Hz. Peygamber, Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etti ve şöyle buyurdu: “Aşûre günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizi, Savm, 48; III, 126) ------- --------- -------------Hz. Aişe şöyle anlatıyor: “Resûlullah (s.a.s.), Aşûre günü oruç tutulmasını emretti. Ramazan orucu farz kılınınca, dileyen Aşûre günü oruç tuttu, dileyen tutmadı.” (Buhârî, Savm, 69; II, 250)
İslam’dan önce de bu ay muhterem kabul edilip, bu ayda savaşmak haram olduğu için muharrem ismi verilmiştir.( DİB, Dini Kavramlar Sözlüğü, “Muharrem” md.)
Sevgili Peygamberimiz hadislerinde haram ayların zilkade, zilhicce, muharrem ve receb olarak zikretmiş(Buhari, Megazi, 77) ve Yüce Rabbimizde Kuran-ı Kerimin değişik ayetlerinde bu aylara saygı gösterilmesini emretmiştir.( Bakara, 2/194, Maide,5/2) Hz. Peygamber Efendimiz Muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiş ve ramazandan sonraki en faziletli orucunu bu ayda tutulan oruç olduğunu bizlere bildirmiştir. (Müslim, Sıyam, 202-203) Kameri aylardan Muharrem ayının onuncu günü ise, Aşure günüdür.
25 Ekim Cumartesi günü Hicri yılbaşımızdır. Muharrem, Hicri takvimin ilk ayıdır.
Yüce Dinimiz İslam’da özel bir yere sahip olan Aşure günü muharrem ayı içerisindedir. Sözlükte “haram kılınan, yasaklanan kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarına gelen Muharrem, savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan biridir.
Bayramlar Müslüman olma bilincimizi tazeleyen, millet olma irademizi canlı tutan, kardeşlik ve dostluk duygularımızı artıran rahmet, bereket dolu günlerdir. Bu günlere bizleri kavuşturan Allah’ımıza sonsuz şükürler olsun.