• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Üyelik Girişi
M. Zühdü Bilgi Hattı
Site Haritası
Takvim
Muhammed Zühdü(KS)
MANİSA'DA YAŞAMIŞ GÖNÜL ERLERİ -1- (Demirci Yöresi)

Mansur BİLGİN

HÜR IŞIK GAZETESİ -09/06/2011 - KÖŞE YAZISI

http://www.manisahurisik.com/artikel.php?artikel_id=1911


             TARİHİ KENT DEMİRCİ
        “Demirci” adını almış acaba neden?
          Demircilik mesleği mi başlıca etken!
          Sonradan “Temürçi” demişler amma,
          Asıl köke inmek gerekir ta derinden…

         Adıyla Davudî bir çağrışım yapar,
         Mazisine bak milattan önceye kadar,
         Günümüzde demirci ustası yok lakin,
         Evliya Çelebi eserinde böyle yazar…

         Türk Akıncıları, cihad edip fethetmiş,
         Suları bol, havası güzel ki beğenilmiş,
         Bu anlamda güzide şirin beldemize,
         Türkmen lisanıyla Temürçi denilmiş…

         Sinan Camii yanında şehit yatmakta,
         Küffarla savaşmış O kelle koltukta ,
         Demirci fatihlerindendir, büyük alim,
         Mücahit, mana eri Sinan-ı Musa…

        Türkmen dağında Süleyman Efendi,
        Bilgisi eşsizdir, ilmi zahiri ve batıni,
        Zamanının kutbu imiş, lakabı da Şafi,
        Hastalara duadır onun manevi görevi…

        Reislerde yatar Peygamber torunları,
        Hasan, Hüseyin ve Muğire’dir adları,
        Köyün kurucusudur, babaları Ali İmran,
        Yaşadıkları asır Kanuni Sultan zamanı…

        İrezler karşısında Kamçılı Sultan yatar,
        Menkibesi odur ki atıyla havadan uçar,
       Süleyman Şafi efendinin büyük dedesi,
       Yemen dede ile beraber hepsi akrabalar…

      “Dur” Hasan hocası ve Yakup Çelebisiyle,
       Hacı Ali Baba gibi akıncı uç beyleriyle,
       Her tarafında tarih kokar, cevherler yatar,
       Bildirene Müştak olup, örnek alıver sende …

       Kök boyalı  ve  oymalıdır has yün halıları,

       Başalan, Güldürdek çam kokulu yaylaları,

       Geçmişten günümüze suyu ile şifa dağıtır,

       Eski hisardaki Demirci termal  kaplıcaları,

       Mansur der ki; binlerce yıllık güzide kenti,
       Bilmeliyiz her köşesindeki bu eşsiz tarihi,
      Atasını, geçmişi bilmemek yakışır mı bize,
      Genç, yaşlı haydi yaşatalım bu yüce bilinci…


Sevgili okurlar, bugün söze  şiirle başladım. Bir süre önce  Ulu Camii yanındaki  çay bahçesinde akşam vakti  şehre hakim bu tepeden atalarımızdan yadigar  tarihi güzelliklerimizi  seyrederek çaylarımızı yudumluyorduk.  Sanki aynı anda  aynı konuları aklımızdan geçirmişçesine  Ulu Caminin  yanında yatmakta olan Yakup Çelebi  ve  ilimizdeki gizli mirasımız, hazinemiz olan  nice şahsiyetleri (Saruhan bey, Muhammed Zühdü, Bakibillah,  İsmail Hakkı Horasani, Ahsen Dede,Haki Baba, Yiğitbaş Veli, Aynı Ali, Attar Hoca…)  ne kadar tanıyoruz mevzusu açıldı birden… Konuşma  derinleşti ve bu konularda internetten  araştırma  yapalım bir arşiv oluşturalım  diye düşündük… Hatta uygun bir zamanımızda  ilimizdeki bu şaheserleri dolaşıp elde ettiğimiz  bilgileri derlemeyi ve  fotoğraf albümü oluşturmayı kararlaştırdık.

            Ulu Camii yanındaki çay bahçesinde  aldığımız bu kararı bir hafta sonu uygulamaya koyulduk… geçmişini bilmeyen geleceğini  inşa edemez  düşüncesiyle  kuzenlerim  Münir ve Mürşit  ile bir bilen olarak yanımıza Ahmet Hocamızı alarak  bir araştırma gezisi yapmaya karar vererek atlayıp arabamıza çıktık yola…

 Konusu  şu idi;  Manisa’da yaşamış manevi şahsiyetler, gönül erleri…

Büyüklerimizden öz yurtlarından hizmet aşkıyla göçlerini, düşmana karşı mücadelelerini, hayatlarını bir masal  gibi dinlediğimiz Anadolu’nun Türkleşmesine ve İslamiyet’in yayılmasına vesile olmuş gönül dostları…

Bizim  bu günlere  gelmemizde büyük emekleri olan  Horasan  erenleri… 

Hepimizin bildiği   tarihe mal olmuş,  ilim ve hizmet aşkıyla  geçmişte yaşamış,  bugünde topraklarımızın her köşesinde külliyelerini, eserlerini ve türbelerini gördüğümüz günlük hayattaki uğraşılarımızdan araştıramadığımız, tanıyamadığımız, ziyaret edemediğimiz bu  şahsiyetleri öğrenmek…

Bu muhterem ve bir o kadar da muhteşem zatları bilmeyenimiz duymayanımız yoktur sanırım.

 Manisa Valiliği tarafından 1999 yılında Doç Dr. Mehmet ÇELİK başkanlığındaki  Celal Bayar Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan komisyona hazırlattırılan  “Saruhanoğulları Tarihi”  ile  Fuat KÖPRÜLÜ’ nün “İlk Mutasavvıflar” kitaplarında bu eşsiz şahsiyetlerden şöyle bahsediliyor;

“Horasan illeri denilen o dönemde birer ilim merkezi durumunda olan Semerkant, Buhara, Taşkent gibi şehirlerde yetişen Muhammed BuhariYusuf Hemedani, Ahmet Yesevi,  gibi âlim ve mutasavvıfların talebeleri olan adı geçen bu zatlar, Anadolu’ nun fethinde, Türkleşme ve İslamlaşmasında büyük ol almışlardır. Bu zaviyelerde sevgiyi, saygıyı, güzel ahlaklı olmayı öğretmişlerdir. Mevlâna, yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Velî, Şeyh Edebali gibi âlim ve mutasavvıfları yetiştirmişler, Ebussuud efendi, İbni kemal, Akşemseddin gibi âlimlerin yetişmesine öncülük etmişlerdir.”

          İşte efendim bizde bu alimlerin yetişmesine vesile oldukları ilimizdeki bu şahsiyetleri araştırmak üzere ilimiz merkezine  en uzak  ilçe olan ve  tarihi geçmişi çok öncelere dayanan Demirci ilçemizden başladık işe…

         Sizleri sıkmadan köşemizde çok detaya girmeden sadece haberdar etmek amacıyla özetle izlenimlerimi paylaşayım sizlerle…

Reisler Camii ve yanında yatmakta olan peygamber torunları...

Manisa’dan ayrıldıktan tahminen üç saat sonra Demirci girişine yaklaşık 3 km mesafede; Reisler Camii ve yanında yatmakta olan peygamber torunlarına gittik. Burası ile aldığımız bilgi  Hasan, Hüseyin ve Muğire Reisler içeride,   ön tarafta ise Hüseyin reisin torunu Zakir efendi yatmakta…  Babalarının adı Hoca Reislü Köyünün de kurucusu olan Ali İmran imiş.  Kanuni dönemi 1530 kayıtlarına göre türbenin olduğu yerde Hoca Reislü İsminde bir köy bulunuyordu. Köyde 39 hane 224 erkek nüfus vardı 1484 ile 1534 yılları arasında vefat etmişler…

Reisler Demirci beylerinin ve halkının mesire- piknik- yeri imiş.. Demirci beylerinden Mehmet bey 1240 Rumi tarihinde Reisler Camiini ve türbesini tamir ettirmiş. Son olarak Demirci Hayrat Eserlerini Yapma Yaşatma ve Koruma Derneği tarafından 1997 yılında tamamen yıkılmış olan cami ve türbe Vakıflar ve Anıtlar Yüksek Kurulunun izni ile aslına uygun olarak restore edilmiştir. Çevre düzenlemesi ve misafirhane yapılarak ziyarete açılmış…

Kamçılı Sultan, Yakup Çelebi, Hacı Ali Baba, Yemen Dede...

Buradan vedalaşıp  Demirci ilçe merkezine doğru yol aldık ve bize  söylenen  ve bilinen  kadarıyla sırasıyla Kamçılı Sultan, Yakup Çelebi,  Hacı Ali Baba, Yemen Dede  gibi değişik tepelerde yer tutmuş  bu gönül erlerine uğradık,  çevre halktan anlatılan menkıbelerini not ettik, fotoğraflarını çektik…

Mücahit, mana eri   Sinan-ı Musa Efendi...

Şehrin çıkışında Sinan Camii yanındaki  Demirci fatihlerinden, büyük alim, Mücahit, mana eri  olduğunu öğrendiğimiz Sinan-ı Musa efendiye vardık… Bu zatla ilgili olarak aldığımız bilgi; Zahir ve batın ilimlerinde çok üstün olduğu, hayatının düşmanla cihad etmekle geçtiği, oğullarının da kendine destek verdikleri ve sonunda şehit olduğudur. Kendisinin Demirci Fatihlerinden olduğu biliniyormuş.

Mermer üzerindeki beyitte şöyle yazılmış;

Tamdır bende hakka iman

Zahir -u batını Allah için yanan

Sözlerim doğrudur bana inan

Burada ehli beytim ile ben

Sinanım Sinan.

Büyük Alim Mücahid Mana eri ve şehid….

Türkmen Dede  (Süleyman Şafi Efendi), hanımı Şadiye-i Zahide ve oğlu Mustafa Sadi Efendi...

Demirci ilçesindeki gezimizin son durağı Türkmen Tepesi denilen bölgenin en yüksek ve hakim tepesi…  Burada Türkmen Dede diye bilinen  Süleyman Şafi Efendi, hanımı Şadiye-i Zahide ve oğlu Mustafa Sadi Efendi bulunmakta…

Buraya da Demirci Hayrat Eserlerini Yapma Yaşatma ve Koruma Derneği   öncülük etmiş ve  çevre halkının ayni, mali ve bedeni yardımlarıyla cami, yemekhane ve mutfak inşa edilmiş. Çok yüksek bir tepe olduğu için Kaymakamlık ve Belediye ortaklaşa her yıl düzenlediği yamaç paraşütü şenliği ile de ülke çapındaki katılımcılarıyla büyük ilgi  görüyormuş…

Buradaki mermerde yazılanlara ve anlatılanlara göre; Süleyman Şafi Efendi 1471 yılında doğmuş. Horasanın İnlidere köyünden 9 arkadaşı ile birlikte Demirciye gelmişler. Bizzat Muhammed Bahaddin Hazretlerinden ders almış. Zahir ve Batın ilimlerinde çok yüksek seviyede ve zamanının kutbu imiş. Manevi görevi Hastaların Şifa bulması için dua etmek olduğu için  Şafi lakabını almış. 1550 yılında vefat etmiş.

Demirciye yaptığımız bu gezimizde bize eşlik edip Türk misafirperliğini sergileyen  Demirci Hayrat Eserlerini Yapma Yaşatma ve Koruma Derneği  Başkanı ve yardımcısı sağ olsunlar bizleri çok iyi ağırladılar … Kendilerine çok teşekkür ederiz.

 

Evet efendim,  hani  klişeleşmiş zaman zaman hepimizin   söylediği bir cümleyi gerçek anlamda inanarak, yaşamak ve yaşatmak dileğiyle belirtmeden geçemeyeceğim. “Geçmişimizi bilelim, sahip çıkalım ve onları daima hatırlayalım.”

Şiirimde dile getirdiğim üzere;

Atalarımızın kanlarıyla, canlarıyla emanet bıraktığı bu  güzel  vatanımızın bilmeliyiz her köşesindeki eşsiz tarihi,

Atasını,geçmişi bilmemek yakışmaz bize…Genç, yaşlı haydi yaşatalım bu yüce bilinci…

İleriki günlerde gönül erlerini tanımak üzere Manisa ve İlçelerinde yaptığımız  araştırma gezilerimi  sizlerle paylaşmaya devam etmek dileğiyle…  Hoşcakalın…

 Mansur BİLGİN

Hür Işık Gazetesi

Köşe Yazarı  -09.06.2011

http://www.manisahurisik.com/artikel.php?artikel_id=1911 

  
7278 kez okundu

Yorumlar

Dua     11/06/2011 15:41

Bu zatları topluma hatırlattığınız için Allah Razı olsun.... Cenabı hakk Manisamızın ve dünyanın her köşesindeki manevi dinamiklerimiz olan bu zatların hürmetine inanları bir ve beraber kılıp güçlendirsin işallah... Halifei Resullah Makamındaki zatın hürmetinede inananları her alanda muzaffer kılsın...
Misafir -

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam224
Toplam Ziyaret493195
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Hava Durumu
Saat
Kur'an Radyo
RİSALET RADYO
Diyanet Risalet Radyo
KABE TV CANLI
RECEPLİ
BAĞIŞ KABULÜ HS. NO.

 Manisa İl, İlçe ve Köyleri
Dayanışma Derneği
 

TÜRKİYE FİNANS KATILIM 
BANKASI

MANİSA ŞUBESİ 

HESAP NO

962136-1

IBAN NO

TR090020600064
009621360001

M. ZÜHDÜ CAMİİ
www.muhammedzuhdu.org