ŞEB-İ ARÛS (DÜĞÜN GECESİ) HZ MEVLANA- 17 Aralık 1273 ŞEB-İ ARÛS (DÜĞÜN GECESİ)
Âşık büyük ümitle ve hasretle maşukuna kavuşacağı anı sabırsızlıkla bekler. Bu onun için sevdiğinde yok olma anı ve yepyeni bir başlangıç noktasıdır. Hayatın bambaşka bir anlam kazanmasıdır. İşte Mevlânâ Celalettin’i Rumi Hazretleri için bundan 749 sene evvel böylesine büyük bir buluşma gerçekleşiverdi.
Hz. Mevlânâ, 17 Aralık 1273 tarihinde sevdiğine kavuşmuştu. Öyle bir kavuşma ki büyük mutasavvıf bu buluşmayı “Şeb-i Arus” yani düğün gecesi olarak tanımlıyordu. Öylesine bir sevgiliydi ki O, Alemlerin Rabbi olan Hz. Allah’dı. Mevlânâ’nın düşüncesinde, “Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştu.”
Hz. Mevlânâ, ömrü boyunca Hak ve hakikati savunmuştu. İnsanları hep hayra ve iyiliğe davet etmiş, ömrünü onları nasihat etmekle geçirmişti. Onun bir hayatta bulunma gayesi vardı. O, kendi ifadesiyle Kuran’ın bendesi, Hz. Muhammed’in yolunun tozuydu. İnsanları doğru yola çağırıyor “gel ne olursan ol yine gel” diyordu.
Günümüzde bazı insanların birbirinden uzaklaşıp kin ve nefret tohumları saçması ırk, mal, mülk, mevki ile üstünlük taslaması ne yazık ki bu acizlerin 14 asır öncesinden “üstünlük ancak takvadadır” buyruğunu ileten sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed Mustafa (sav) in yolunun tozu olduğunu belirten Hz. Mevlânâ’nın düşünce pınarından da nasiplenmemiş olmalarının bir göstergesidir.
Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ?
Toplumda bazı insanların birbirinin açığını ortaya koyup, onu alaşağı etme zevkini sıkılmadan yaşadığı, başkasını basamak yapıp yükselmeyi de pişkinlikle içine sindirebildiğine geçmişten günümüze şahit olunmuştur.
Yine adeta bukalemun gibi yer, zaman, ortam ve kişilere göre farklılaşan günümüzün sözüm ona kimi uyanık geçinen insanlarına da sevdiğine kavuşmasının 749. sene-i devriyesinde Mevlânâ Hazretlerinin sözlerini yeniden hatırlatmada fayda olur sanırım.
Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.
Sözün özü şudur ki; ömrünü “hamdım, piştim, yandım” sözüyle açıklayan büyük mutasavvıf Hazreti Mevlânâ’nın tavsiye ve nasihatlerini hayatında uygulayan insanların ölüm günleri de; eminiz ki ebedi bir hayata başlama ve sevgiliye kavuşma adına düğün günleri olacaktır.
Hayatını insanlığın iki cihanda mutluluğu ve kurtuluşu için nasihat etmekle geçiren Allah dostu Hz Mevlânâ’yı rahmetle anarken, bizlere bıraktığı vasiyetini 740. Vuslat yıldönümünde bir daha hatırlatarak söze son verelim.
MEVLÂNÂ HAZRETLERİNİN VASİYETİ ;
“Ben size, gizli ve aleni, Allah’dan korkmanızı, az yemenizi, az uyumanızı, az söylemenizi,günahlardan çekinmenizi, oruç tutmaya ve namaz kılmaya devam etmenizi, daima şehvetten kaçınmanızı, halkın eziyet ve cefasına dayanmanızı avam ve sefihlerle düşüp kalkmaktan uzak bulunmanızı, kerem sahibi olan salih kimselerle beraber olmanızı vasiyet ederim. Hayırlısı, insanlara faydası dokunandır. Sözün hayırlısı da az ve öz olanıdır. Hamd, yalnız tek olan Allah’a mahsustur. Tevhid ehline selam olsun.” (Hz. Mevlânâ) |
230 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |