MANİSA'DA YAŞAMIŞ GÖNÜL ERLERİ -2- (Akhisar Yöresi) MANİSA'DA YAŞAMIŞ GÖNÜL ERLERİ -2-Mansur BİLGİN HÜR IŞIK GAZETESİ -16/06/2011 - KÖŞE YAZISI http://www.manisahurisik.com/artikel.php?artikel_id=1931 Manisa’da yaşamış gönül erlerini tanımak üzere kuzenlerim Münir ve Mürşit ile birlikte yaptığımız araştırma gezimizden bahsetmiştim geçen hafta. Bu amaçla Demirci ilçemize kadar gitmiştik, Anadolumuzun Türkleşmesine ve İslamlaşmasına vesile olan oradaki gönül erlerini yöre halkınca anlatılanlar ve yerlerini bulabildiğimiz kadarıyla sizlerle paylaşmıştım. Bu haftada geri dönüşyolunda uğradığımız yol üstündeki gönül erlerinden bahsedelim. Demirciden geri dönüş yolculuğumuzu Gördes ve Akhisar güzergâhından gerçekleştirdik. Burada sırasıyla birlikte yola çıktığımız Ahmet hocamızın bildiği ve çevre halkın tarif ettiği kadarıyla Akhisar’a hakim bir tepede bulunan ana yola yaklaşık 6 km uzaklıktaki çok müthiş bir manzarası olan zirveye Ahsen dedeye çıktık. Burası ile ilgili köydeki Mustafa amcanın anlattığı ve mermer üzerinde yazılanlar kısaca şöyle; Ahsen Dede Hz. Görenez(Doğankaya) Köyü - Ahsen Dede Tepesi – AKHİSAR “Bundan yedi yüz elli sene evvel Horasan’dan Anadolu’ya çok muhtelif zâtlar ve evliyâlar gelmiştir. Görenez köyünde bulunan iki zâtın yanına bu zâtta, 14 sene sonra gelmiş, onlar bunu, orada kaldığını istememişler. O da, köyden ayrılıp dağa çekildi. Ömrünün sonuna kadar bu dağda (münzevî) hayat geçirip 83 yaşında vefat etti ve buraya defnedilmiştir. Burada kimsesiz olduğundan ve garip kaldığından başka yerlerden gelen ziyaretçiler, bu köyün ismini yani görenezin adı göremez dediler. Çünkü o köyden bu zâtı bilen yoktu. Bu zamana kadar yine yoktu. Nihayet o zamanın insanlarının şimdiki torunları, bir zâtın delâlet ve işaretiyle bu merhûm ve muhterem zâtı buldular ve büyük külfetlerle 1995 senesinde türbeyi yapıp ziyarete açtılar. Elbette bu zâtı memnûn ettiler. Allah burada çalışanları da memnûn etsin. Bu zatın adı, zât-ı Ahsen’dir.” Çok yüksek hakim bir tepeden yavaş yavaşAkhisar Gördes yoluna indik. Burada karşılaştığımız Mustafa amca bizi bırakmadı. Mademki bu amaçla geldiniz size bende eşlik edeyim diyerek kendi evinde ağırladı bizleri. Daha sonra köyün içindeki Seyyid Ahmet efendiye götürdü bizi. Ne büyük bir tesadüf ki karşımıza çıkan Mustafa amca bu çevredeki eserlerin yapımı ile bizzat ilgilenmiş örnek olmuş birisiymiş. Bunu öğrenince çok şaşırdık ve bir o kadar da memnun olduk karşılaştığımıza. Evet efendim lafı fazla uzatmayalım, içeride mermer üzerinde yazılı bilgilendirmeyi paylaşalım sizlerle… Seyyid Ahmed Hz. Görenez(Doğankaya) Köyü-Akhisar “Bu türbede medfûn bunan zât Seyyid Ahmet Hazretleri, 22 yaşında (28) yaşında buraya geldi. 87 yaşında öldü. Sahiplerinden müsâde alıp buraya yerleşti.Babasının adı Selim sülale-i tâhirenin 20. (batınındadır). Horasanın İnlidere isminde küçük bir kasabasından olup, Erzurum Hasankale’de bulunan ağabeyi Hızır Baba’nın yanında 3 sene kaldıktan sonra Akhisar’a gelip bir hafta kaldı. Sonra buraya geldi. Burada üç beş çadır vardı.Sahiplerinden izin alıp buraya yerleşti. Onlar bu zâtı çok sevdiler. Karşıdaki sonradan kurulan Kabaağaçkıran köyünün olduğu yerde çadırların yanında yaşayan Süleyman Efendi’nin kızını tavsiyede bulundular. Gidip baktılar babası “Gör kızım Nazlı’ya nikâh edeyim sana” dedi. Seyyid Ahmet Hazretleri evlenmek için ağabeyi Hızır Baba’yı davet etti. Daveti icabet edip geldiğinde gelinleri olan Nazlıyı görünce gelinin hem ismini hem kendini çok sevdiği için kendi unvanınıNazlı Baba ilan etti ve onunla evlendiler. Bir çocukları olup GörnazlıDağı’ndaki türbede medfûn bulunan zât bu zâtın oğludur. Bu köyün asıl adıGörnazlıya’dır sonradan galatlaşıp görenaz oldu. Buraya geleli 697 sene olmuştur. Allah şefaatlerinden mahrum etmesin.” Mustafa amca köydeki tepeden karşıyı gösterip tarif ettiği Tekke Deresi denilen yöre halkı tarafından sık sık davetlerin düzenlendiği yere gitmemiz için ısrarcı oldu. Buralara kadar gelmişken görelim diye düşünüp teklifi kabul ettik. Tekke Dedeleri denilen bu dereye geldik. Burada iki tane yan yana fakat ayrı ayrıtürbe var. Girişe büyük bir cami yapılmış. Yemekhane ve mutfaklar planlı birşekilde çok güzel düşünülmüş, inşa edilmiş. Mustafa amcadan ve oradaki halktan öğrendiğimize göre Manisa Merkezde bulunan Manisa İl İlçe ve Köyleri Dayanışma Derneği bu tarihi yapıların onarımına destek vermiş. Daha sonra Dernek Başkanı Hüseyin UYSAL ile görüştük. Tüzükleri gereği Atalarımızdan yadigar Manisa il ve ilçelerindeki tarihi yapıların yapımına ve onarımına destek verdiklerini, Tekke Dedeleri ile ilgili olarak da Vakıflar Bölge Müdürlüğü Anıtlar Kurulu ile yazışmalar yaparak gerekli izinleri aldıklarınıve aslına uygun olarak bu tarihi yapıların onarılmasına yardımcı olduklarını belirtti. Dernek gönüllü üyelerinin desteği ve yöre halkının katkısı ile tadilat, onarım, komple çatı ve yollarıile ağaçlandırma ve çevre düzenlemeleri yapılmış. İşte efendim, Akhisar Gördes yolu Sarnıç Köyü sınırları içerisinde Tekke Dedesi denilen bu mevkide bir dere içinde “beş yüz sene önce buraya gelmiş” Süleyman ks. ve Seyyid-i Ali Ks. efendilerin kabirleri(sanduka) üzerindeki levhalardaki yazıları;
Süleyman Efendi ve Seyyid-i Ali Ks.- Sarnıç Köyü Tekke Dedesi Mevkii-Akhisar “Ey ehl-i îman, ben Horasanlı Süleyman, Bizi şu anda size tanıtan İlbandır İlban, Onu takdir edin gönlüne girin, Onu medheylemek değil gaye, Onun hayır duasını almaktır sermaye… Horasan’ın Gümüldek ilçesinin Karye-i Kebîrinden efendim Hüseyin Zâde’nin emriyle beş yüz sene evvel bu beldeye irşâd için gönderildim. Süleyman Efendi’nin küçük kardeşi Seyyid-i Ali’yim, Kırk sekiz yaşına kadar hayatta hep maceralıyaşayıp ve bu yaşta karın ağrısından öldüğüm için hükmen şehit olup mücerret olarak dünyadan geçtim. Türbenin dışındaki bulunanların hepsi Süleyman Efendi’nin mürîdleridir. Türbe kapısının önündeki Hasan Efendi, Süleyman Efendi’nin halîfesidir.” Evet efendim, Akhisar yöresindeki gönül erlerini anlatıldığı ve gördüğümüz kadarıyla kısaca yazmaya çalıştım. Akhisar’da daha nice gönül dostları vardır. Bugün sadece Demirciden geri dönerken yol üzerindekileri kısaca sizlere aktardık. Sanırım en basit anlatımla Anadolu’nun Türkleşmesine ve İslamlaşmasına vesile olan bu Horasan erlerine vefa borcu olarak onları tanımalı ve günümüze kadar ulaşan bu eserlerini korumalıyız. Bu tarihi eserleri ayağa kaldırdıkları için köyde tanıştığımız Mustafa amcaya ve Dernek yetkililerine teşekkürü bir borç biliriz. İleriki günlerde gönül erlerine yaptığımız gezilerimizi paylaşmaya devam etmek dileğiyle… Hoşcakalın… MANSUR BİLGİN http://www.manisahurisik.com/artikel.php?artikel_id=1931 |
12584 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |