “ Ey Ömer! İşte bu şekildeki
imanın şimdi kâmil oldu” buyurdu.
Yine bir defasında Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v), “
Ne zaman kâmil bir mümin veya sadık bir mümin olurum?” diye soruldu.
Resûl-i Ekrem (s.a.v) , Allah’ı sevdiğin zaman” buyurdu.
“ Peki, Allah Teâlâ’yı nasıl sevebilirim?” denildiğinde de şu cevabı
verdi:
“Allah Resûlü’nü sevdiğin zaman!” “Allah Resûlü’nü ne yaptığım zaman daha çok
sevmiş olurum? sorusuna ise şöyle cevap verdi: “O’nun Resûlü’nün yoluna tâbi
olur, sünnetini işler, onun sevdiğini sever, buğzettiğine buğzeder, dostluk
kurduğu kimseyle dost olur, düşmanlık yaptığına da düşmanlık edersen, onu
sevmiş olursun. Zira insanlar iman konusunda farklı farklıdır. İnsanların
imanlarındaki olgunluk, bana olan sevgileri ile ölçülür. Aynı şekilde insanlar
küfür konusunda da farklıdırlar. İnsanların küfürlerinin derecesi de bana olan
düşmanlıkları ile ölçülür.
Dikkat edin! O Peygamber’e muhabbeti olmayanın imanı yoktur!
Dikkat edin ! O Peygamber’e muhabbeti olmayanın imanı yoktur!
Dikkat edin ! O Peygamber’e muhabbeti olmayanın imanı yoktur!
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) şöyle soruldu:
“Bir mümini huşû içinde diğer bir mümini de huşû hali dışında görüyoruz. Bu
farklılığın sebebi nedir?”
Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v) ,
“İmanının tadını alan mümin, huşû sahibi olur. İmanının tadını alamayan mümin
ise huşû sahibi olmaz!” buyurdu.
“Peki, imanın tadı nasıl elde edilir, ona nasıl ulaşılır? Diye sorulunca
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
“O’na Allah sevgisinde sadık olmakla ulaşılır.”
“Allah sevgisi ne ile elde edilir veya ne ile kazanılır?” diye sorulunca,
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap verdi:
“Allah’ın Resûlü’ne muhabbetle elde edilir. Bu sebeple siz, Allah ve Resûlü’nün
rızâsını, her ikisine de muhabbet beslemekte arayınız.”
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) şöyle soruldu:
“Kendilerine muhabbet duymamız, onları yüceltmemiz ve hürmette bulunmamız
istenen Âl-i Muhammed (s.a.v) kimlerdir?”
Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Onlar; gönül ehli, vefa sahibi, bana iman
etmiş ve ihlâs sahibi olmuş kimselerdir” buyurdu.
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v) gönül ehli, vefa
sahibi olan Âl-i Muhammed’in belirgin özelliklerinin neler olduğu sorulunca
şöyle buyurmuştur:
“Benim muhabbetimi sevilen her şeye tercih etmek ve gönüllerinin benim
hatıramla meşgul olması ve bana çokça salavat getirmeleri, onların Allah’ı
zikretmekten sonra gelen en belirgin özelliklerindendir.”
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v), “Sana en güçlü
şekilde iman eden kimdir? Diye sorulunca şöyle cevap verdi:
“Beni görmediği halde iman etmiş olan mümin, bana olan sevgisini, sadakat ve
şevkle göstermiş demektir. Bu kişinin en belirgin özelliği, beni görmek için
sahip olduğu her şeyi feda etmeye hazır olmasıdır. Yer dolusu altını olsa, beni
görmek için onları feda eder. Çünkü bu kul, bana gerçekten inanmış ve bana
olan muhabbetinde ihlâs sahibi olmuştur.”
Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) şöyle soruldu:
“Ey Allah’ın Resûlü! Senin vefatından sonra gelecek olanlardan, sana salât ve
selâm okuyan kişileri nasıl tanırsın?”
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) şöyle cevap vermiştir:
“Beni gerçekten sevenlerin okudukları salât ve selâmı işitir, kendilerini de
tanırım. Beni gerçekten sevmeyenlerin okudukları salâtlar ise bana vasıtalı
olarak arzolunur.”
PAZARTESİ
Rahman ve Rahım olan Allahın adıyla.
1- Alâh-u Teâlâ efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e onun âl-i ve ashabına salât
ve selam eylesin.
2- Allahım, Efendimiz ibrahime salât ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e onun
zevcelerine ve zürriyyetine de salat eyle. Allahım, Efendimiz ibrahime bereket
ihsan ettiğin gibi Efendimiz Muhammed’e onun zevcelerine ve zürriyyetine de
bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
(Sen her türlü övgüye layıksın. Yücelik ve şeref de senin elindedir.)
3- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne de salat eyle. Efendimiz İbrâhîm’e bütün âlemde bereket ihsan
ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ven onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz
sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
4- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne de salat eyle. Efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsan ettiğin gibi,
Efendimiz Muhammed’e ven onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen
methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
5- Allahım, efendimiz ümmî olan nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
6- Allahım, , kulun ve Rasulün efendimiz Muhammede salât eyle.
7- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık
azâmet ve şeref sâhibisin.
8- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi,
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen
methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
9- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne merhamet ettiğin gibi,
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de merhamet eyle. Şüphesiz sen
methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
10- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne şefkat gösterdiğin gibi,
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de şefkat göster. Şüphesiz sen
methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
11- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne selamet verdiğin gibi,
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de selamet ihsan eyle. Şüphesiz sen
methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
12- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne bütün âlemde bereket, merhamet
ve salat ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat, bereket,
merhamet ve ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref
sâhibisin.
13- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e salat ettiğin gibi, Efendimiz Nebî Muhammed’e
mü’minlerin anneleri olan onun zevceleri, zürriyyeti ve Ehl-i Beyt-i’ne de
salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
14- Allahım, efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsan ettiğn gibi, Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye
layık azâmet ve şeref sâhibisin.
15- Ey yerleri donatan, yüksek semaları yaratan ve kalpleri kötüsüyle iyisiyle
yaratıldığı hal üzere çekip çeviren Allahım ! Batıl ehlinin ordularını mağlûb
eden, hakkı en doğru şekilde ilan eden, kendisinden öncekileri tamamlayan,
kapatılan iman kapılarını açan, rasulün ve kulun Muhammed’e rahmetinin en
üstününü, bereketlerinin artarak devam edenlerini ve şefkatinin en sıcağını
ikram eyle. Zira o rasulün senin vahyini gönlünde tutarak ahdini koruyup emrini
yerine getirmekte hiç gecikmeksizin rızana koşarak, emrin olduğu için sana
itaat etti. O’nun bu itaati de elde etmek isteyen için parlak bir nur halini
aldı. Böylesi bir nurla Allah’ın ihsanı, efendimizi işaret eden vesilelerle
ancak ehil olana ulaşır. Kalplerse günah ve fitneler bataklığına dalıp
gittikten sonra Rasulle hidayete kavuşur. Zira O Rasul isimleri izah etmeye,
hükümleri açığa çıkarmaya ve İslam’ın gönülleri aydınlatmasına ışık tutar.
Çünkü o senin güvenilir kıldığın emînin, saklı ilminin sâdık koruyucusu,
kıyamet gününde şâhidin, nimet ve rahmet olarak hakla gönderdiğin rasulündür.
16- Allahım ! Adn cennetinde onun yerini genişlet, fazlından onu kat kat
hayırla mükafaatlandır. Herhangi bir sıkıntı olmadan ve ardı arkası kesilmeden,
hayırların ona bol bol ulaşmasını ihsan eyle.
17- Allahım ! O’nun firdevs cennetindeki makamını insanların makamından yüce
kıl. O’na senin katındaki has makamını ve ihsanını ikram eyle. Peygamber olarak
gönderdiğin için O’nu şehadeti makbul, sözü rızaya uygun, âdil sözlü, konuşması
açık ve büyük bir burhan sahibi olarak mükafaatlandır.
18- Şüphesiz Allah ve melekleri bu Nebî’ye çok salât etmektedirler. Ey îmân
edenler sizde onun üzerine salat edin. Tam bir teslimiyetle selam verin.
19- Allahım ! Davetine icabet ettim. Rabbim, senden saadetler dilerim. Çok
merhametli ve iyilikler ihsan eden Allahım! mukarrebûn makamındaki ve Allah’a
en yakın meleklerin, nebîlerin, sıddıkların, şehitlerin, salihlerin okuduğu ve
seni tesbîh eden her şeyin salavatı, senin izninle İslam’a davet eden müjdeci,
şâhit, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Rasulü takva sahiplerinin imamı,
rasullerin efendisi, nebîlerin sonuncusu, efendimiz Abdullah oğlu Muhammed’e
olsun. O’na selam olsun.
20- Allahım ! Salatlarını ve bereketlerini rahmetini rasullerin efendisi, takva
sahiplerinin imamı, nebîlerin sonuncusu, rahmet peygamberi hayrın önderi ve
imamı olan rasulün ve kulun efendimiz Muhammed’in üzerine ikrâm eyle.
22- Allahım ! efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref
sâhibisin.
23- Allahım ! Allahım, efendimiz İbrâhîm’e bereket ettiğin gibi, Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye
layık azâmet ve şeref sâhibisin.
24- Efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne, ashabına, çocuklarına, zevcelerine,
zürriyetine, ehl-i beytine, evlilikten doğan akrabalarına, ensarına, kendisini
takip eden fırkrlarına, sevenlerine, ümmetine ve onlarla beraber hepimize salât
eyle. ey merhametliler merhametlisi Allahım !
25- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e salât edenlerin sayısınca salât eyle. Salât
etmeyenlerin sayısınca salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e kendisine
salât okumamızı emrettiğin salât gibi salât eyle. Efendimiz Muhammed’e nasıl
salât edilmesini istiyorsan o şekilde salât eyle.
26- Allahım ! kendisine salât okumamızı emrettiğin salât gibi, Efendimiz
Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât eyle.
27- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne layık olduğu şekilde salât
eyle.
28- Allahım ! kendisi için sevip razı olacağın şekilde efendimiz Muhammed’e ve
o’nun âl-i’ne salât eyle.
29- Efendimiz Muhammed’in ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allahım ! Efendimiz
Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât eyle. Cennette’ki vesîle makamını ve dereceyi
ona ihsan eyle.
30- Efendimiz Muhammed’in ve âl-i’nin rabbi olan Ey Allahım ! Efendimiz
Muhammed’e layık olduğu şekilde mükafaat ihsan eyle.
32- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne salât adına verilmedik hiç
bir salât eksik kalmayıncaya kadar salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e
ve o’nun âl-i’ne rahmet adına verilmedik hiç
bir rahmet eksik kalmayıncaya kadar rahmet ihsan eyle. Allahım ! Efendimiz
Muhammed’e ve o’nun âl-i’ne bereket adına verilmedik hiç bir bereket eksik
kalmayıncaya kadar bereket ihsan eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e ve o’nun
âl-i’ne selam adına verilmedik hiç bir selam eksik kalmayıncaya kadar selam
eyle.
33- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e önceki rasuller, nebîler ve ümmetler
arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e sonraki, kıyamete kadar
gelecek olan ümmetler arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e
nebîler arasında salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e rasuller arasında
salât eyle. Allahım ! Efendimiz Muhammed’e mele-i âlâ, mertebeleri en üstün
olan melekler, mukarrebûn, rûhâniyyûn, nûraniyyûn arşiyyûn arasında kıyâmet
gününe kadar salât eyle.
34- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e cennetteki derecelerin en üstünü olan vesîle
makamını, fazileti, şerefi ve büyük mertebeyi ihsân eyle.
35- Allahım ! Görmediğim halde Efendimiz Muhammed’e îmân ettim. Cennetler
içerisinde O’nu görmekten beni mahrum eyleme. Kendisiyle sohbet etmeyi bana
nasib eyle. Beni O’nun dîni olan İslâm üzere öldür.
İçtikten sonra asla susuzluk hissertmeyeceğimiz, içimi rahat, insanın içine
sinen ve doyurucu olan havzından bana da içir. Şüphesiz sen her şeye gücü
yetensin.
36- Allahım ! Efendimiz Muhammed’in ruhuna tahıyyat ve selâmımı ulaştır.
37- Allahım ! Efendimiz Muhammed’e kendisini görmediğim halde îmân ettiğim gibi
cennetlerde O’nun cemâlini görmekten beni mahrum eyleme.
38- Allahım ! Efendimiz Muhammed’in şefaati kübrasını kabul eyle. O’nun yüksek
derecesini daha da yücelere çıkar. Efendimiz İbrahim ve Musa’ya verdiğin gibi
O’na dünya ve âhirette de bütün istediklerini ihsan eyle.
39- Allahım ! efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât ettiğin gibi, Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Allahım ! efendimiz İbrâhîm ve onun
âl-i’ne bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de
bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
40- Allahım ! Nebin ve rasulün efendimiz Muhammed’e hem seçilip çıkartılmış,
tertemiz dostun efendimiz İbrâhîm’e, hem de kendisiyle konuştuğun, kelîmullâh
ve sana vâsıtasız münacaat eden neciyyullâh efendimiz Mûsâ’ya, ayrıca senin
emrinle anasız babasız meydana gelen Rûhullâh ve her bir şeye (senin emrinle)
ol deyince oluveren Kelîme efendimiz Îsâ’ya ve meleklerin, rasullerin,
nebilerin, hayırlı kulların, yer ve gök ehlinden seçilip çıkarttığın asfiyâ,
Allâh’ın ikrâmına ulaşmış hâlis kullar ve velî kullarının hepsine de salat ve
selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
41- Allâh-u Teâlâ mükafaatının sayısınca salavat okumaya razı olacağı ve bizzat
istediği salavat sayısı kadar, arşının ağırlığınca, kelimelerinin sayısı ve
çokluğu kadar, zikredenlerin O’nu zikrettiği, zikrinden gâfil olanların da
gafleti kadar lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’e, ehl-i beyt’ine ve pâk
nesline kelimenin tam mânâsıyla salat ve selâm eylesin.
42- Allahım ! Bina ettiğin günden bu zamana kadar, gökyüzünden yağan
yağmurların sayısınca efendimiz Muhammed’e, onun zevcelerine zürriyyetine,
nebî, rasul, melek, mukarrebûn makamındaki diğer melekler ve salih kullarının
hepsine salat eyle. Allahım ! donatıp yaydığın günden bu zamana değin,
yeryüzünde biten bitkilerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salat eyle.
Sayılarını ancak senin bildiğin semadaki yıldızlar miktarınca, efendimiz
Muhammed’e salat eyle. Yarattığın günden bu zamana kadar ruhların nefesleri
kadar efendimiz Muhammed’e salat eyle. Ayrıca yaratmış olduğun ve
yaratılacaklarınla ilminin kuşattığı ve bunların katları kadarınca efendimiz
Muhammed’e salat eyle.
43- Allahım ! Yarattıklarının sayısı, arşının ağırlığı, kelimelerinin miktarı,
ilminin kuşatacağı şeyler ve âyetlerinin sayısınca ve bizzat razı olacağın
kadar efendimiz Muhammed’e salat eyle.
44- Allahım ! Bütün yarattıklarının üzerinde senin üstünlüğün ve faziletin gibi
kendilerine salavat okuyan bütün kullarının salavatından üstün ve fazıletli olan
salat ve selamla onlara salat eyle.
45- Allahım ! Gece ve gündüzlerin aralıksız devam edip gittiği zaman süresince,
gece ve gündüzler boyu, sağnak ve ince ince yağan yağmur tanelerinin sayısınca
hiç bir üzüntü ve kesinti olmaksızın onlara salat eyle.
46- Allahım ! yarattıklarının adedince, zatının rızası, arşının ağırlığı,
kelimelerinin sayısı, ilminin sonsuzluğu ve bütün mahlukatının ağırlığınca,
ilminin kuşattığı ve ilminle bildiklerinin katlarınca sürekli devam eden
kullarına nazaran zatının fazıleti gibi bütün kullarından salavat okuyanların
salavatlarından daha fazla ve üstsn salavat olması için hem efendimiz nebin
Muhammed’e hem de efendimiz dostun İbrâhîm’e ve bütün peygamberlerine yer ve
gök ehlinden seçip çıkardığın asfiya kullarına salat eyle.
Bu Salavâtın Ardından Cenâb-I Hakk Tarafından Kabul Edileceğini Umarak Şu Duâ
Okunur
47- Allahım ! beni nebîn ve efendimiz Muhammed’in dininden ayrılmayanlardan,
onun hürmetine ta’zim edip kelimesini, kelime-i şahâdeti aziz bilenlerden,
ahdini tevhid ve risalet inancını ve zimmetini kur’ân ve sünneti koruyanlardan,
dininde samîmi olan mensuplarına ve onun çağrısına yardım edenlerden, ona tâbî
olanları ve onun ümmeti
olmayı kabûl edenleri çoğaltanlardan eyle. Beni kıyâmet günü, onun hamd sancağı
altında toplanan zümreden, onun yoluna ve sünnetine aykırı hareket
etmeyenlerden eyle.
48- Allahım ! ben onunsünnetine sımsıkı sarılmakistiyorum, onun getirdiği emir
ve yasak olan şeyleri değiştirmekten sana sığınıyorum.
49- Allahım ! efendimiz, nebîn, rasulün, Muhammed’in senden istediği
hayırlardan bende istiyorum, onun sana sığındığı ve şer olan şeylerin hepsinden
sana sığınıyorum.
50- Allahım ! beni fitnelerin şerrinden koru. Bütün meşakkatlerden bana âfiyet
ihsân eyle. Benden görünür ve görünmez meydana gelen işleri ıslâh eyle. Kalbimi
kin ve hasetten temizle. Beni üzerinde hiç bir kul hakkı kalmayan biri eyle.
51- Allahım ! şüphesiz ben senin bildiğin hayırların en güzeline yapışmak, yine
senin kötü olarak bildiğin şeyleri terk etmek istiyorum. Rızkıma kefîl olmanı,
yeterli olana kanaat edebilmeyi, her şüpheli şeyden doğru bir îzah tarzı
bulmayı, her delilde hak olanı gerçekleştirmeyi, öfke rızâ hâlinde âdil olmayı,
kaderin cereyân ettiği işlerde teslîm olabilmeyi, zenginlik ve fakirlik hâlinde
iktisatlı davranmayı, sözde ve fiilde tevazû göstermeyi, ciddî veyâ şaka bütün
sözlerde dosdoğru olmayı senden taleb ediyorum.
52- Allahım ! şüphe yok ki gerçekleştiği sadece seninle benim aramda bilinen
bâzı günahlarım var. Bir de insanlarla benim aramda olanlan, hem senin hem de
insanların bildiği nice günahlarım var.
53- Allahım ! bu günahlardan seninle aramda olanı bağışla. İnsanlarla aramda
olan günahlarımı tekeffül eyle. O günahları da benden al. Fazlınla beni
ihtiyaçsız kıl. Şüphesiz sen bağışlaması çok olansın.
54- Allahım ! kalbimi ilminle nurlandır. Bedenimi taatinde kullan. Rûhumu
fitnelerden temizle. Fikrimi mûteber işlerle meşgûl eyle. Şeytanın
vesveselerinden beni koru. Ey Rahmân olan Allahım ! Ey Rahmân, üzerimde
şeytanın hiç bir gücü kalmayıncaya kadar beni ondan kurtar.
1- Allâh’ım! Melik, Samed ve Vâhid olan Allâh’ın zâhid rasûlü, efendimiz nebî
Muhammed’e ebede kadar devâm edip hiç kesilmiycek ve bizide o kötü mesken
cehennemin ateşinden kurtarmaya vesîle olacak dâimî salâtla salât eyle.
2- Allâh’ım! Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e ve onun âl-i’ne sayılarla
sayılamayacak kadar sınırsız salâtla salât ve selâm eyle.
4- Allâh’ım! Asâletli nebî, kendisine vahy edilen ve Kur’ân indirilen Kur’ân’ın
yorumunu açıklayan, Cebrâîl aleyhi’s-selâm’ın kendisine ikrâm ve fazîletle
geldiği, melik ve celîl olan Allâh’ın, karanlık ve uzun bir gecede İsrâ
gecesinde Cebrâîl aleyhi’s-selâm’la yürüttüğü ve kendisine yedi kat semâ,
Sidretü’l-Müntehâ, Kürsî, Arş, Beyt-i Ma’mûr, Yûce Cennetler, Melekût Âlemi’nin
yûceliklerini seyrettirdiği hiç ölmeyen ve dâimâ bâkî olan Allâh’ın yûce
kudretini müşâhede etmek sûretiyle azâmet ve kudretinin nûruyla nûrlanmış olan
şerefli efendi, efendimiz Muhammed’e hüsn-ü cemâl, kemâl, hayır ve fazîletlere
denk olan salâtla salât eyle.
5- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yağmur tânelerinin sayısınca
salât eyle.
6- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ağaçların yaprakları adedince
salât eyle.
7- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne denizlerin köpükleri
sayısınca salât eyle.
8- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne nehirler adedince salât eyle.
9- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ıssız çöl ve sahrâlar
adedince salât eyle.
10- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dağlar ve taşların
ağırlığınca salât eyle.
11- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne cennet ve cehennem ehlinin
sayısınca salât eyle.
12- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne sâlih ve fâsık kulların
sayısınca salât eyle.
13- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne gelip-geçen gece ve gündüzler
sayısınca salât eyle.
14- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e olan salâtımızı, cehennem azâbinâ perde,
cennete girmemize ise vesîle eyle. Çünkü sen güç ve kudret sâhibi, günahları
bağışlayansın.
15- Allâh-u Teâlâ; efendimiz Muhammed’e, onun pâk âl-i’ne ve mübârek nesline,
kerem sâhibi ashâbına, mü’minlerin anneleri olan zevcelerine, kıyâmet gününe
kadar kesintisiz devâm eden salâtla salât eylesin.
Allâh’ım! Sâlih zâtlar ve takvâ sâhibleri olan, ebrâr kullarının efendisi,
hayır sâhibi rasullerin zîneti, gecenin karanlığıyla karanlıklarda gizlenen,
gündüzün aydınlığıyla mânevî güzelliği aydınlanan zâtların en keremlisi,
efendimiz Muhammede salât eyle.
Allâh’ım! Sâlih zâtlar ve takvâ sâhibleri olan, ebrâr kullarının efendisi,
hayır sâhibi rasullerin zîneti, gecenin karanlığıyla karanlıklarda gizlenen,
gündüzün aydınlığıyla mânevî güzelliği aydınlanan zâtların en keremlisi,
efendimiz Muhammede salât eyle.
17- Ey karşılığı bulunamaz iyilikler sâhibi, nîmet ve ihsânlarına mukâbele
edilemeyen zenginlik sâhibi Allâh’ım.
18- Kabirde münker ve nekirin gelipte, bize sorular sorduğu zaman dillerimizi
açmanı, o gün için dünyâda iken bizi sâlih amelleri işlemekte muvaffak kılmanı,
kıyâmet günü yerler sallanıp ve insanlar ızdırâb içinde kıvranırken,
sıkıntılardan bizleri emîn kılmanı, zâtından başka hiçbir kimseden taleb
etmeksizin ancak senden istiyoruz. Ey İzzet ve Celâl sâhibi olan Allâh’ım!
19- Nûrlara nûr veren zamân öncesinde yok olup gitmeyen hep bâkî ve ebedî
kalan, benzersiz zengin, ayıplardan münezzeh, tertemiz, hiçbir zamânın
kavrayamadığı ve mekânın kuşatamadığı, her şeye kudretiyle tasarruf eden ve
yûce olan Allâh’ım! senden taleb ediyorum.
20- Allâh’ım! Bütün en güzel isimlerin hürmetine, zâtına âit isimlerin en yûce,
katında derece îtibârı ile en şerefli, sevâb yönüyle en bol, kabûl olunma
açısından en süratli isimlerin hatırına senden istiyorum. Gizlenmiş saklı olan
ismin, celâleti en yüksek, îtibârı en büyük, azâmeti en yûce olan ve o isimle
sana duâ edeni seveceğin, râzı olacağın, duâsını da kabûl edeceğin, ismin
hürmetine senden taleb ediyorum.
21- Allâh’ım! Senden başka hiçbir ilâhın olmadığını ifâde eden Kelime-i tevhîd
hatırına, Hannân, bol rahmet ve mağfiret eden Mennân, hak etmedikleri halde
kullarına çeşitli nîmetleri lütfeden, yeri ve gökyüzünü yaratan celâl ve ikrâm
sâhibi olan, gaybı ve mevcûdu bilen sonsuz yûcelik sâhibi Allâh’ım!
22- Sana duâ edildiğinde kabûl ettiğin, onunla bir şey istenildiğinde verdiğin,
yûceler yûcesi olan ismin hatırına senden istiyorum.
23- Büyüklük taslayan bütün insanlara, pâdişâh ve sultanlara, yırtıcı bütün
canavârlara, haşerâta, eziyet veren bütün canlılara ve yarattığın bütün
şeylere, azâmetiyle boyun eğdiren ismin hürmetine, ey Allâh! ey Rabbim! duâmı
kabûl eyle. Ey izzet ve azâmeti zâtına mahsûs olan, gayb ve vârlık âlemînin
sâhibi, ölmeyen dâimî canlı olan rabbim, seni tesbîh ederim Rabbim! Şânın ne
yûce, mekânın ne kadar yüksektir. Sen benim rabbimsin. Ey azâmetinde bütün
noksan sıfatlardan münezzeh olan Allâh’ım ! yönelişim sanadır ve ancâk senden
korkarım. Ey Azîm! ey Kebîr ! ey Cebbâr ! ey Kâdir ! ey Kavî ! sen mukaddes ve
münezzehsin. Ey Âlim olan Allâh’ım! Sen yûcesin. Ey Azîm olan Allâh’ım seni
tesbîh ederim. Ey Celîl olan Allâh’ım! Seni tesbîh ederim.
24- Allâh’ım ! büyük ve tam bütün sıfatlarının kemâlâtını üzerinde, tam
anlamıyla toplayan ismin hürmetine, cinlerin ve insanların inatçı zalimlerini,
azgın şeytanı, haset eden insanı, mahlûkatından zayıf ve âcizlerin dert ve
belâlarını ve kuvvetli olanlarını intikam almak murad ettiğin zamân, iyi ve
facir kullarını, inatçı veyâ herhangi bir kulunu bize musallat etmemeni senden
taleb ediyorum.
25- Allâh’ım! arz edeceğim hâcetlerimi, sâdece senden taleb ediyorum. Şâhitlik
ederim ki sen kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allâh’sın. Birsin. Doğmayan
ve doğrulmayan, eşi ve benzeri olmayan, Samed ! her şey kendisine muhtâc,
kendisi hiçbir şeye muhtâc olmayansın. Ey zâtı kavranmaktan münezzeh, zâtında
ve sıfatlarında eşsiz, yûce, hak ve kendi sinden başkası olmayan, ey ezelî,
ebedî, dehri,[1] zamânı yaratan, ey dâimîlik sâhibi olan, ölmeyen, diri olan,
bizim ve her şeyin ilâhı, ey tek ilâh! senden başka hiçbir ilâh yoktur.
26- Ey semâları yaratan ! gizli ve aşikârı bilen, Rahmân ve Rahîm olan, Hayy !
ebedî hayât la diri, Kayyûm ! mülkünün her türlü tasarrufunda söz sâhibi,
Deyyân ! herkesin hesâbını en iyi bilen, Hannân ! rahmetlerin en latîf
cilvesini gösteren, Mennân ! hak etmedikleri halde kullarına karşılıksız
nîmetler lütfeden, yarattıklarını öldükten sonra dirilten, Vâris ! sâdece kendi
zâtı kalıcı olan, Celâl ve İkrâm ! sâhibi olan Allâh’ım ! yaratılmışların
kalpleri senin kudret elindedir. Onlara dilediğin şekilde tasarruf edersin.
Onlara dilediğinde hayır verir, istediğinde de şerleri onlardan giderirsin.
27- Bu sebeble Allâh’ım! kötü gördüğün her şeyi kalbimden silmeni, bunların
yerine haşyetin, sevgiden kaynaklanan korkunu, mâ’rifetin, korkun, yanında
olanlara karşı şevkin, emniyet ve âfiyetinle kalbimi doldurmanı senden taleb
ediyorum. Bize rahmet ve bereket ihsân eyle. Doğruyu ve hikmeti bize ilhâm
eyle.
29- Allâh’ım! Arş’ının rükünlerini dolduran cemâlin hatırına, nasıl bilmem
gerekiyorsa o şekilde, mâ’rifetinin hakîkatini ben bilinceye kadar kalbime,
mâ’rifet tohumunu ekmeni senden istiyorum.
30- Allâh-u Teâlâ nebîlerin sonuncusu rasullerin imâmı olan efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ashâbına, salât eylesin. Tam mânâsıyla selâm
eylesin. Âlemlerin Rabbi olan Allâh’a hamd olsun.
31- Allâh’ım! bu duânın müellifini (Şeyh Muhammed b. Süleymân el-Cezûlî)
bağışla. Ona merhamet et, ey Rahmet sâhibi, Rahmân ! onu peygamberler.
Sıddıklar, şehitler, sâlihler zümresi içinde haşrolunup toplananlardan kıl.
32- Allâh’ım! Bu kitabı tashîh eden Yûsuf b. Muhammed’i günahkâr, kusurlu,
zayıf kulunu da bağışla. Tövbesini kabûl et. Sen çok bağışlayıcı ve sonsuz
merhamet sâhibisin. Âmîn. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım!..
33- Allâh’ım! Bu duâları bu kitâba derc ve tashîh eden; günahkâr, kusurlu,
zayıf kulun, Sâlih oğlu Şâ’bân GÜNBEY’i de bağışla. Ona merhamet et, ey Rahmet
sâhibi, Rahmân ! onu peygamberler. Sıddıklar, şehitler, sâlihler zümresi içinde
haşrolunup toplananlardan kıl.Tövbesini kabûl et. Sen çok bağışlayıcı ve sonsuz
merhamet sâhibisin. Âmîn. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım!..
S A L I
1- Allahım ! şüphesiz ben senin bildiğin hayırlardan
ister, senin bildiğin şerlerden yine sana sığınırım. Senin bildiğin günahdan
bağışlanmamı taleb ederim. Şüphesiz bilen sensin. Biz bilmeyiz. Sen gaybları
tam anlamıyla bilensin.
2- Allahım ! yaşadığım bu zamanda fitnere düşmekten, cü’et ehl-i kimselerin
bana sataşmasından ve zaafa düşürmelerinden beni koru. Bana merhamet et.
3- Allahım ! beni zâtından gelen himâye ile ömrümün sonuna kadar kurtulmuş
olabilmem için bütün yarattıklarının şerrinden metin bir sığınakta muhafaza
eyle.
4- Allahım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona salât okuyanların
sayısınca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona salât
okumayanların sayısınca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ona
salât okunmasının lâyık olduğu şekilde salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun
âl-i’ne ona salât okunması vâcib olan salavat gibi salât eyle. Hattâ Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne okunmasını emrettiğin şekilde salât eyle. Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne kendi nûru nurların bile nûru sayılan ve bu sayede
sırrının şuâsıyla nice sırların aydınlandığı salât ile salât eyle.
5- Allahım ! efendimiz Muhammed’e, âl-i’ne ve ebrâr olan bütün ehl-i beyt’ine
salât eyle.
6- Allahım ! senin nurlarının ummânı, sırlarının kaynağı, varlığını isbat eden
delillerin lisânı, mülk âleminin direği, huzuruna ulaşmak isteyenlerin imamı,
peygamberlerin sonuncusu, Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, yüce zâtın
devâm ettikçe devâm eden, yüce zâtın bâkî kaldıkça ebedî kalacak olan, seni de
onu da razı edecek okuduğumuzda bizden de râzı olacağın salâtla ona salât eyle.
Ey âlemlerin rabbi olan Allâhım.
7- Ey hıll ve harem’in rabbi, ey ! meş’ari harem’in rabbi, ey ! beyt-i haram’ın
rabbi, ey ! rükn ve makâm’ın rabbi olan Allâhım ! efendimiz ve sahibimiz
Muhammed’e bizden selâm ulaştır.
8- Allâhım ! önceki yaratılmışların ve kıyâmete kadar yaratılacak olanların
efendisi, efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e salât eyle.
9- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e her an ve her zaman salât
eyle.
10- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e kıyâmete kadar, en yüce
meleklerin bulunduğu makamda, mele-i âlâ da salât eyle.
11- Allâhm ! yeryüzü ve üzerinde bulunanlar görevlerini tamamlayıp huzurunda
toplanıncaya kadar, efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle. Zîrâ
sen sâhip olanların en üstünüsün.
12- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz ümmî nebî
Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salat eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet
ve şeref sâhibisin. Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e bereket ihsân ettiğin gibi,
Efendimiz ümmî nebî Muhammed’e bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye
layık azâmet ve şeref sâhibisin.
13- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ezelî ilminin bildiği, kader
ilminin gerçekleştiği, irâdenin cereyân ettiği, meleklerinin de ona salât
ettiği kadar hem sürekli fazlınla hem de sonsuzluğuna asla son olmayacak
ihsânınla hep ebedî kalacak şekilde salat eyle.
14- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ilminin kuşattığı, Kur’ân-ı
Kerîm’in zikrettiği, meleklerin de ifâde ettiği şahadet sayısınca salât eyle.
Onun ashâbından râzı ol. Ümmetine merhamet eyle. Şüphesiz sen methedilmeye
layık azâmet ve şeref sâhibisin.
15- Allâhım ! efendimiz ve sahibimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne ve bütün ashâbına
salât eyle.
16- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi, Efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne de salat eyle. Bütün âlemlere bereket ihsân ettiğin gibi onlara da
bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
17- Allâhım ! secde hâlindeki kalp huşûu ile sana sığınıyorum. Ey efendim! ey
Allâh ! ey celîl. Verilen sözlere senin kadar vefâ gösteren yoktur. Nurla süslü
kürsîden itibâren yüce ve şerefli arşına kadar neler varsa, onların hatırı ve
arşının altında bulunanların hakkı için dileğimi sana arzediyorum. Sen semaları
ve gökgürlemelerinin seslerini yaratmadan önce, birliğinle ilah olarak
bilindiğin ve dâim olduğun gibisin. Ey Allâhım ! beni zâtın için sevenlerden,
senin tarafından sevilen kullardan, sana yakınlaşmış büyük zatlardan ve sana
tutkun âşıklardan eyle.
Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey
Allâh ! Ey Vedûd.
32- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e gece karanlığının
kendilerini bürüdüğü ve gündüz aydınlığının kuşattığı şeyler sayısınca salât
eyle.
33- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e gece ve gündüz salât
eyle.
97- Allâhım ! kıyâmet gününün şefaatçisi olan zâta salât eyle.
98- Allâhım ! insanlara kevser havuzundan içirecek olan zâta salât eyle.
99- Allâhım ! Livâil-Hamd sâhibi zâta salât eyle.
100- Allâhım ! insanları hak yola irşâd ederken bütün varlığıyla İslâm Dîni’ni
tebliğe yönelen zâta salât eyle.
101- Allâhım ! râzıolduğun hususta tam mânâsıyla gayret eden zâta salât eyle.
102- Allâhım ! son nebîye salât eyle.
103- Allâhım ! son rasûle salât eyle.
104- Allâhım ! hakkı ayakta tutan Mustafâ’ya salât eyle.
105- Allâhım ! Rasûlün Ebu’l-Gâsım’a salât eyle.
106- Allâhım ! âyetler sâhibi olan zâta salât eyle.
107- Allâhım ! bütün insanlara emir ve yasakları açıklayarak doadoğru yolu
gösteren deliller sâhibi olan zâta salât eyle.
108- Allâhım ! anlattıklarınındışında nice ilâhi sırlar ve işâretlere sâhibi
olan zâta salât eyle.
109- Allâhım ! peygamberliğinden önce kendisinden meydana gelen ve adına
irhâsât denilen hârikulâdelikler anlamındaki kerâmetler sâhibi olan zâta salât
eyle.
110- Allâhım ! alâmetler sâhibi zâta salât eyle.
111- Allâhım ! peygamberliğine delâlet eden açık âyetler ve burhanlar sâhibi
olan zâta salât eyle.
112- Allâhım ! mu’cizeler sâhibi olan zâta salât eyle.
113- Allâhım ! hârikulâde işlerin sâhibi olan zâta salât eyle.
114- Allâhım ! taşların kendisine selâm verdiği zâta salât eyle.
115- Allâhım ! huzûrunda ağaçların secde ettiği zâta salât eyle.
122- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla büyüklerin ve küçüklerin rahmete nâil
oldukları zâta salât eyle.
123- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla hem bu dünyâda hem âhirette nîmetlere
erişilen zâta salât eyle.
124- Allâhım ! kendisine okunan salavâtla Azîz ve Ğaffâr olan Allâh’ın
rahmetine erişilen zâta salât eyle.
125- Allâhım ! düşmanların kalbine korku salmakla güçlendirilmiş ve yardım
olunmuş olan zâta salât eyle.
126- Allâhım ! seçilmiş azâmet ve şeref sâhibi olan zâta salât eyle.
127- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e salât eyle.
128- Allâhım ! boş sahrâlarda yürüdüğünde vahşî hayvanların bile onun eteğine
yapıştığı zâta salât eyle.
129- Allâhım ! O’na âl-i’ne ve ashâbına tam mânâsıyla salât eyle. Hamd
âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsûsdur.
(ikinci dörtte birin başı)
130- Günahlarda dâhil olmak üzere her şeyi bilmesine rağmen engin merhametinden
dolayı Allâh’a hamd olsun. Aynı şekilde günahları helâk etmekte dâhil olmak
üzere her şeye kaâdir olan afv eden Allâh’a hamd olsun.
131- Allâhım ! şüphesiz ben fakirlikten, zâtından başka birine zelîl olmaktan,
senden başkasından korkmaktan, yalan söylemekten, bütün günah çeşitlerini
işlemekten ve senin affına aldanıp gururlanarak günâha dalmaktan, düşmanların
şamatasından, dermansız dertlerden, ümîdin boşa gitmesinden, nîmeti
kaybetmekten, belânın ansızın gelmesinden hep sana sığınırım.
132- Allâhım ! habîbinin lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’i
mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! habîbinin lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’i mükâfaatlandır.
O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! habîbinin lâyık olduğu şekilde efendimiz Muhammed’i mükâfaatlandır.
O’na salât ve selâm eyle.
133- Allâhım ! dostunun lâyık olduğu şekilde efendimiz İbrâhîm’i
mükâfaatlandır. O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! dostunun lâyık olduğu şekilde efendimiz İbrâhîm’i mükâfaatlandır.
O’na salât ve selâm eyle.
Allâhım ! dostunun lâyık olduğu şekilde efendimiz İbrâhîm’i mükâfaatlandır.
O’na salât ve selâm eyle.
134- Allâhım ! mahlûkâtının ve arşının ağırlığı, kelimelerinin sayısı ve
tamâmen hoşnutluğunla bütün âlemlerde efendimiz İbrâhîm’e salât, merhamet ve
bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle.
Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
139- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e lâyık olduğu şekilde ona salât eyle.
140- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e lâyık gördüğün sevip râzı olduğun şekilde
ona salât eyle.
ÇARŞAMBA
1- Allâhım ! efendimiz Muhammed’in ruhlar arasındaki rûhuna, cesetler
arasındakicesedine, kabirler arasındaki kabrine, onun âl-i’ne ashâbına salât ve
selâm eyle.
2- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e onu zikredenlerin her zikredişinde ona salât
ve selâm eyle.
3- Allâhım ! efendimiz Muhammed’i yâd edip hatırlamaktan gâfil olanların
sayısınca ona salât eyle.
4- Allâhım ! ümmî nebî efendimiz Muhammed’e, mü’minlerin anneleri olan
zevcelerine, zürriyetine, ehl-i beytine sonsuz salât ve selâmla salât eyle,
selâm eyle, bereket ihsân eyle.
5- Allâhım ! ilminin kuşattığı ve Ku’ân-ı Kerîm’in bildirdiği gerçekler
sayısınca ancak senin râzı olacağın ve kendisine lâyık olan salâtla efendimiz
Muhammed’e salât eyle. Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi ona ihsân
eyle. Allâhım ! kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a onu ulaştır. Lâyık
olduğu şekilde onu mükâfaatlandır. Nebîlerden, sıddıklardan, şehitlerden ve
sâlihlerden olan bütün kardeşlerine de salât eyle.
6- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât eyle. Onu kıyâmet günü sana en yakın
makâma yerleştir.
7- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e salât eyle.
8- Allâhım ! ona izzet, rızâ ve cömertlik tâcını giydir.
9- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kendisi için senden istediği şeylerin en
fazîletlisini ona ihsân eyle. Allâhım ! herhangi bir kulunun efendimiz Muhammed
için senden istediği şeylerin en fazîletlisini de ona ihsân eyle. Allâhım !
efendimiz Muhammed’e kıyâmet gününe kadar senden istenilmiş olanların en
fazîletlisini kendisine ihsân eyle.
10- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar
arasındaki bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı
onların hepsinin üzerine olsun. Allâhım ! efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh,
İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki bütün nebîlere rasullere salât
eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun. Allâhım !
efendimiz Muhammed’e; Âdem, Nûh, İbrâhîm, Mûsâ, ve Îsâ’ya, bunlar arasındaki
bütün nebîlere rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin
üzerine olsun.
11- Allâhım ! efendimiz Âdem babamıza, annemiz Havvâ’ya meleklerinin salâtı
kadar salât eyle. Allâhım ! efendimiz Âdem babamızı ve annemiz Havvâ’yı en yüce
firdevs cennetine koyup üstün nîmetlerde râzı edinceye kadar, onlara bol rahmet
ve kereminden ihsân eyle.
12- Allâhım ! ana-babayı çocukları sâyesinde mükâfaatlandırdığın şeylerin en
fazîletlisiyle onları mükâfaatlandır.
13- Allâhım ! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan
meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve
rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
Allâhım! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan
meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve
rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
Allâhım! efendimiz Cebrâîl’e, Mîkâîl’e, İsrâfîl’e, Azrâîl’e, arşı taşıyan
meleklere, diğer meleklere, mukarrabûn makâmındaki meleklere bütün nebî ve
rasullere salât eyle. Allâh’ın salât ve selâmı onların hepsinin üzerine olsun.
15- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e hiç eksilmeyen salâtla salât eyle.
16- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e sonsuzluğa kadar hiç eksilmeyen, hattâ zaman
tükense bile bitip tükenmeyen salâtla salât eyle.
17- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e yaptığın salât ve selâmla ona salât ve selâm
eyle. Ayrıca onu lâyık olduğu şekilde mükâfaatlandır.
18- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e hem hoşnûd olacağı hem de kendisini menûn
edecek ama bizden de memnûn olacağı salâtla ona salât eyle. lâyık olduğu
şekilde onu mükâfaatlandır.
19- Allâhım ! nurlarının denizi, sırlarının mâdeni, tek ilâh oluşunu kullarına
açıklayan, hükümranlığının altında bulunan herşeyin nâdidesi, tevhîd makâmının
imâmı varlık âlemine güzellik katan süsü, her türlü rahmetinin hazînesi,
dîninin yolu, tevhîdinle lezzet alan, varlık özünün insanı, her vâr olanın
varlık sebebi, yaratılmışların özünün özü, senin aydınlığının nûruna yakın olan
efendimiz Muhammed’e Yûce Zâtın vâr oldukça devâm edecek, ancak sen yeterli gördüğünde
bu salât son bulacak, hem seni hemde onu memnûn edecek, ama bizden de râzı
olmana vesîle olacak olan salâtla ona salât eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan
Allâhım.
20- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e senin ilminde gizli olanlar sayısınca ve
senin mülkün devâm ettikçe devâm edecek olan salâtlasalât eyle.
21- Allâhım ! yarattıklarının sayısınca, bizzat senin rızân, arşının ağırlığı,
kelimelerinin sayısı, yarattıklarının geçmişte seni zikrettikleri ve gelecek
zamanda seni zikredecek olanların sayısınca, her sene, her ay, her Cuma, her
gün, her gece, her saat, her koku almada, her nefeste, gözün her açılıp
kapanmasında, her canlının gözünü hareket ettirmesinde, sonsuzluğun
sonsuzluğuna dünyâ ve âhiretin de sonsuzluğuna kadar hem bunların kat kat
fazlasıyla, öncesi olmayacak ve sonu gelmeyecek bir şekilde efendimiz
İbrâhîm’in âl-i’ne salât ettiğin ve bereket ihsân ettiğin gibi efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne de salât eyle. Bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen
methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
22- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ona olan muhabbetin kadar salât eyle.
23- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e olan lutuf ve ihsânın kadar kendisine salât
eyle.
24- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e senin katındaki şânına lâyık ve kıymetine
uygun olarak salât eyle.
25- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e öyle salât eyleki o salâtla bizi bütün
âfetlerden ve korkulardan kurtar, bütün isteklerimizi yerine getir. Bütün
günahlardan bizi temizle. Bizi en yüksek derecelere yükselt. Hem bu dünyâda hem
de ölümden sonra bizi bütün hayırlarda en son hedefe ulaştır.
26- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e râzı olacağın salâtla salât eyle. O’nun
ashâbından da tam anlamıyla râzı ol.
27- Allâhım ! nûru yarattıklarının arasında önde, vâroluşu âlemlere rahmet olan
efendimiz Muhammed’e, onun âl-i’ne ve ashâbına, yarattıkların arasında şu âna
dek ne kadar gelip geçen varsa, onlardan sa’ıd ve şakî olanların sayısınca,
bütün sayıları içine alan, sınırları kuştan, sonu olmayan, bitip tükenmeyen ve
zâtınla ebediyyen devâm eden salâtla salât eyle. Aynı şekilde de tam mânâsıyla
da selâm eyle.
28- Allâhım ! kalbini celâl, gözünü cemâl sıfatınla doldurduğun, böylece destek
ve yardım ikrâm ederek sevindirdiğin, Allâhım ! efendimiz Muhammed’e âl-i’ne ve
ashâbına, salât eyle. tam mânâsıyla da onlara selâm eyle. Hamd sâdece Allâh’a
âittir.
29- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, zeytin yaprakları ve
bütün meyvelerin yaprakları sayısınca salât eyle.
30- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, olmuş ve olacakların
sayısınca, gecenin kararttığı ve gündüzlerin aydınlattığı canlı-cansız
varlıklar adedince salât eyle.
31- Allâhım ! efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, onun âl-i’ne,
zevcelerine, zürriyetine ümmetinin sayısınca salât eyle.
32- Allâhım ! efendimiz sallallâh-ü aleyh-i vesellem’e yapılan salavâtın
bereketi hatrına, bizi dünyâ ve âhirette ona okuduğumuz salât sâyesinde
kurtulanlardan, onun kevser havuzuna varıp içenlerden, ona itaat edip
sünnetiyle amel edenlerden eyle. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım. Onunla bizim
aramıza kıyâmet günü perde koyma. Bizi, ana-babamızı ve bütün müslümanları
bağışla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur.
(ikinci üçte birin başı)
33- Allâhım ! tarafından ihsân edilen kolaylıkla peygamber olarak gönderilmiş,
görevini hakkıyla yerine getiren, nebî ve rasullerin en fazîletlisi, en yücesi,
yarattıklarının en üstünü, nebîler, rasuller, melekler ve velîlerle sana ulaşan
ufukların kandili, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne ardı ardına devâm eden,
nurları kâinâtı aydınlatan salâtla salât eyle, selâm eyle.
34- Allâhım ! Âyetinle medh edilen en fazîletli zât, şeriatin olan ipine
sarılan dâvetçilerin en şereflisi nebî ve rasullerin sonuncusu olan efendimiz
Muhammed’e, onun âl-i’ne dünyâ ve âhirette bizi umûmî fazlına ve râzı olacağın
keremine vuslatına eriştirecek olan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân
eyle.
35- Allâhım ! kulların arasında keremli olanların en keremlisi, irşâd yollarına
çağıranların en şereflisi, bütün yerlerin ve beldelerin kandili olan efendimiz Muhammed’e,
âl-i’ne bitip tükenmeyen dâimâ artan ve bizleride çeşit çeşit ikramlara
ulaştıran salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
36- Allâhım ! makâmı yüce, kendisine ta’zîm ve hürmet vâcib olan efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ebediyyen kesilmeyen hattâ sayılarla bile
sayılamayan salâtla salât ve selâm eyle. Bereket ihsân eyle.
37- Allâhım ! bütün âlemlerde efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât ettiğin
gibi, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne de salât eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık
azâmet ve şeref sâhibisin. Allâhım ! kendisini hatırlayanların her yâd
edişinde, ismini zikretmekten gâfil olanların her gaflete düşmesinde, efendimiz
Muhammed’e ve âl-i’ne salât eyle.
38- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket
ihsân ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne, salât eyle, merhamet eyle,
bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye layık azâmet ve şeref sâhibisin.
39- Allâhım ! maddeten mânen temiz ve temizlenmiş olan, ümmî nebî efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle. selâm eyle.
40- Allâhım ! kendisiyle peygamberliği sona erdirdiğin, kevser havuzu ve şefaat
etme hakkı vermekle kendisine yardım edip kuvvetlendirdiğin zâta selâm eyle.
41- Allâhım ! Hüküm ve hikmet peygamberi, en parlak kandil, en büyük ahlâkla
donatılmış mi’râc sâhibi son peygamber, efendimiz Muhammed’e ve âl-i’ne,
ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine de salât eyle.
42- Allâhım ! karanlığı şiddetli ve korkulu gecelerde kendileriyle yol bulunan,
aynı zamanda karanlığın kandilleri gibi olan İslâm yıldızlarının yollarını
efendimizle azametli kıl. efendimiz ve gönül sultânımız Muhammed’e, âl-i’ne ve
ashâbına ve sapasağlam yolunda yürüyen tâbiîlerine denizde dalgalar coştukça,
uzak yollardan gelen hacılar Kâbe’yi tavâf ettikçe ardı arkası kesilmeyen
salâtla salât eyle.
43- Salavâtı şerîfelerin ve selâmın en fazîletlisi, Allâh’ın yüce rasûlü,
kulları arasında seçilmiş olan ve âhirette yaratılmışların şefaatçisi, Makâm-ı
Mahmûd ve Havz-ı Kevser’in sâhibi, risâlet ve umûmî tebliğin yükünü taşıyan, en
büyük ıslâh konusu, din ve dünyâ işlerinde gayret gösterme şerefiyle
şereflenen, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.
44- Allâh-u Teâlâ ona, âl-i’ne gece-gündüzler boyu devâm eden salâtla salât
eylesin.
45- Efendimiz Muhammed sallallâh-u aleyh-i vesellem, kendisinden önce
yaratılanların ve kendisinden sonra yaratılacak olanların efendisi ve en
fazîletlisidir.
45- Salavât okuyanların en fazîletli salavâtı, selâm verenlerin verdiği selâmın
en iyisi, zikredenlerin en güzel zikri, Allâh’ın salâtlarının en fazîletlisi,
en güzeli, en mükemmeli, en bol olanı, en eksiksiz ve noksansız olanı, en açık
olanı, en yüce olanı, en temiz olanı, en pâk olanı, en bereketlisi, en iyisi,
en çok artıp çoğalanı, en yeterlisi, en parlak olanı, en ulvî olanı, en çok
olanı, en toplu birikmiş olanı, en umûmî olanı, en devamlısı, en kalıcısı, en
azîz olanı, en üstün olanı, en ulusu, en fazîletlisi, en güzeli, en değerlisi,
en keremlisi, en mükemmeli, en tamâm olanı, en azâmetli olanı, Allâh’ın
yarattıkları arasında en fazîletlisi ve yarattıklarının biriciği olan,
efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar Allâh’ın yarattıklarının
en fazîletlisi, en güzeli, en iyisi, en cömerdi, en mükemmeli, en tamâm olanı,
Allâh katında en değerlisi, Allâh’ın rasûlü, nebîsi, habîbi, Allâh’ın seçip
çıkarttığı ve Allâh’a devamlı münâcaatta bulunan rasûlü, Allâh’ın has dostu,
isyandan uzak olan dostu, Allâh’ın emirlerini güvenle yerine getiren emîni,
Allâh’ın kulları arasından seçtiği, yarattıkları arasından özenle çıkardığı,
nebîleri arasından hâlis ve en seçkin olan kulu, efendimiz Muhammed’in üzerine
olsun. Bütün bu salâtlar kulların kurtulabileceği Allâh’ın en sağlam bağı,
Allâh’ın en mâsum kulu, Allâh’ın kullarına nîmeti, rahmet anahtarı, rasuller
arasında seçilmiş olanı, Allâh’ın kulları arasında en güzîde olanı, istediğ ve
istemediği her husûsta dileklerine ulaşanı, kendisine bağışlanan nîmetlerde
ihlâs sâhibi, en yüce peygamber, en doğru sözlü, şefaat ettiğini kurtaran,
şefaat etme hakkı verilenlerin en fazîletlisi, kendisine bırakılan emânetlerde
emîn, tebliğ ettiği hususlarda doğru sözlü, rabbinin emrini açıklayan, verilen
en ağır vazîfeyi yüklenen, Allâh’a ulaşmakta rasullerin Allâh’a en yakın olanı,
kıyâmet günü makâm ve fazîlet itibâriyle peygamberlerin en yücesi, nebîler
arasında en kerem sâhibi olan efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Yine bütün
bu salâtlar Allâh katında en temiz, Allâh’a peygamberlerin en sevimli olanı,
derece itibâriyle Allâh katında peygamberlerin en yakın olanı, en çok ecir ve
sevâb alanı, kullarının en keremlisi, Allâh katında peygamberlerin en çok
rızâya nâil olanı, derece ve makam itibâriyle insanların en yücesi, mekân
itibâriyle onların en büyüğü, güzellik ve fazîlet bakımından insanların en
mükemmeli, derece yönüyle nebîlerin en fazîletlisi, getirdiği kânunlar
itibâriyle peygamberlerin en mükemmeli, soy itibâriyle nebîlerin en şereflisi,
konuşması ve kendisine hitâb etmesi yönüyle peygamberler arasında tebliğini en
iyi açıklayanı, doğum, hicret, soy ve ashâb yönüyle peygamberlerin en
fazîletlisi, neseb itibâriyle insanların en üstün olanı, kabîle bakımından
insanların enşerefli olanı, bütün insan ve peygamberlerin bizzay en hayırlı
olanı, kalbi vesveselerden arındırılıp nur ve hikmet doldurulmak sûretiyle en
temiz olanı, insanların ve peygamberlerin en doğru sözlüsü, ameli en temiz
olanları olan efendimiz Muhammed’in üzerine olsun. Bütün bu salâtlar asâlet
itibâriyle insanların en sâbit olanı, ahde vefâ yönüyle peygamberlerin en ileri
olanı, şeref itibâriyle en oturaklısı, tabiatı en mükerrem olanı, yaratılışı en
güzel, zürriyeti en temizleri, dinleyip itaat etme noktasında ilâhî emirlere en
çok itaat edeni, makâmı en yûce olanı, ifâde yönüyle peygamberlerin en tatlı
konuşanı, selâmı en bol vereni, değer itibâriyle onların en takdire lâyık
olanı, üstün sıfatlarla insanların en çok övüleni, en güzel ahlâka sâhib
olmakla en çok beğenileni, Mukarrebûn makâmındaki Allâh’a en yakın olan
melekler arasında peygamberler içinde en çok zikredileni, ahde vefâ da
insanların en ileride olanı, vaâd etmekte en sadâkatli olanı, insanların en çok
şükredeni, yaptığı iş yönüyle en üstün olanı, sabrı en güzel olanı, hayır
itibâriyle insanların en güzel olanı, kolaylığa en yakın olan, efendimiz
Muhammed’in üzerine olsun. Ve tüm bu salâtlar mekân itibâriyle insanların
ulaşamayacağı kadar en uzak olanı, şânı en yüce, delîli en sağlam, kıyâmet günü
mîzanda insanlar arasında hayrı en ağır gelip de en tercih edileni, îmân
yönüyle insanların ilki, muhâtablarına merâmını anlatmakta konuştuğunu en açık
dile getireni, lisânı en fasîh olanı, delîl ve hüccet bakımından hükmünü
dinletmekte insanların en üstünü, efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.
PERŞEMBE
1- Allâhım ! kulun, rasûlün, ümmî nebî efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
2- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kendisine mükâfaat vermek
için senin rızânı sağlayacak salâtla salât eyle. O’na vesîle makâmını, va’d ettiğin
Makâm-ı Mahmûd’u ve fazîlet ihsân eyle. Bir nebî kavmi adına, bir rasûlü de
ümmeti adına mükâfaatlandırdıklarının en fazîletlisiyle bizim adımıza onu lâyık
olduğu şekilde mükâfaatlandır. Ey merhametliler merhametlisi. Nebîlerden ve
sâlihlerden olan onun bütün kardeşlerine de salât eyle.
3- Allâhım ! salavatının en fazîletlilerini, artıp çoğalan faydaların en
şereflilerini, bereketlerinin artmasını, şefkat, merhamet ve ikrâmından ileri
gelen ihsanlarını, çeşitli nîmetlerin en fazîletlilerini, hayrın önderi,
iyilikler fâtihi, rahmet peygamberi ve bu ümmetin efendisi olan, âlemlerin
Rabbi Allâh’ın Rasûlü ve Rasullerin efendisi, efendimiz Muhammed’e ihsân eyle.
4- Allâhım ! makâmı öncekilerin ve sonrakilerin gıpta ettiği, veefendimizin
memnûn olacağı, sana olan yakınlığını artıracağın Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır.
5- Allâhım ! fazlı, fazîleti, şerefi, cennetin en yüce makâmı olan vesîleyi,
üstün derece ve makamların en üstününü efendimiz Muhammed’e ihsân eyle.
6- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e vesîle makâmını ihsân eyle. O’nu emellerine
ulaştır. O’nu ilk şefaat eden ve şefaati ilk kabûl edilen kişieyle.
7- Allâhım ! nübüvvetine işâret eden delillerini muazzam eyle. O’nun mîzânını
ağır eyle. O’nun hüccetini aydınlık kıl. Derecesini yedinci kat semâda bulunan
mukarrebûn melekler, peygamberler, şehitler, velîler ve âlimlerin ruhlarının
bir araya geldiği, yüce makâm ehl-i arasında yükselt. Makâmını mukarrebûn
makâmının da en üsyüne çıkart.
8- Allâhım ! bizi onun sünnetiyle canlandır. O’nun dîninde hayat sürerek öldür.
O’nun şefaatine erenlerden eyle. O’nun cemaati aasında haşreyle. Bizi kevser
havuzuna ulaştır. Havuzun kadehlerinden ayıplarımız meydâna çıkarılmaksızın
içir. Pişmân olmadan, şüpheye düşmeden, hiç bir değişiklik olmaksızın, fitneye
düşenlerden ve düşürülenlerden de olmaksızın, o kevser havuzunun kadehleriyle
bize kevser şarabından içir. Ey âlemlerin Rabbi olan Allâhım.
9- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, vesîle makâmını, fazîlet ve
yüksek dereceyi ihsân eyle. O’nu nebîlerden olan kardeşleriyle berâber,
kendisine va’d ettiğin Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. Allâhım ! bu ümmetin efendisi
ve rahmet nebîsi olan efendimiz Muhammed’e, babamız Âdem’e, annemiz Havvâ’ya ve
bunlardan dünyâya gelen nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerden olan
zâtlara, yer ve gök ehlinden olan bütün meleklerine ve onlarla birlikte bize de
salât eyle. Ey merhametliler merhametlisi olan Allâhım.
10- Allâhım ! beni, günahlarımı, ana-babamı bağışla. Allâhım ! beni küçükken
terbiye edip yetiştirdiği için, anne-babama merhamet eyle. Bütün kadın ve erkek
mü’minleri, bütün kadın ve erkek müslümanları, onlardan ölmüş olanların ve
dirilerinin de günahlarını bağışla. Kendimizle onlar arasında ihtimâm
göstermek, düşmanlık etmemek, birbirimize duâ etmek gibi hayırlarla bize yardım
eyle. Rabbim beni bağışla, bana merhamet eyle. Sen merhamet edenlerin en
hayırlısısın. Güç ve kuvvet ancak yûce ve azîm olan Allâh’ındır.
11- Allâhım ! nurların nûru, sırların sırrı, ebrâr makâmındaki ümmetin en sâdık
en hayırlı kullarının efendisi, şerefli rasullerin süsü, gecenin üzerine
karardığı ve gündüzün aydınlattıklrının en kerem sâhibi efendimiz Muhammed’e,
dünyânın ilk ânından son vaktine değin inen yağmur tâneleri, bitkiler ve bütün
ağaçlarda bitenlerin sayısınca, Vâhid ve Kahhâr olan Allâh’ın mülkü devâm
ettikçe devâm eden salâtla salât eyle.
12- Allâhım ! efendimiz Muhammed’in dünyâda Ravza-ı Mutahhara’sını, âhirette
ise Firdevs-i Âlâ’ daki makâmını, çeşitli ikrâmlarla mükerrem ve muazzam
kılacağın, kıyâmet günü kendisinin arzu ettiği ve râzı olacağı şeylere
ulaştıracağın salâtla ona salât eyle.
13- Efendimiz ey Muhammed ! bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm
içindir.
Efendimiz ey Muhammed ! bu salât, üzerimize vâcib olan senin hakkını ta’zîm
içindir.
Efendimiz ey Muhammed ! (Sallallâh-ü Aleyh-i ve Sellem) bu salât, üzerimize
vâcib olan senin hakkını ta’zîm içindir.
14- Allâhım ! –Hâ- sı rahmet, iki –Mîm- i hükümranlık ve –Dâl- harfinde işâret
edilen bütün yaratılmışların sığınağı M-u-Ha-m-M-e-D-’e, seyyîd, bütün
fazîletlere sâhib, kâmil, nûru ilk yaratılan olmakla, âlemlere rahmet ve
nübüvveti tamamlayan efendimiz Muhammed’e, ilminde bulunanların sayısınca,
zikredenlerin seni ve onu zikrettiği, gâfillerinse senin ve onun zikrinden
gâfil kaldıkları sürece ve yûce zâtın ebedî devâm ettikçe bâkî kalacak, yeter
olduğuna senin hükmetmen hâriç sona ermesi söz konusu bile olmayacak salâtla
salât eyle. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç
yetirensin. Şüphesiz sen her şeye güç yetirensin.
15- Allâhım ! hidâyet güneşlerinin en güzeli ve nûr bakımından en şereflisi
olan ümmî nebî efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât eyle. Zîrâ efendimiz
Muhammed (Sallallâh-ü Aleyh-i ve Sellem) risâletine âit haberler husûsunda
peygamberlerin en meşhûru ve övülmeye en lâyık olanı, nûru bütün peygamberlerin
nûrundan daha parlak, daha şerefli ve daha berrak, ahlâk îtibâriyle onların en
pâk ve daha tertemiz olanı, yaratılış yönüyle de onların en mükerrem ve vücûdu
en sağlam olanıdır.
16- Allâhım ! ayın ondördünden daha güzel, yağmur bulutları ve okyanuslardaki
suların bolluğundan bile daha cömert olan efendimiz ümmî nebî Muhammed’e ve
onun âl-i’ne, salât eyle.
17- Allâhım ! zâtı ve hayâtı bereketin tâ kendisi olan, onun zikri ve kokusunun
mânevî güzelliği yaratılmışların her birini mest eden efendimiz ümmî nebî
Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât eyle.
18- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât ve selâsm eyle.
19- Allâhım ! efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’ne salât, merhamet ve bereket
ihsan ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’nede salât, merhamet ve
bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.
20- Allâhım ! kulun, nebîn, rasûlün, ümmî nebîn efendimiz Muhammed’e ve onun
âl-i’ne, salât eyle.
21- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca
salât eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret dolusunca
bereket ihsân eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve âhiret
dolusunca merhamet ihsân eyle. Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâ ve
âhiret dolusunca selâm eyle.
22- Allâhım ! efendimiz Muhammed’e kendisine salât okumamızı emrettiğin şekilde
salât eyle. Efendimiz Muhammed’e salât okunması en uygun olan şekilde salât
eyle.
23- Allah’ım! bütün peygamberler arasından seçilen nebine, bütün kulların
arasından kendisine razı olduğun rasulüne, Hz. Âdem (a.s.)’dan vucut alemine
teşrif edinceye kadar en şerefli mahlukatın arasından seçtiğin veline, semâvî
vahiy konusundaki eminine salat eyle.
24- Allah’ım! A’râf Sûresi’nde anlatılan, adalet ve merhameti ayakta tutan
öncekilerinin en kerem sahibi ve en şerefli babalarının sulbünden, hatta ana
tarafındanda en temiz asillerin soyundan getirerek islama karşı gelenleri
kendisiyle hidayete erdirip, iffet yolunu açıkladığın Abd-i Menâf Oğlu
Aabdulmuttalib’in neslinden seçip çıkardığın, efendimiz Muhammed’e salat eyle.
25- Allah’ım! Senden istenen şeylerin en faziletlisi hatırına, isimlerinin sana
en sevimli ve en mükerrem olanı hatırına, nebimiz efendimiz Muhammed (s.a.v.)
vesilesiyle bize ihsan ettiğin nimetler hatırına, Hz. Muhammed vasıtasıyla bizi
sapıklıktan koruduğun, kendisine salavat okumamızı emrettiğin, ona okuduğumuz
salavatı hem dünya ve ahirette makam kabul ettiğin, hemde zatından gelen bir lutuf
ve ihsan olarak, günahlarımızı affettiğin için, emrine saygı gösterip bu
husustaki tavsiyene uyarak özellikle nebimiz efendimiz Muhammed (s.a.v.) in
hakkını eda etmek için yüce zatından bize vaad edilenlerin yerine
getirileceğine tüm kalbimizle inanarak, sana yalvarıp dua ediyoruz. Ey
Allah’ım! Kâlû Belâ’da biz ona iman edip kendisini tastik ettiğimizde,
efendimize indirilen Kur’ân-ı Kerîm’e tabi olduğumuz vakit, hani Kur’ân-ı
Kerîm’de şöyle buyurmuştun: “Şüphesiz Allah ve melekleri peygambere çok salat
ederler. Ey iman edenler ! sizde ona salat edin ve tam bir teslimiyetle selam
edin.” Bu şekilde peygamberine salavat okumayı kullarına farz kıldın. Salavat
okumalarını onlara emrettin. Ey Rabbim ! yüce zatının hürmetine, azamet nurunun
ve ihsan makamındakiler için zatına vacip kıldıkların hatırına, kulun, rasulun,
nebin ve yarattıklarının en hayırlısı olan, o şanlı efendimiz Hz. Muhammed’e,
yarattıklarından herhangi birine salat ettiğin salatın en faziletlisiyle, senin
ve bütün meleklerinin salat etmesini istiyoruz. Şüphesiz sen methedilmeye layık
azamet ve şeref sahibisin.
26-Allah’ım! Efendimiz muhammed’in derecesini yükselt. Makamını yücelt. Kıyamet
günü onun mizanını ağır kıl. Delilini aydınlık, dinini daima belirgin,
mükafatını bol, nurunu aydın, iki cihanda şerefini daim eyle. Ve gözünü
aydınlatacak neslini ve Ehl-i Beyt-i’ni onunla beraber eyle. O’nu kendisinden
önce gelip geçen nebiler arasında azamet sahibi kıl.
27- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’i kendisine tabi olanlar itibariyle,
peygamberler arasında ümmeti ve veziri en çok olan, nuru ve yücelği bütün
peygamberlerin en faziletlisi olanı, derece itibarıyla da peygamberlerin en
üstünü, cennetteki makamını ise, en uçsuz bucaksız geniş olanı eyle.
28- Allah’ım! O’nu önde gidenlerden, derecesini seçinen zatlar arasından,
makamını halis kulların arasından seçilip çıkarılanlardan, mekanını ise, zatına
yakınlığı olan mukarrebun makamındaki kimselerden eyle.
29- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’i senin katında derecesi keremlilerin en
keremlisi, sevabı en faziletlisi, meclisi zatına en yakın, makamı en sâbit
kalıcı, sözü en doğru, isteği en güzel yerine getirilen, katında kendisine
ihsan edilecek olanların en faziletlisi, senin katındakilerin en çok rağabet
edileni eyle. O’nu kendisinin üzerinde hiçbir derece olmayan, ve en yüce
cennetlerden biri olan firdevs köşklerinde konuk eyle.
30- Allah’ım! Efendimiz Hz Muhammd’i en doğru konuşan, dileği hemen yarine
getirilen, ilk şefaatçi, ümmeti hakkında öncekilerin ve sonrakilerin gıpta
edicekleri şefaaatle şefaat ederek, şefaati kabul edilen, kullarını cennetlik
ve cehennemlik olarak ayırmak için seçtiğinde,
efendimiz Muhammed’i söz sahipleri arasında en doğru sözlü olanı, yolunu
hidayetle erdirilenler arasında en yakîn ve amel edenlerin en iyisi bir peygamber
eyle.
31- Allah’ım! Peygamberimizi bizim için arkadan gelen ümmetine imkanlar
hazırlayan öncü, kevser havuzunu önce ve sonradan varanlarımıza buluşma yeri
eyle.
32- Allah’ım! Bizi onun cemaati arasında haşreyle. Sünnetiyle amel etmek nasip
eyle. O’nun dini üzere yaşarken bizi öldür. O’nun nur cemalini bize göster.
Bizi onun cemaati ve tabileri arasına dahil et.
33- Allah’ım! Biz görmeden ona iman ettik, birbirimize kavuştur. Bizi onun
kevser havuzuna ulaştırana değin, onun girdiği yerlere bizleride dahil edinceye
kadar, onunla aramızı ayırma. Bizi kendilerine nimetler verilen, nebiler,
sıddıklar, şehitler ve onun salih arkadaşlarından eyle. Onlar ne güzel
arkadaştırlar. Hamd alemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur.
34- Allah’ım! Efendimiz Muhammed ( s.a.v.) hidayet nuru, insanları hayıra
sevkeden, iki cihan saadetine insanları davet eden, rahmet peygamberi, takva
sahiplerinin imamı, kendisinden sonra asla peygamber gelmeyecek olan alemlerin
rabbi Allah’ın resulüdür. Efendimiz Muhammed ( s.a.v.); risaletini tebliğ
ettiği, kullarına nasihat ettiği, ayetlerini onlara okuduğu, dini yasakları
işleyenlere şer’i ölçüler olarak, Had’leri yerine getirdiği,
hükmünü yerine getirdiği, sana itaati emrettiği, sana isyanı yasakladığı,
dostluk edilmesini istediğin kimseleri dost edindiği, düşmanlık edilmesini
istediğin kimseleri de düşman kabul ettiği için efendimiz Muhammed’e salat
eyle.
35- Allah’ım! Cesetler arasında Hz. Muhammed’in cesedine, ruhlar arasında Hz.
Muhammed’in ruhuna, durak yerleri arasında onun durduğu makamlara, Meşhedler;
cesetlerin bulunduğu yerler arasındaki, mübarek cesedinin metfun bulunduğu
meşhedine, zikredilince zikrine, tarafımızdan nebimiz Muhammed’e salat eyle.
36- Allah’ım! Zikredildiği şekilde yüce zatının selamını rahmet ve bereketlerini
tarafımızdan ona ulaştır.
37- Allah’ım! Mukarrebun makamındaki meleklerine, bütün ayıplardan pak
nebilerine, ilahi kitapla gönderilen resullerine, arşı taşıyan meleklerine,
efendimiz Cebrail (a.s.), Mikail (a.s.), İsrafil (a.s.), Azrail (a.s.),
cennetin bekçisi Rıdvan, ve cehennemin bekçisi Malik’e, insanların sağında ve
solunda bulunan hayır ve şerleri kaydeden, Kiramen Katibîn’e, bütün yer ve gök
ehlinden sana itaat edenlere, salat salat eyle.
38- Allah’ım! Rasullerin Ehl-i Beyt’lerinden herhangi birine verdiğin şeylerden
daha faziletlisini, peygamberinin Ehl-i Beyt’inede ihsan eyle. Rasullerin
ashabından herhengi birini mükafatlandırdığın şeylerin daha faziletlisiyle,
peygamberimizin ashabınıda mükafatlandır.
39- Allah’ım! Mü’min kadın ve erkekleri, müslüman kadın ve erkekleri, onların
ölülerini ve dirilerini bağışla. “.. Rabbimiz ! bizi ve bizden önce ölen din
kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma.
Rabbimiz şüphesiz sen çok şefkatli, çok merhametlisin.”
40- Allah’ım! Haşimi soyundan olan efendimiz Muhammed nebiye onun ali ve
ashabına salat eyle.tam manasıyla selam eyle.
41- Ey merhametliler merhametlisi Allah’ım! Senin hoşnut olacağın, seni ve
kendisini razı edecek, bizdende memnun kalacağın salatla, insanlığın en
hayırlısı efendimiz Muhammed’e salat eyle.
42- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e onun âl-i ve ashabına, her tarafa güzel
kokular yayan, içinde bereketler bulunan, Allah’ın mülkü devam ettikçe devam
edecek olan, bol, güzel ve tam manasıyla salat ve selam eyle.
43- Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne feza dolusu, ve gökteki
yıldızlar sayısınca, bugüne kadar yattıkların ve kıyamete kadar yaratacakların
miktarınca, yer ve gök yüzünü dengede tutacak olan salat ile salat eyle.
44- Allah’ım! Efendimiz İbrahim’e salat ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne de salat eyle. Bütün alemlerde efendimiz İbrahim’e ve onun âl-i’ne
bereket ihsan ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket
ihsan eyle. Şüphesiz sen met edilmeye layık azamet ve şeref sahibisin.
45- Allah’ım! Ben; din, dünya ve ahiret işlerimde bütün günahlardan bağışlanma,
afet ve kederlerden ise, selamet bulmak istiyorum.
46- Allah’ım! Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört.
Allah’ım! Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört.
Allah’ım! Günahlarımızı, ayıp ve isyanlarımızı, yüce kereminle ört.
47- Allah’ım! Yüce hakkın ve nur Cemal’inin hatırına, yüce Arş’ın, azametin,
celalin, cemalin, kudret, güç ve kuvvetinle. Arş’ını taşıyan Kürsî’nin hakkı
için, ve yarattıklarından hiçbir kimsenin bilgisinin olmadığı, sır
hazinelerinin isimleri hürmetine, ya rabbi ! senden talep ediyorum.
48- Allah’ım ! Sırlarını üzerine koyduğunda geceyi karartan, gündüzün
açıklığına koyduğunda gündüzleri aydınlatan, gökyüzünü direksiz tutan,
yeryüzünde sapa sağlam duran, dağların üzerine yerleştirdiğinde ise dağları
yerine çakan, denizlere ve vadilere yazdığında suları taşıyıp akıtan su
pınarlarını coşturan, bulutun üzerinede yerleştirdiğinde de yağmurlar yağdıran,
ismin hürmetine ya rabbi ! senden talep ediyorum.
49- Allah’ım! Efendimiz İsrafil (a.s.)’ın alnında yazılmış olan isimler, ve
efendimiz Cebrail (a.s.)’ın alnında yazılmış olan isimler hatırına, mukarrebun
makamındaki meleklerin üzerinde yazılmış olan isimler hürmetine senden
istiyorum.
50- Allah’ım! Arş’ın etrafında yazılmış isimler, ve Kürsî’nin çevresinde
yazılmış isimler hatırına senden istiyorum.
51-Allah’ım! Zeytin yaprağı üzerine yazılmış olan İsm-i Âzam hatırına, senden
talep ediyorum.
52- Allah’ım! Zatını kendileriyle isimlendirdiğin, bildiğim ve bilmediğim, yüce
isimlerle senden talep ediyorum.
CUMA
1- Allâh’ım! Efendimiz âdem (a.s.)’ ın sana duâ ettiği isimlerle, sana
dileklerimi arz ederim. Efendimiz Nûh (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
efendimiz Hûd (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İbrâhîm (a.s.)’ın
sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Sâlih (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
efendimiz Yûnûs (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Eyyûb (a.s.)’ın
sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yakûb (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
efendimiz Yûsûf (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
2- Efendimiz Mûsâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Harun
(a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Şuayb (a.s.)’ın sana duâ ettiği
isimlerle, efendimiz İsmâîl (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz
Dâvûd (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Süleymân (a.s.)’ın sana
duâ ettiği isimlerle efendimiz Zekeriyyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle,
efendimiz Yahyâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Ermiyâ (a.s.)’ın
sana duâ ettiği isimlerle,
3- Efendimiz Şâ’ya (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İlyâs
(a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Elyesâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği
isimlerle, efendimiz Zülkifl (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz
Yûşâ (a.s.)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Îsâ (a.s.)’ın sana duâ
ettiği isimlerle, efendimiz Muhammed (s.a.v)’in (ona ve tüm nebîlerin
rasullerin hepsine salât ve selâm olsun.) sana duâ ettiği isimlerle, ey
alemlerin rabbi olan Allâh’ım ! zikrettiğim nebîler ve resuller hürmetine
onların sana münâcaatta bulunduğu ve duâ ettiği isimler hürmetine,
4- Semâ kurulmadan, yeryüzü döşenmeden, dağlar yerinde sâbit tutulmadan,
denizler gürül gürül akmadan, su kaynakları kaynayıp coşmadan, nehirler çağlamadan,
güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar parlamadan önce, yarattığın şeyler
sayısınca, nebîn, efendimiz Muhammed’e senin salât etmeni istiyorum. Zîrâ sen
zâtında olduğun gibisin, senin durumunu hiçbir kimse bilmez, ancak sen bilirsin
sen birsin ve ortağın da yoktur.
5- Allâh’ım! Hilm’in sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle, İlminin
sayıları miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Bitmez tükenmez
kelimelerinin adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Nîmetlerinin sayıları
miktarınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Semâlar dolusunca, efendimiz
Muhammed’e salât eyle. Yeryüzü dolusunca, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
Arşının dolusu kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Ve onun ağırlığınca,
efendimiz Muhammed’e salât eyle. Levh-i Mahfûz’da, olmuş ve olacak her şeyi
yazan kaleminin yazdığı şeyler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Yedi
kat semâda yarattıklarının sayısı miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
Kıyâmet gününe kadar, her gün bin defâ, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
6- Allâh’ım! efendimiz Muhammed’e dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe
kadar, gökyüzünden yeryüzüne yağan yağmur tânelerinin sayısınca, her gün bin
kere salât eyle.
7- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, seni Sübhânellâh
diyerek Tesbîh, Lâilâhe İllallâh diyerek Tehlîl, Tekbîr, Sübhâne Rabbiyel Azîm
diyerek, Ta’zîm, edenlerin sayısınca, her gün bin kere efendimiz Muhammed’e
salât eyle.
8- Allâh’ım! Onların nefesleri ve lafızları sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât
eyle.. Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların aralarında
bulunan ve yaratmış olduğun ruh taşıyan her canlı adedince, her gün bin kere
efendimiz Muhammed’e salât eyle..
9- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e, hareket eden bulutlar adedince, salât eyle.
Esen rüzgârlar sayısınca, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, her
gün bin kere salât eyle..
10- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yerle gökyüzü
arasında yarattıklarının tamâmı, ve üzerinde rüzgârın esip, hareket ettirdiği
dallar, yapraklar, ağaçlar ve meyveler sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün
bin kere salât eyle..
11- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gökyüzündeki
yıldızlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün bin kere salât eyle..
13- Allâh’ım! Hakkındaki bilgiyi ancak yüce zâtının bildiği, yedi denizde
yarattığın varlıklar sayısınca, kıyâmet gününe kadar her gün bin kere,
efendimiz Muhammed’e salât eyle.
14- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e yedi deniz dolusunca salât eyle. Yûce
Zât’ının kudretini işâret eden, bu yedi denizin taşıdığı ağırlık miktarınca
salât eyle.
15- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, denizlerdeki
dalgalar sayısınca, her gün bin kere, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
16- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün
derinlikleri, ovaları ve dağlarında bulunan kum tâneleriyle, çakıl taşları
sayısınca, her gün bin kere, efendimiz Muhammed’e salât eyle..
17- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, tatlı ve tuzlu
sular, hareket edip dalgalandığındaki dalgalar adedince, efendimiz Muhammed’e
salât eyle. Toprağın üzerinde ve yeryüzünün derinliklerinde, doğuda, batıda,
ovalarda, dağlarda, vadilerde, yeryüzündeki her yerde ve her yolda îmâr edilmiş
yâhut harâb kalmış yerlerde ve bütün bunların üzerinde ve içinde, yaratmış
olduğun ne kadar çakıl taşı ve küçük taş ve kuru çamur, kırıntılarına varıncaya
kadar neler varsa, o tâneler sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün bin kere
salât eyle..
18- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün
doğusu, batısı, kıble istikâmeti, ovaları, dağları ve vâdîlerindeki ağaçlar,
meyveler, yapraklar, ekinler ve bütün bunlardan bereketle çıkan bitkilerinin
sayısınca, efendimiz nebî Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle.
19- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yaratmış olduğun
ve yaratacağın cinler, insanlar ve şeytanlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e
her gün, bin kere salât eyle.
20- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların
bedenlerinde, yüzlerinde, başlarında, bulunan her tüy sayısınca, efendimiz
Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle.
21- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, kuşlar kanat
çırptıkça, cinler ve şeytanlar uçtukça, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere
salât eyle..
22- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, sayılarını ancak
Yûce Zât’ının bildiği, yeryüzünün doğusu ve batısındaki, insanlar ve cinlerin
sayısıyla, küçük-büyük dört ayaklı olarak yarattığın her hayvan adedince,
efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle..
23- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünde
onların adımları sayısınca, efendimiz Muhammed’e her gün, bin kere salât eyle..
24- Allâh’ım! Kendisine salât okuyanların sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât
eyle. Kendisine salât okumayanların sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
Biten bitkiler ve yağan yağmur damlalarınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle..
Vâr olan her şey adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle..
25- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e karardığında geceleyin, gündüz
aydınlandığında, salât eyle.. Dünyâda ve âhirette, efendimiz Muhammed’e salât
eyle.. Efendimiz Muhammed’e tertemiz bir genç olduğu zamân ki halinde de salât
eyle. efendimiz Muhammed’e râzı olduğun olgunluk hâlinde de salât eyle..
Efendimiz Muhammed’e beşikte çocuk olduğu andan beri salât eyle. Efendimiz
Muhammed’e salât etmekten geriye artacak hiçbir şey kalmayıncaya kadar salât
eyle..
27- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’in yolunu yûce, burhânını şerefli,
peygamberliğini açıklayan dellilerini belirgin, faziletini bütün yaratılmışlara
aşikâr eyle.
28- Allâh’ım! Onun ümmeti hakkındaki şefaatini kabûl eyle. Bize sünnetiyle amel
etmeyi nasîb eyle. Bizi onun dini üzere yaşayıp ölmeyi nasîb eyle. Bizi onun
cemaati arasında ve sancağı altında haşreyle. Bizi onun arkadaşları arasına
kat. Kevser havuzuna ulaştır. O havuzun kadehleriyle kevser şarabından içir.
Onun muhabbetiyle bizleri nasîblendir.
(Burada Okuyucu kendi ismini okumalıdır. Mesela: Okuyucunun ismi Ali, Babasının
ismi Ahmed olsun. (Ali Bin Ahmed), der. Mesela: Okuyucunun ismi Fâtıma,
Babasının ismi Ahmed olsun. (Fâtıma Binti Ahmed), der.)
29- Allâh’ım! Sana duâ ettiğim isimler hürmetine, anlatmaya çalıştıklarım ve
ilmini ancak Yûce Zât’ının bildiği şeyler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât
etmeni, bana da merhamet etmeni, tövbemi kabûl edip, maddî mânevî musîbetlerin
hepsinden beni kurtarmanı, bana âfiyet vermeni, kadın-erkek bütün mü’minlere,
ve kadın-erkek bütün müslümanlara, onların ölü ve dirilerine, merhamet etmeni
bu günahkâr ve hatâlı zayıf kulunun tövbesini kabûl ederek bağışlamanı, senden
taleb ediyorum. Ey âlemlerin rabbi olan Allâh’ım! Âmîn...
30- Peygamberimiz (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur: “ Kim bu salavâtı bir
kez okursa, Allâh (c.c)’u ona kabûl olunmuş bir hac ve İsmâîl (a.s.)’ın
çocuklarından bir köleyi âzâd eden kimsenin sevâbını verir.”
--- Allâh (c.c)’u şöyle buyurmaktadır: “ Ey Meleklerim ! Bu bir kuldur ki;
Habîbim Muhahammed (s.a.v.)’e çokça salât etmiştir. İzzetime, Celâlime,
varlığıma, övülmeye lâyık olmama ve Yûce olmama yemîn olsun ki, salât ettiği
her harf mukâbilinde cennette ona bir saray vereceğim. Onun yüzünün nûru, Ay’ın
ondördü gibi, kıyâmet gününde Livâü’l-Hamd sancağı altında bana gelecek ve
avucu Habîbim Muhammed (s.a.v.)’in avucunda olacaktır.” Bu fazîlet bu salavâtı
Cum’â Günü okuyan kimse içindir. Allâh (c.c) büyük fazîlet sâhibidir. [1]
31- Allâh’ım! Azâmet, kudret, celâl, izzet ve saltanatın adına, Kürsî’nin
taşıdıkları hürmetine, zâtını kendisiyle isimlendirdiğin ve Kur’ân-ı Kerîm’in
içine yerleştirdiğin katındaki gayp ilmine seçip ayırdığın gizli olan yüce
isminin hatırına, kulun ve resulün, efendimiz Muhammed’e salât etmeni istiyorum.
Allâh’ım kendisiyle sana duâ edildiğinde kabûl ettiğin, onunla bir şey
istenildiği zamân verdiğin, ismin hatırına senden talep ediyorum.
32- Allâh’ım geceye koyduğunda zamânı karartan, gündüzünde ise aydınlatan,
gökyüzünü direksiz tutan, yer yüzünüde sapa sağlam duran, dağların üzerine
yerleştirdiğin de dağları yerine çakan, kuvvetli ve zâlim kimseye baş eğdiren,
semâdan suları akıtan, bulutlar üzerine yerleştirdiğinde yağmurlar yağdıran,
ismin hürmetine, senden talep ediyorum.
33- Allâh’ım! Nebîn efendimiz Muhammed’in sana duâ vesîlesi edip istediği ismin
hatırına senden istiyorum. Allâh’ım nebîn efendimiz âdemin sana duâ vesilesi
edip istediği ismin hürmetine, senden talep ediyorum. Allâh’ım nebîlerin,
resullerin bütün mukarrebun makamındaki meleklerin, Allâh’ın salât ve selâmı
hepsinin üzerine olsun. Ve bütün taat ehlinin sana duâ vesîlesi edip istediği
ismin hatırına, senden istiyorum
34- Gökyüzü binâ edilmeden, yeryüzü dürülüp döşenmeden, dağlar yerinde sabit
tutulmadan, pınarlar coşup kaynamadan, nehirler akıp durmadan, güneş doğmadan,
ay aydınlatmadan, yıldızlar parıldatmadan önce yarattığın şeyler sayısınca,
efendimiz Muhammed’e ve onun âline salât etmeni istiyorum
35- Allâh’ım! Efendimiz Muhammede onun âl-i’ne, ilminin alâkalı olduğu şeyler
sayısınca, salât eyle. Affının ilgili olduğu, hilm sıfatının adedince,
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle. Levh-i Mahfuz’un senin yüce
ilminden ihtiva ettiği kısmının sayısınca, Efendimiz Muhammed’e onun âl-i’ne
salât eyle..
36- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne katında bulunan şeytan yahut
cinlerin dokunamadığı ve asla değiştirilemeyen olmuş ve olacakların yazıldığı
Levh-i Mahfuz’da hükmeden Kalem’in yazdığı hükümler adedince salât eyle.
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yeryüzü dolusunca salât eyle. Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne semâlar dolusunca salât eyle. Efendimiz Muhammed’e
ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar yaratacakların
sayısınca salât eyle..
37- Allâh’ım dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, meleklerin
safları, tesbihleri, takdisleri, temcitleri, tekbirleri ve tehlilleri
sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
38-Allâh’ım! dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, hareket eden
bulutlar ve grup grup esen rüzgârlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun
âl-i’ne salât eyle.
39-Allâh’ım! şimdiye kadar semalarından yeryüzüne düşen yağmur damlaları ve
kıyâmete kadar düşecek olan her yağmur damlası sayısınca efendimiz Muhammed’e
ve onun âl-i’ne salât eyle.
40- Allâh’ım! dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, rüzgarların
estiği miktarca, ağaçların, yaprakların, ekinlerin hareketlerinin sayısınca, ve
özel muhafazası içinde yaratmış olduğun ve bütün tohumlar sayısınca Muhammed’e
ve onun âl-i’ne salât eyle.
41- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden
kıyâmet gününe kadar, yağmur damlaları ve bitkiler sayısınca salât eyle.
42- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne dünyâyı yarattığın günden
kıyâmet gününe kadar, gökyüzündeki yıldızlar sayısınca salât eyle.
43- Allâh’ım! İlmini ancak senin bildiğin, kıyâmet gününe kadar yaratacak
olduğun ve yedi denizinde yaratmış olduğun mahlûkat sayısınca, efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
44- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yeryüzünün doğusunda ve
batısında mevcut olan çakıl taşı ve kum tâneleri sayısınca salât eyle.
45-Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne şimdiye kadar yarattığın ve
kıyâmet gününe kadarda yaratacağın cin ve insanlar sayısınca salât eyle.
46- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, insan ve cinlerin
nefesleri, sözleri ve göz açıp kapayıncaya kadar geçen zamânları zarfınca,
Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
47- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, cin ve meleklerin
uçuşları sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
48- Allâh’ım! Yeryüzünün doğusunda ve batısında olan kuşların, vahşi
hayvanların, hatta insan, hayvan ve böcek vücudundan beslenerek yaşayan küçük
hayvanların sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
49- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne diriler ve ölüler sayısınca
salât eyle.
50- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, gecenin üzerine
karardığı ve gündüzün aydınlattığı şeyler adedince efendimiz Muhammed’e ve onun
âl-i’ne salât eyle.
51-Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden
kıyâmet gününe kadar, iki veya dört ayaküzeri yürüyen hareket eden canlılar
sayısınca salât eyle.
52- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, efendimiz
Muhammed’e salât okuyan cin, insan ve melek sayısınca ona salât eyle.
53-Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e salât okumayan kimseler sayısınca kendisine
salât eyle..
54- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kendisine salât okunması
gerektiği şekilde, salât eyle..
55- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât okunması şanına layık
olduğu şekilde, kendisine salât eyle..
56- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, üzerine okunacak salât
adına hiçbir salât hariç kalmayacak şekilde, bütün salâtlarla salât eyle..
57- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e önceki peygamberler ve bütün mü’minler,
kendisinin ahirete intihalinden sonra gelen mü’min, sıddık, şehit, salih
kimseler arasında, salât eyle.. Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e Allâh katında
makamları, mekanları yüce olan meleklerin makamı olan Mele-i Âlâ’da kıyâmet
gününe kadar salât eyle.. Allâh’ın dilediği olur. Yüce ve Azîz olan Allâh’ın
güç ve kuvvetinden başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur
CUMARTESİ
1- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne
salât eyle. Efendimiz Muhammed’e vesîle makâmını, yüksek derece ve fazîleti
ihsân eyle, va’d ettiğin Makâmı Mahmûd’a onu ulaştır. Şüphesiz sen va’dînden
dönmezsin.
2- Ey yûce arşın Rabbi ! Ey âlemlerin Rabbi olan Allâh’ım ! Efendimiz
Muhammed’in şânını yücelt, dînini aşikâr kıl, nübüvvetini işâret eden
delillerini aydınlat. O’nun fazîletini ortaya çıkar, onun ümmeti hakkındaki
şefaatini kabûl eyle. Bize de sünnetiyle amel etmek nasîb eyle.
3- Bizi onun sancağı altında cemaatiyle berâber haşreyle. Kevser şarabından
kâsesiyle içir. Muhabbetiyle faydalandır. Ey âlemlerin Rabbi olan Allah !
4- Ey Rabbim ! tarafımızdan selâmın en fazîletlisini ona ulaştır. Ümmeti adına
ona ihsân eyle.
5- Allâh’ım ! Ey Rabbim ! beni bağışlamanı, bana merhamet etmeni, tövbemi kabûl
etmeni, gökten gelen, yerden çıkan, bütün belâlardan bana âfiyetle muâmele
etmeni diliyorum. Sen rahmetinle her şeye güç yetirensin. Ey Rabbim !
rahmetinin hatırına, kadın erkek bütün mü’minleri, kadın erkek bütün
müslümanları ve onların ölüleriyle dirilerini de af ve mağfiret etmeni
istiyorum.
Allâh-u Teâlâ; mü’minlerin pâk anneleri olan, peygamberimizin zevcelerinden,
dünyânın kandilleri misâli, hidâyet imamlarının mürşîd âlimleri olan, onun
ashâbından ve onların ardından gelen tâbiûnla ashâbı görmüş gibi, onları
görenlere tâbi olanlardan, kıyâmet gününe kadar râzı olsun. Hamd elemlerin
Rabbi olan Allâh’a mahsustur.
(üçüncü üçte birin başı)
6- Ey ! Ruhların ve çürümüş cesetlerin Rabbi olan Allâh’ım ! cesetlerine dönen
ruhların ve damarlarıyla birleşen cesetlerin itaati hatırına senden istiyorum.
Bütün yaratıklar senin huzûrunda rahmetini ümîd ederek, azâbından korkarak,
hüküm vermeni beklerken, bütün ruhlara ve cesetlere geçerli olan kelimelerin
hatırına ve onlardan her türlü hakkı alabilmen hatırına, bana hak olanı iyice
görebilmem için gözümde nûr, gece-gündüz dilimde zikir ve sâlih amel ihsân etmeni
senden taleb ediyorum. İşte bunlarla beni rızıklandır Ya Rabbi !
7- Allâh’ım ! Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin, bereket ihsân ettiğin gibi,
efendimiz Muhammed’e de salât eyle. Bereket ihsân eyle.
8- Allâh’ım ! Efendimiz İbrâhîm ve onun âl-i’e salavât ve bereketler ihsân
ettiğin gibi, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’e de salât eyle. Bereketler
ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâh’ım
! efendimiz İbrâhîm’e ve onun âl-i’e bereket ihsân ettiğin gibi, efendimiz
Muhammed’in âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen methedilmeye lâyık
azâmet ve şeref sâhibisin.
9- Allâh’ım ! Kulun ve rasûlün efendimiz Muhammed’e, kadın-erkek bütün
mü’minlere, kadın-erkek bütün müslümanlara salât eyle.
10- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, ilminin kuşattığı,
kitâbının miktârını tesbit ettiği, meleklerinin şâhid olduğu şeyler sayısınca,
Allâh’ın mülkü devâm ettikçe, devâm edecek olan salâtla salât eyle.
11- Allâh’ım ! Bildiğim ve bilmediğim yûce isimlerin, zâtını isimlendirdiğin
isimler hatırına, kulun, nebîn, efendimiz Muhammed’e, gökyüzü binâ edilmeden,
yer yüzü yayılıp döşenmeden, dağlar ayakta tutulup çakılı durmadan, su
kaynakları coşup taşmadan, nehirler gürül gürül çağlamadan, güneş doğmadan, ay aydınlatmadan,
yıldızlar ışıldamadan, denizler dalgalanmadan, ağaçlar meyveye durmadan önce,
yarattığın şeyler sayısınca salât etmeni senden taleb ediyorum.
12- Allâh’ım ! İlminin adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım !
Hilminin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! bitmez tükenmez
kelimelerin sayısınca efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! nîmetlerin
sayısınca efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! fazlın kadar efendimiz
Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! cömertliğinin sayısınca efendimiz Muhammed’e
salât eyle. Allâh’ım ! semâların adedince efendimiz Muhammed’e salât eyle. .
Allâh’ım ! yer yüzü kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yedi kat
gökte bulunan yaratmış olduğun melekler sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât
eyle. Allâh’ım ! yer yüzündeki cin, insan, vahşi hayvanlar, kuşlar ve yaratmış
olduğun diğer yaratıklar adedince efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım !
gayb ilminde Levh-i Mahfûz’da kaderi yazan Kalem’in yazdıkları ve kıyâmete
kadar diğer yazacağı şeyler adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım
! yağmur ve yağmur tanecikleri sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle.
Allâh’ım ! sana hamd edenlerin, sana şükredenlerin, seni Lâ İlâh’e İllellâh
diyerek tehlîl edenlerin, seni İnne-ke Hamîd’ün-mecîd, sen methedilmeye lâyık
azâmet ve şeref sâhibi olansın diyerek, temcîd edenlerin, yûce zâtının
Allâh olduğuna şehâet edenlerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât etmeni
diliyorum. Allâh’ım ! senin ve meleklerinin ona getirdiği salât miktârınca,
efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yarattıklarından ona salât
edenlerin sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! efendimiz
Muhammed’e salât okumayanların sayısınca, ona salât eyle. Allâh’ım ! dağlar,
kumlar, çakıl taşları adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım !
ağaç ve yaprakları, kuru çamur ve ağırlıklarınca, efendimiz Muhammed’e salât
eyle. Allâh’ım ! her sene ve o senede yaratacakların ve öleceklerin sayısınca,
efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! her gün yaratacakların ve her gün
öleceklerin sayısınca, kıyâmet gününe kadar efendimiz Muhammed’e salât eyle.
13- Allâh’ım ! Yer ve gökyüzü arasında hareket eden bulutların yağdırdığı,
sular miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! yer yüzü ve gök
yüzünün, doğu-batı, kıble istikameti ve derinliklerinde emir altına girmiş
rüzgarlar adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! gök yüzündeki
yıldızlar kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! denizlerde
yarattığın balıklar, canlı hayvanlar, sular, kumlar ve bunların dışında kalan
diğer malûkâtın sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! bitkiler
ve çakıl taşları sayısınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım !
karıncalar adedince, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! tatlı-tuzlu
sular miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! bütün
yarattıklarına ihsân ettiğin nîmetler miktârınca, efendimiz Muhammed’e salât
eyle. Allâh’ım ! kendisini inkâr edenlere karşı verdiğin azâbın ve cezân kadar,
efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! dünyâ ve âhiret devâm ettiği
müddetçe, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! cennette yaratıkların var
olduğu müddetçe, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım ! cehennemde
yarattıkların mevcûd olduğu sürece, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım !
efendimiz Muhammed’i, sevip râzı olduğun kadar, ona salât eyle. Allâh’ım !
efendimiz Muhammed’in de, seni sevip, senden râzı olduğu müddetçe, ona salât
eyle. Allâh’ım ! sonsuza kadar, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Onu kendi
katında, en yakın makâma konuk eyle. Ona, cennetteki en yüksek derece olan
Vesîle Makâmı’nı, fazîleti, şefaati, yüksek dereceyi, kendisine va’d ettiğin
Makâm-ı Mahmûd’u ihsân eyle. Şüphesiz sen va’dinden dönmezsin.
14- Allâh’ım ! Şüphesiz sen dünyâ ve âhiret işlerimde sâhibim, efendim, her
hâlimde başvuracağım makâmım, güvencem, bütün işlerimi zâtına havâle edeceğim
ümîdim, ihtiyaçlarımı, emellerimi ancak kendisine arz edeceğim yûce zat olduğun
için, Şehr-i Harâm, Beldey-i Harâm, Meş’ari’l-Harâm ve Peygamberimiz ( s.a.v. )
Efendimiz’in Kabr-i Şerîf’i hürmetine, gerçeğini ancak yûce zâtının bildiği
kadar, bana hayır bağışlamanı, ve yine hakîkatini ancak yûce zâtının bildiği
kadar kötülükten beni korumanı senden taleb ediyorum.
15- Efendimiz Âdem’e; efendimiz Şît’i, efendimiz İbrâhîm’e; efendimiz İsmâîl ve
İshâk’ı bağışlayan, efendimiz Yûsûf’u; efendimiz Yâkûb’a kavuşturan, efendimiz
Mûsâ’yı; annesine ulaştıran, efendimiz Hızır’ın ilmini artıran, efendimiz
Dâvûd’a; efendimiz Süleyman’ı bahşeden, efendimiz Zekeriyyâ’ya; efendimiz
Yahyâ’yı bağışlayan, annemiz Meryem’e; efendimiz İsâ’yı veren, efendimiz
Şuayb’ın kızını; efendimiz Mûsâ (a.s) ile karşılaştırmak suretiyle koruyan, Ey
Allâh’ım ! Ey Rabbim ! efendimiz Muhammed’e, bütün nebî ve rasullere, senin
salât etmeni istiyorum. Efendimiz Muhammed’e, şefaati ve yüksek
dereceyi bağışlayan, Ey Allâh’ım ! günahlarımı bağışlamanı, ayıplarımın hepsini
örtmeni, beni cehennem ateşinden kurtarmanı, rızânı, emniyetini, affını ve
ihsânını lütfetmeni, kendilerine nîmetler verdiğin nebîler, sıddıklar, şehitler
ve sâlihlerle birlikte beni cennetinde nimetlendirmeni senden taleb ediyorum.
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.
16- Allâh-u Teâlâ, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’e rüzgarların, kümelenmiş
bulutları sürüklediği, ve her ruh sâhibinin, ölümü tattığı müddetçe, salât
eylesin. Ey Allâh’ım ! Selâm yurdunda bulunan selâm ehline selâmı ulaştır.
17- Allâh’ım ! Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk
sağlamakla uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme.
Zâten bana rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni
mahrûm eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme.
Allâh’ım ! Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk sağlamakla
uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme. Zâten bana
rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni mahrûm
eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme.
Allâh’ım ! Beni yarattığın işte kullan. Bana tekeffül ettiğin, rızk sağlamakla
uğraştırıp kalbimi onlarla dolduracağın şeylerle beni meşgûl etme. Zâten bana
rızık vermeyi üzerine almışsın. Senden bunu taleb ettiğim halde beni mahrûm
eyleme. Sana istiğfâr ettiğim halde bana azâb eyleme.
18- Allâh’ım ! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’e salât ve selâm eyle.
19- Allâh’ım ! Katındaki Habîbin Muhammed Mustafâ’nın hürmetine, sana
yönelerek, sevdiğimiz, efendimiz. Ey Muhammed ! seninle rabbine tevessül ederek
taleb ediyorum. Yûce Mevlâ katında ey pâk, güzel rasûl, Bize şefaat eyle.
Allâh’ım ! Yanındaki makâmının hürmetine, onu; bizim hakkımızda şefaatçi kıl.
Allâh’ım ! Yanındaki makâmının hürmetine, onu; bizim hakkımızda şefaatçi kıl.
21 - Allâh’ım ! Bizi peygamberimize salât ve selâm okuyan kullarının en
hayırlılarından, peygamberimize en yakın bulunanlardan, ve ona kavuşanlardan
eyle. Bizi peygamberimize muhabbet duyanlardan, onun yanında kendisine sevgili
olanların en hayırlılarından eyle. Bizi mahşer günü onunla sevindir.
22- Onu; bizim için Naîm Cenneti’nde zahmetsiz, meşakkatsiz, hesâba
çekilmeksizin, cennete girmek için, irşâd ve hidâyet eden delîl eyle. Bizden
râzı olarak onu bize yönelt. Biz şefaat beklerken, onu bize darılmış, kırgın
eyleme.
23- Allâh’ım ! Bizi, ana-babamızı, bütün müslümanları, onların ölülerini ve
dirilerini bağışla. Son duâmız alemlerin Rabbi Allâh’a hamd etmektir.
(Dördüncü dörtte birin başı)
24- Ben senden istiyorum. Ey Allah ! Ey Allah ! Ey Allah ! Ey Hayyu’l-Kayyûm !
Ey Celâl ve İkram sâhibi olan Allâh’ım ! Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni
tesbih ederim. Ben yûce emirlerini yerine getiremedim, zâlimlerden oldum.
25- Allâh’ım ! Yûce Kürsî’nin, azâmetin, celâlin, izzetin, kudretin ve
hükümranlığından taşıdıkları hatırına, yarattıklarından hiçbir kimsenin
bilmediği, gizli-saklı pâk isminlerin hürmetine, gecenin üzerine koyduğunda
geceyi karartan, gündüzüne koyduğunda gündüzü aydınlatan, göklere koyduğunda
direksiz tutan, yer yüzüne koyduğunda onu sâbit kılan, denizlere koyduğunda,
suları taşırıp akıtan, su pınarlarına koyduğunda, suları coşturan, bulutların
üzerine yerleştirdiğinde, yağmurlar yağdıran, ismin hatırına senden istiyorum.
26- Efendimiz Cebrâîl (a.s)’ın alnına yazılmış olan isimler hakkı için,
efendimiz İsrâfîl (a.s)’ın alnındaki yazılı isimlerle, ve bütün meleklerin
üzerinde yazılı isimlerle, senden istiyorum.
27- Arşın ve Kürsî’nin etrafında yazılmış isimler hürmetine, senden taleb
ediyorum.
28- Yûce zâtını bizzat isimlendirdiğin yûce ismin hürmetine, senden istiyorum.
29- Bildiğim ve bilmediğim bütün isimlerin hatırına,
30- Efendimiz Âdem (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Nûh (a.s)’ın
sana duâ ettiği isimlerle, senden istiyorum. Efendimiz Sâlih (a.s)’ın sana duâ
ettiği isimlerle, efendimiz Yûnûs (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz
Mûsâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Hârûn (a.s)’ın sana duâ
ettiği isimlerle, efendimiz Şuayb (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz
İbrâhîm (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz İsmâîl (a.s)’ın sana duâ
ettiği isimlerle, efendimiz Dâvûd (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden
istiyorum. Efendimiz Süleymân (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz
Zekeriyyâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Yûşâ (a.s)’ın sana duâ
ettiği isimlerle, efendimiz Hızır (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz
İlyâs (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, efendimiz Elyesâ (a.s)’ın sana duâ
ettiği isimlerle, efendimiz Zülkifl (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, senden
istiyorum. Efendimiz Îsâ (a.s)’ın sana duâ ettiği isimlerle, nebîn, rasûlün,
habîbin, insanlar arasından seçip çıkardığın, efendimiz Muhammed’in sana duâ
ettiği isimler hatırına senden istiyorum. Ey ! sözü hak olan, ve sizi ve
yaptıklarınızı Allâh yarattı meâlideki âyette, bize buyuran Allâh’ım ! Allâh’ın
hiçbir kulundan hiçbir söz, fiil, hareket ve hareketsizlik meydâna gelemez.
Ancak onun ilmi, kazâ ve kaderinde olması gerektiği şekilde, nasıl geçiyorsa, o
şekilde meydâna gelebilir.
31- Ey Allâh ! Ey Allâh ! Ey Allâh ! beni peygamberimize tâbi olup, ona
muhabbet duyan, herkesi hesap gününde kusurları araştırılmadan, azâb görmeden,
azar işitmeden, terslenmeden, onun şefaati ve arkadaşlığıyla rızıklandırmanı
istiyorum. Ey Vehhâb ! Ey Gaffâr ! senden günahlarımı bağışlamanı, ve
ayıplarımı örtmeni istiyorum. Hesapsız sevap ve mükâfatların verildiği günde,
bütün dostlar arasında beni, yûce cemâlini doyasıya seyretmekle nîmetlendirmeni,
benden amelimi kabûl etmeni, bilerek, bilmeyerek veyâ yanlışlıkla yaptığım
ezelî ilminle bildiğin bütün hatalarımı affetmeni senden taleb ediyorum. En
büyük emelim olan peygamber (s.a.v) efendimizin kabrini
ziyârretine, ona ve iki arkadaşına selâm verme nîmetine ihsânınla, fazlınla,
cömertliğinle ve kereminle beni ulaştırmanı senden istiyorum. Ey Raûf ! Ey
Rahîm ! Ey Velî ! kendisine îmân eden bütün müminler, yoluna tâbî olan
kadın-erkek bütün müslümanlar, hem onların âl ve dirileri hem de kendi adıma,
yarattıklarından her hangi birini mükâfatlandırdığın şeylerin en çok ve en
fazîletli ve etraflı olanıyla, efendimiz Muhammed’i mükâfatlandırmanı senden
istiyorum. Ey Kavî ! Ey Azîz ! Ey Alîm !
32- Allâh’ım ! Yûce zâtına yemin ettiğim şeyler hürmetine, henüz gökyüzü binâ
edilmeden, yeryüzü yayılıp döşenmeden, dağlar yükselmeden, su kaynakları
fışkırıp akmadan, denizler sâkinleşip durulmadan, nehirler coşup çağlamadan,
güneş doğmadan, ay aydınlatmadan, yıldızlar karanlığı nurlandırmadan önce,
hiçbir kimsenin bilmediği, ancak yûce zâtının bildiği şekilde, efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni istiyorum.
33- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kelimelerinin adedince salât etmeni
senden istiyorum.
34- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, Kur’ân ayetleri ve harflerinin
adedince salât etmeni senden taleb ediyorum.
35- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât okuyanların sayısınca salât
etmeni senden istiyorum.
36- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât okumayanların sayısınca salât
etmeni istiyorum.
37- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, yeryüzü dolusunca salât etmeni
istiyorum.
38- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, Kalem’in, Levh-i Mahfûz’da kaderle
ilgili yazdığı şeyler kadar, salât etmeni istiyorum.
39- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, yedi kat semâda yarattıkların
adedince salât etmeni istiyorum.
40- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, kıyâmet gününe kadar yaratacağın
şeyler miktârınca, her gün bin defâ, senin salât etmeni istiyorum.
41- Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet
gününe kadar, gökyüzünden yeryüzüne düşen yağmur damlaları, ve her bir yağmur
tânesi sayısınca, her gün bin defâ, senin salât etmeni senden taleb ediyorum.
PAZAR
1- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, seni tesbîh ve
takdîs eden ta’zîm ederek, sana secde edenlerin sayısınca, her gün bin kere,
efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni diliyorum.
2- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar her yıl yaratmış
oldukların sayısınca efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât etmeni
istiyorum.
3- Allâh’ım! Hareket eden bulutlar sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun
âl-i’ne, salât etmeni senden taleb ediyorum.
4- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden, kıyâmet gününe kadar esen rüzgârların
sayısınca efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni
istiyorum.
5- Allâh’ım! Rüzgârlar esip ağaçların dallarını, yapraklarını, meyvelerini ve
çiçeklerini hareket ettirdiği müddetçe, yeryüzü ve gökyüzü arasında yarattığın
şeyler adedince, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın
günden kıyâmet gününe kadar, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
6- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar denizlerin
dalgaları sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere
salât etmeni istiyorum.
7- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, yeryüzünün doğusu,
batısı, dağları, ovaları ve vâdîlerinde vâr ettiğin kum, çakıl taşları, kurumuş
toprak parçaları ve taşlar adedince efendimiz Muhammed’e, ve onun âl-i’ne, her
gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum.
8- Allâh’ım! Yeryüzünün kıble tarafı, doğusu, batısı, ortası ve dağlarında yarattığın
bitkilerden; ağaç, meyve, yapraklar, ekin ve bütün bunların yeryüzünden
çıkarttığı ve çıkaracakları, bitki ve bütün bereketli mahsûllerin sayısınca,
efendimiz Muhammed’e, ve onun âl-i’ne, dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe
kadar, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
9- Allâh’ım! Yarattığın insan, cin, şeytanlar ve kıyâmet gününe kadar
yaratacakların sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin
kere salât etmeni istiyorum.
10- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar, onların
vücûdları, yüzleri ve başlarındaki tüyler adedince her gün bin kere efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne, salât etmeni istiyorum.
11- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar göz açıp kapatacak
kadar kısa zamân zarfınca ve onların sözleri ve nefesleri sayısınca, Efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni istiyorum.
12- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar cinlerin uçuşları
ve insanların hareketleri sayısınca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her
gün bin kere salât etmeni istiyorum.
13- Allâh’ım! Dünyâyı yarattığın günden kıyâmet gününe kadar yeryüzünün doğusu
ve batısında bizce ma’lûm olan ama hakîkatte ancak yûce zâtın tarafından bütün
gerçeğiyle bilinen irili-ufaklı yaratmış olduğun hayvanlar sayısınca, efendimiz
Muhammed’e ve onun âl-i’ne, her gün bin kere salât etmeni senden taleb
ediyorum.
14- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne kendisine salât okuyanların
ve okumayanların, hatta kıyâmet gününe kadar salât okuyacakların sayısınca, her
gün bin kere salât etmeni senden taleb ediyorum.
15- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne diriler ve ölüler sayısınca,
yarattığın balıklar, kuşlar, karıncalar, arılar ve bütün küçük hayvancıklar adedince
salât etmeni istiyorum.
16- Allâh’ım! Geceleyin karanlık bastığı, gündüzünse aydınlandığı vakitte
efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni senden taleb ediyorum.
17- Allâh’ım! Dünyâ ve âhiret hayâtında efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne
salât etmeni istiyorum.
18- Allâh’ım! Beşikteki bebeklik yaşından olgunluk çağına halkı irşâda devâm
ettiği dönemden, rûhunu rızânla alıncaya kadar geçen zamânlarda nihâyet onu
şefaatçi olarak dirilteceğin kıyâmet gününe kadar, efendimiz Muhammed’e ve onun
âl-i’ne salât etmeni senden taleb ediyorum.
19- Allâh’ım! Yarattıklarının sayısı, yûce zâtının rızâsı, arşının ağırlığı ve
kelimelerinin adedince, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât etmeni
istiyorum. Allâh’ım! Vesîle makâmını, fazîlet ve yüksek dereceyi, kevser
havuzunu, Makâm-ı Mahmûd’u, bitmez tükenmez yûceliği, efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne ihsân etmeni istiyorum. Allâh’ım! onun burhânını, peygamberliğinin
delillerini aslı İslâm olan, binâsını şerefli kılmanı, dünyâ ve âhiretteki
makâmını yükseltmeni istiyorum. Ve ey yûce mevlâmız ! Bize de, onun sünnetiyle
amel etmemizi nasîb etmeni, onun dîni üzere bizi öldürmeni, onun cemaati
arasında ve sancağı altında bir araya toplamanı, bizi onun arkadaşları arasına
katmanı, senden taleb ediyorum. Allâh’ım! Onun Kevser havuzuna varmamızı
sağlamanı, kadehleriyle kevser şarabından bize içirmeni, peygamberimizin
muhabbetiyle bizi faydalandırmanı, tövbemizi kabûl etmeni, görünür ve görünmez
bütün belâ ve fitnelerin hepsinden bize selâmet, âfiyet ihsân etmeni, merhamet
etmeni, bizi bütün erkek-kadın mü’minleri, bütün erkek kadın müslümanlarla
onların ölüleri ve dirilerini de bağışlamanı senden taleb ediyorum. Âlemlerin
rabbi olan Allâh’a hamd olsun. O ne güzel vekîldir. Güç ve kuvvet ancak Yûce ve
Azîm olan Allâh’a âittir.
20- Allâh’ım! Güvercinler ötüp, su arayan kuşlar ve hayvanlar dönüp durduğu,
tamâim mâsum çocuklara zarar veren şeytan ve cinlerden korunmak için takılan
duâlar fayda verdiği, sünnet olarak takılan baştaki sarıklar sıkıştırıldığı,
gün be gün sâlih amellerle mânen terakkî edenler terakkî ettiği sürece
efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
21- Allâh’ım! Sabahleyin ortalık aydınlandıkça, rüzgarlar estikçe, canlılar
yürüdükçe, gece ve gündüz birbirini takip edip durdukça, kılıçlar kuşanıldıkça,
mızraklar sımsıkı bağlandıkça, cesetler ve rûhlar zâhirî ve bâtınî
hastalıklardan sıhhat buldukça, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât
eyle.
22- Allâh’ım! Âlemler döndükçe, gece karanlıkları yayıldıkça, melekler tesbîh
ettikçe, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
23- Allâh’ım! Efendimiz İbrâhîm’e salât ettiğin gibi efendimiz Muhammed’e ve
onun âl-i’ne de salât eyle. Efendimiz İbrâhîm’e âlemlerde bereket ihsân ettiğin
gibi Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne de bereket ihsân eyle. Şüphesiz sen
methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin.
24- Allâh’ım! Güneş doğduğu, beş vakit namaz kılındığı, şimşek çaktığı,
bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağdığı, bulutları emrolundukları yerlere
sevk etmekle görevli olan melek, Râd aleyhisselâm tesbîh ettiği müddetçe,
Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
25- Allâh’ım! yeryüzü ve gökyüzü dolusunca, her ikisi arasında bulunan ve
dilediğin şeyler dolusunca, efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne salât eyle.
26- Allâh’ım! Risâlet yükünü üzerine aldığı, insanları cehâletten kurtardığı,
küfür ve dalâlet, sapıklık ehliyle cihâd ettiği, seni tek ilâh kabûl etmeye
dâvet ettiği, kullarını irşâd ederken zahmet ve sıkıntılara tahammül ettiği
için, efendimiz Muhammed’e dilediğini ver, isteklerine ulaştır, ona cennetteki
Vesîle Makâmı’nı fazîlet ve yüksek dereceyi vaâd ettiğin Makâm-ı Mahmûd’u ona
ihsân eyle. Şüphesiz sen vaadinden geri dönmezsin.
27- Allâh’ım! Bizi onun yoluna Kur’ân ve sünnete uyup amel edenlerden, onun
muhabbetiyle sıfatlananlardan, onun hidâyeti, sözleri, fiilleri, emir ve
yasaklarıyla hidâyet bulanlardan ve yolunda gidenlerden eyle. Ey merhametliler
merhametlisi; bizi elleri, yüzleri, ayakları, aldıkları abdest ve yaptıkları
ibâdetlerle nûrlu ve parlak olan, onun ümmetinin tâbiîleri, önde giden
taraftarları ve Ashâb-ı Yemîn, Kur’ân-ı Kerîm’de övülen nîmet sâhibleri ve amel
defterleri kıyâmet günü sağından verilenler, kurtulanlar arasında haşreyle.
28- Allâh’ım! Bütün meleklerine, mukarrebûn makâmındaki meleklere, nebîlere,
resullere, bütün ibâdet ve tâat ehline salât eyle. Bizide kendilerine
okuduğumuz salavât sebebiyle rahmetine ulaşanlardan eyle.
29- Allâh’ım! İyiliği ve doğruluğu emreden, kıyâmet günü günahkârların
şefaatçisi tıhâm eden, Mekke-i mükerremeden peygamber olarak seçilip, insanlara
gönderilen efendimiz Muhammed’e salât eyle.
30- Allâh’ım! Bizim adımıza; nebîmiz, şefaatçimiz ve sevdiğimize en fazîletli
salât ve selâmı ulaştır. O’nu pek yûce olan Makâm-ı Mahmûd’a ulaştır. O’na
cennetteki Vesîle Makâmı’nı, bütün nebî, resul, şehit, sıddık ve sâlihlerin
bulunduğu yûce makâmda kendisine vaâd ettiğin fazîlet ve yüksek dereceyi ihsân
eyle.
31- Allâh’ım! O’na hiç eksilmeyen ve peşi sıra devâm eden salâtla salât eyle.
32- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne şimşek parladığı, güneş
doğduğu, gece karanlığı kapladığı ve yağmur bulutlarından damlalar yere düştüğü
müddetçe salât eyle. Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne yer ve
gökyüzü arasındaki ve yıldızlar arasındaki boşluk dolusunca, gökyüzünün
yıldızları misâli, yağmur tâneleri ve çakıl taşları sayısınca salât eyle.
Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne sevâbı sayılamayan, hesâbıda
yapılamayan, salâtla salât eyle.
33- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e arşının ağırlığı, rızânın ulaştığı makâm,
kelimelerinin adedi ve rahmetinin sonsuzluğu kadar salât eyle.
34- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e onun âl-i’ne, zevceleri ve zürriyetine,
salât eyle. O’na, âl-i’ne, zevcelerine, zürriyetine efendimiz İbrâhîm’e ve onun
âl-i’ne salât ettiğin, ve bereket ihsân ettiğin gibi bereket ihsân eyle.
Şüphesiz sen methedilmeye lâyık azâmet ve şeref sâhibisin. Allâh’ım! Bizim
adımıza onu, ümmetinden bir peygamberi mükâfatlandıracağın şeylerin en
fazîletlisiyle mükâfatlandır. Hükümlerinin apaçık yolu sâyesinde bizi hidâyete
erenlerden eyle. Onun hidâyet yolunda yürümekle bizi hidâyete ulaştır. Bizi
onun dînine inanmış olarak, onun âl-i’ne, ashâbına, nesline, muhabbet eder
olduğu halde öldür. Onun cemaati arasında haşreyle.
35- Allâh’ım! Peygamberlerinin en fazîletlisi, seçip çıkardığın kullarının en
keremlisi, evliyânın imâmı, nebîlerin sonuncusu, âlemlerin rabbi Allâh’ın
habîbi, bütün peygamberlerin şâhidi, günahkarların şefaatçisi, bütün âdem
oğullarının efendisi, adı mukarrebûn makâmındaki melekler arasında yükselen
müjdeci, korkutucu, dâimâ aydınlatan kandil, sözüne îtimat edilen, hak olanı
açıklayan, şefkatli, merhametli, kendisine Kur’ân’ı Kerîm’le birlikte, Fâtiha
Süresi’nide lütfedettiğin, böylece insanları dosdoğru hak yola hidâyete
sevkeden, rahmet peygamberi, ümmeti hidâyete erdiren, kabirden dirilişte
toprağın ilk kez kendisine açılacağı insan, cennete ilk girecek olan, Efendimiz
Cebrâîl ve Mîkâîl’le desteklenmiş, Tevrât ve İncîl’de müjdelenmiş, seçilip
beğenilerek çıkartılmış, Ebu’l- Kâsım, Hâşim oğlu Abdulmüttalip’in oğlu
Abdullâh’ın oğlu efendimiz Muhammed’e salât eyle.
36- Allâh’ım! Gece gündüz hiç gevşeklik göstermeden Allâh’ı tesbîh eden,
Allâh’ın kendilerine emrettiği husûslarda hiç isyân etmeyen, emrolundukları her
şeyi yerine getiren, mukarrebûn makâmındaki meleklere ve bütün meleklerine
salât eyle.
37- Allâh’ım ! Meleklerini resullerini me’mûr olarak seçtiğin, vahyine emîn
olarak yarattıklarına şâhit kıldığın, yûce zâtının perdelerini derece îtibârı
ile yakînlığına açtığın, kulların bilemeyeceği gayb sırlarından kendilerine
haberdar ettiğin, kendilerinden cennetine koruyucular seçtiğin, arşını
taşıttığın, ordularından pek çoğunu kendilerinden seçtiğin, yarattıklarına
nazâran kendilerini daha fazîletli kıldığın, günahlardan ve alçaklıktan
kendilerini temizlediğin, yûce semâlarına yerleştirdiğin, noksanlıklardan ve
afetlerden tertemiz tuttuğun için fazîletlerini artırıcı ve devâmlı olan
salâtla meleklerine salât eyle. Bizide meleklere okuduğumuz bu salât
vesîlesiyle, onların istiğfarlarına lâyık eyle.
38- Allâh’ım! Kalplerini hikmetle doldurarak genişlettiğin, kendilerine
nübüvvet zincirini taktığın, kitaplarını indirdiğin, kendileriyle insanları
hidâyete sevk ettiğin, tevhîd anlayışına insanları dâvet eden vaâdine,
cennetlerdeki nîmetler ve üstün derecelere teşvik eden, cehennemin azâbından
korkutan, senin yoluna insanları irşâd eden, huccet ve delîlinle bu yolda
sebatla duran, nebî ve resullerin hepsine salât ve selâm eyle. Allâh’ım onlara
tam mânâsıyla selâm eyle. Kendilerine okuduğumuz bu salât vesîlesiyle bizede
büyük sevâb ihsân eyle.
39- Allâh’ım! Efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne üzerimizdeki büyük hakkını
yerine getirecek ve sürekli kabûl edilecek olan, salâtla salât eyle.
40- Allâh’ım! Yaratılış ve huy güzelliği olarak tam güzelliğe sâhib anlamında
hüsnü Cemâl, dünyâ ve âhiret nîmetleriyle sevinmiş anlamında Behçet, zâtında ve
sıfatlarında olgun olarak Kemâl, risâlet ve nübüvvet nûrunun sâhibi, cennette
hizmetçi çocukları hûri, konak ve köşklerin sâhibi, şükreden dili, efendimiz
Muhammed’e salât eyle. Allâh’ım! Şükre dalan kalbi ve ilmiyle meşhur
askerleriyle muzaffer, kız ve erkek çocuklarıyla pâk zevcelere sâhib, dünyâ ve
âhiret derecelerinde ulvî, zemzem ve Makâm-ı İbrâhîm’le Müzdelife’nin
hürmetlerine, ta’zîm eden büyük ve küçük bütün günahlardan temiz,
yetimleri terbiye eden, yedirip-doyuran, büyüten, insanlara hac usullerini
öğreten, Kur’ân nasıl indirilmişse öylece okuyan, Rahmân olan Allâh’ı tesbîh
eden, ramazan ayında oruç tutan, âhiret günü ümmetlerin altında toplanacağı
hamd sancağının, kerem ve cömertliğin sâhibi, ahde vefâ gösteren, muhabbetli
ümmetini Allâh’ın rızâsı olan işlere kalp ve kalıplarıyla teşvik ettiren,
İskenderiye kralı Mukavkıs’ın kendisine hediye ettiği hayber ve huneyn
savaşında bindiği ak katıra Necib adlı ata binen, Kadîb adlı kılıcı kullanan,
günahlardan tövbe edip kalbini tertemiz tutan, ifâdeleri hatasız ve dosdoğru
olan, semâvi kitaplarda sıfatları anlatılan, Allâh’ın kulu nebî ve resullerin
sonuncusu olarak nice sırları içinde gizleyip sakladığın, Peygamber Efendimiz
Muhammed’e salât eyle. Allâh’ın hucceti kendisine itâat edenin Allâh’a da itâat
ettiği, kendisine isyân edenin Allâh’a da isyân ettiği, arap kureyşli zemzem
bölgesinde doğup büyümüş, mekkeli nebî, güzel yüzlü sürmeli gözlü, düz uzun
yanaklı, kevser havuzunun ve cennet çeşmelerinin sâhibi, kendisiyle
zıtlaşanları ve inkârcıları helâk eden, müşrikleri katleden, abdest azaları
nûrdan parlayanları cennet nîmetlerine ve Kerîm olan Allâh’a alıp götüren,
Efendimiz Cebrâîl’in arkadaşı, âlemlerin rabbi olan Allâh’ın Resûlü,
günahkârların şefaatçisi, güneşin sıcaklığında bulutun kendisini gölgelediği,
ayın on dördü gibi kabir, mahşer, sırat, cehennem ve cehâlet karanlıklarını
aydınlatan, kandil ve dolunay gibi nûrlu zât, efendimiz Muhammed’e ve
mahlûkatın en pâk neslinden çıkarılmış olan âl-i’ne ebediyeti kıyâmet ve
cennetinde sonsuzluğuna kadar hiç bozulmuycak olan devâmlı salâtla Allâh-u
Teâlâ salât eylesin. Ve Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne
kendisinin sürûrunu yenileyerek hesapların görüleceği günde kabrinden çıkarak
Burak üzerinde mahşer yerine gönderilişinde şeref vesîlesi olacak salâtla salât
eylesin. Allâh’u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun yıldız misâli parlayan
âl-i’ne, üzerlerine peş peşe yağan sağnak yağmurların cömertliğine benzer
salâtla salât eyle. Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’i arabın en akıllısı,
sözleri ifâde yönüyle en açık, lisanı en fasih, îmânı en yüksek, makâmı en
yûce, kelâmı en tatlı, ahde en vefâlısı ve yaratılışı arabın en temiz olanı
olarak gönderdi. Efendimiz Muhammed (s.a.v) de İslâm yolunu îzâh edip insanlara
anlattı. İslâm’ı şöhretli kıldı, putları kırdı. Allâh’ın hükümlerini ortaya
koydu. İnsanları haramlardan alı koydu. Kendisine inananlara nîmetler sundu.
Allâh-u Teâlâ ona ve âl-i’ne melek, cin ve insanların dönüp durduğu her yer ve
makâmda salât ve selâmın en fazîletlisiyle, kabirden kalkıp ilk hâle dönüşte ve
ilk yaratılışta bizim için ebedî nîmet ve lütuf olarak verdiğin âhiret azığı
gece ve gündüz virdimiz olacak şekilde kabûl edeceği salâtla salât eylesin.
Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne peşinden ferahlık ve miskden
daha güzel rahmânî kokunun geldiği, onuda Allâh’ın mağfiret ve rızâsının takip
ettiği salâtla salât eylesin. Allâh-u Teâlâ kendisinden iyilik alınanların en
fazîletlisi, övünülecek şeylerin değeri, kendisiyle artan alnındaki nûrdan,
güneş ve ayın nûr aldığı, cömertliğinin yanında bulutların ve denizlerin ufacık
kaldığı, yer yüzünün alâmetlerle aydınlandığı, mûcizelerini Kur’ân-ı Kerîm ve
mütevâtir haberlerin anlattığı, efendimiz ve peygamberimiz Muhammed’e salât
eylesin. Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e ve onun âl-i’ne ve kendisiyle
hicret eden, böylelikle onun dînine yardım eden ve hicretinde yardımcı olan
ashâbına ki onlar ne güzel muhâcir ne güzel ensârdılar. Kuşlar Allâh’ı zikir
tesbîh terennümleriyle sık ağaçlarda şakıyıp durdukça, şimşeksiz bulutlar
sağnak yağmurlar döküp durdukça, devâm edecek salâtla salât eylesin.
Salavâtının devâmıyla Allâh’u Teâlâ ona kat kat ecir ihsân eylesin.
41- Allâh’ım! Celâl ve ikrâm sâhibi olan yûce zâtın devâm ettiği için devâm
edecek ve hiç kesilmeyecek olan salâtla efendimiz Muhammed’e onun pâk ve yûce
âl-i’ne salât eyle.
42- Allâh’ım! Şeref ve ululuğun kutbu, nübüvvet ve risâlet güneşi, dalâletten
hidâyete sevk eden, cehâletten kurtaran, efendimiz Muhammed’e salât eyle. Gece
ve gündüzlerin birbirini tâkip etmesiyle ardı-ardına gelen ve hiçbir kesintiye
uğramadan devâm eden salâtla, Allâh-u Teâlâ efendimiz Muhammed’e salât eylesin.