ÇOCUKLARIMIZ Kuran-ı Kerim'de yüce Rabbimiz bizlere “(O öğünüp durdukları) mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür”. (1) - Buyurmaktadır. Yüce Rabbimiz dünya hayatında biz insanlara sayısız nimetler bahşetmiştir. Bu nimetlerden biri, belki de birincisi aile ve toplum hayatımızda önemli bir yere sahip olan çocuklarımızdır. Çocuklarımız, aile içerisinde yüce Rabbimiz tarafından “…saçılmış birer incidirler…”(2) “Dünya hayatının ziyneti ve süsü olan"(3) “...sevgisi gönüllerimize yerleştirilen çocuklarımız”(4) biz ebeveynlere yüce Rabbimizin bir emaneti ve bizler için bir imtihanıdır. Kur’an-ı Kerim de yüce Rabbimiz, “çocuklarınızın ve mallarınızın, sizin için bir imtihan olduğunu ve büyük mükâfatın, kesinlikle Allah katında bulunduğunu bilin.”(5) Buyurmaktadır. Bu âyeti kerimede de mallarımızın ve evlatlarımızın bizler için bir imtihan olduğu, bu imtihanı başarıyla sonuçlandırdığımızda yüce Rabbimiz tarafından mükâfatlandırılacağımız açıkça ifade edilmektedir.
Çocuklarımız bizim en değerli varlığımız ve geleceğimizdir. Başta anne babalar olmak üzere millet olarak onları iyi yetiştirmemiz, iyi eğitmemiz, sorumluluk bilinci, Allah, peygamber, insan sevgisi ve saygısı vermemiz, onları bedenen, ruhen ve zihnen sağlıklı, imanlı ve ahlaklı bir şekilde yetiştirmemiz en önemli görevimizdir. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızla ilgili olarak Peygamber Efendimiz de “Çocuklarınıza ikram edin, edep ve terbiyesini iyi verin.” (6) “Hiçbir anne baba çocuğuna güzel edep ve terbiyeden daha iyi ikram ve ihsanda bulunamaz.”(7)“Bir baba evladına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz.”(8) Buyurmaktadır. Bunlardan anlıyoruz ki Peygamber Efendimiz geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza sahip çıkmamızı ve onları iyi eğitmemizi emretmektedir. İyi terbiye almış, iyi eğitim almış, bilinçli, ahlaklı, saygılı bir genç kendisi için isteyip arzu ettiğini başkaları için de arzu eder, kendisi için sevip arzu etmediğini başkaları için de sevip arzu etmez.
Ancak çocuklarımızın iyi bir şekilde yetiştirilmesi hiçte kolay değildir. Çünkü özellikle gençlik döneminde çocuklarımız iyi ve doğru olana yönlendirilmediği takdirde duygularına ve nefsani arzularına yenik düşebilmektedir. Kötü insanların telkinlerine kapılıp içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık, terör… vb. kötü davranışlara kolaylıkla sahip olabilmekte, nefsani arzuları her şeyin önüne geçebilmektedir. Böyle bir durum da o toplumun felaketi olmaktadır. Bu gibi olumsuz durumların ortaya çıkması ailenin ve toplumun çocukları ihmal etmesindendir.
Bunlardan da anlaşılıyor ki bir milletin geleceği, iyi eğitim almış ahlaki değerlere sahip, inançlı çocukların varlığına bağlıdır. Gençlerin her alanda eğitim görmeleri ve eğitim seviyelerinin yükselmesi bir ülkenin iyi yolda olduğunun göstergesidir. Allah’ı, peygamberi ve kitabı tanıyan, sürekli ilâhi murakabe altında olduğunun bilincinde olan, her iş ve davranışında dürüst olan, insan haklarına saygıyı ve onlara hizmeti ibadet sayan bir gençliğe sahip olan ülkeler, geleceklerini garanti altına almış demektir. Gençleri, her yolu meşru görerek para kazanmayı ilke edinen, ahlaki değerlere sahip olmayan, helâli, haramı gözetmeyen, rüşveti, hırsızlığı, aldatmayı, hile ve sahtekârlığı, kumarı servet edinmenin vasıtaları gören gençliğe sahip bir ülke de varlığını tehlikeye atmış demektir. Bu kötü durumlara düşmemek için bize emanet olarak verilen geleceğimizin teminatı çocuklarımıza muhakkak sahip çıkalım. Meral D. Mersin
1-Kehf, 18/46 2-İnsan, 76/19 3-Kehf, 18/46 4-Al-i İmran, 3/14 5-Enfal, 8/28 6-İbn Mâce, 3, 2, 1211, No:3671 7-İbn Mâce, Edep, 3, 2, 1211 8-Tirmizi,Birr,H.No:1953,C.4/338
|
626 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |