Bizler medeni eşkiyalık yaparak eline geçirdiği herşeyi gasbedenlerin değil, senelerce aralarında yaşadıktan sonra , kimin malını almışsam işte malım gelsin alsın, kimin sırtını vurduysam işte sırtım gelsin vursun diyen HZ. MUHAMMED (SAV) nin ahlakına muhtacız....Hocasına silah çeken, yumruk sallayanların değil, bana bir harf öğretenin kölesi olurum sözünü söyleyen Allahın arslanı Hz. Ali (RA) nin ahlakına muhtacız....
"BEN GÜZEL AHLAKI TAMAMLAMAK İÇİN GÖNDERİLDİM (2)" diyen ve "ŞÜPHESİZKİ SEN EN BÜYÜK VE EN GÜZEL AHLAK ÜZERİNDESİN(1)" ayetinin sırrına mazhar olan HZ MUHAMMED (SAV) nin yolundan ayrılmamalıyız...
20 MART - 20 NiSAN 2015 tarihleri arası - planlanan UMRE PROGRAMI için-----son kayıt tarihi olan -----20 ŞUBAT 2015 ----tarihine bir hafta kaldı. Yetkililer, kayıt işlemlerinin uzatılmayacağını ve sınırlı sayıda kalan kontenjan için zamanında müracaat edilmesini belirttiler.
Şâh-ı Nakşbend,718 Muharrem'inde (1318 Nisan'ında) Kasr-ı Hinduvân'da doğdu. Bu yıllar Osmanlı Devleti'nin kuruluş yılları.ŞÂH-I NAKŞBEND VE NAKŞİLİK:
Şâh-ı Nakşbend hazretleri, kendisine kadar "Hâcegân Yolu" olarak anılan tarikatı "Nakşbendî" yapan kolbaşı. Veliler serdârı bir ulu. Adı Muhammed Bahâuddin b. Muhammed, nisbesi el-Buhârî. Buhârâ yakınındaki Kasr-ı ârifân'dan. Burasının eski adı Kasr-ı Hinduvân. Kendilerine nisbetle "Arifler köşkü" anlamına Kasr-ı ârifân denildi. "Nakşbend" lâkabının nereden geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte tarikatın "hafi zikir" ve "rabıta"yı esas almış olmasından kaynaklandığı söylenmektedir. Çünkü "Nakşbend" "Nakışçı, nakışbağı" anlamlarına gelmektedir. Başındaki "Şâh" kelimeside "Gönül Sultanı" anlamına bir saygı ifadesidir.