Kurban Yüce Allah'ın rahmetine yaklaşmak için ibadet niyeti ile kesilen özel hayvandır. Kurban bayramı günlerinde (ilk üç günde) böyle Allah rızası için kesilen kurbana (Udhiyye), bunu kesmeğe de "tazhiye" denilir. Kurban kesme yükümlülüğü için, İmam Azam ile İmam Ebû Yusuf'a göre, akıl ve buluğ şart değildir. Bundan dolayı zengin olan bir çocuğun veya bir delinin malından bunların velisi kurban keser. Bu çocuk veya bu mecnun o kurbanın etinden yer. Geri kalan kısmı da, elbise gibi aynından faydalanacakları bir şeyle değiştirilir.
Fakat İmam Muhammed'e göre, kurban yükümlülüğü için akıl ve büluğ şarttır. (İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, kurban vacib değil, müekked bir sünnettir.)
Mehmet Efendi 1882 yılında, Yuntdağı’ nın Asmacık köyünde dünyaya gelmiştir. Annesinin adı Sultan, babasının adı İbrahim'dir. Dünyaya geldiğinde ayaklarının doğuştan içe doğru bükük olduğu görülür. Bu duruma çok üzülen annesi Sultan Hanımı, babası teselli eder, “Benim oğlum ileride çok büyük adam olacak”, der.
İlim tahsil etmek maksadıyla yola çıkan kimse için Rasulullah (a.s) Efendimiz buyuruyor ki:
"İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır." (Tirmizi, İlim2; İbn-ü Mace, Mukaddime17) Mehmet Efendi, Kadınhanı'ndaki tahsili sırasında bazı sıkıntılar yaşamıştır. Mesela kendi ifadesi ile öğrendiğimize göre, yokluk yıllarında uzun süre yağsız bulgur aşı yemiş, kuru üzüm ile ekmek yediğini de ifade etmiştir.
Bu mübarek sûre, "El\'Adiyât" sûresinden sonra Mekke-i Mükerreme\'de nazil olmuştur. Üç âyet-i keri\'meyi içermektedir. Resûl-i Ekrem\'e ihsan buyurulan Kevseri bildirdiği için kendisine bu isim verilmiştir.
Maamafih bir ismi de "Nahr sûresi"dir. Bundan evvelki "EI\'Mâun" sûresinde dini yalanlayan bir şahsın pek kötü vasıfları bildirilmişti.
Bu sûrede de Allah\'ın dinini yaymakla em rolün an Yüce Peygamber olduğunu hayır ve bereket ile kendisinin yüce değerinin bildirilmesinden dolayı bu iki mübarek sûre arasında nazarı dikkati çekecek bir münâsebet vardır.
FÂTİHA SÛRESİ
Bilindiği üzere Kur\'an\'ı Kerîm (114) sûre ile (6666) âyet-i kerîmeden meydana gelmektedir. Fatiha ve de Sûresi ise bu mübarek sürelerin birincisidir. Tercih edilen görüşe göre Mekke-i Mükerreme\'de inmiştir.
Fatiha sûresi, Kur\'an\'ı Kerim\'in kıraatine başlangıç teşkil ettiği için fatiha adını almıştır. Çünkü derece derece ortaya çıkan her şeyin ilkine fatiha denir.
Fatiha sûresi. Kur\'an hakikatlerinin özünü kapsadığı için kendisine (Ümmü\'l-Kur\'an), (Ümmü\'l-Kitap) gibi isimler de verilmiştir. Aynı şekilde bu mübarek sûre yedi âyetten ibaret olup namazların her rekatında okunduğu için (Seb\'ul-mesânî) adını da almıştır.
Fatiha sûresi, yüce Allah\'a hamd ve övgüyü içeren, O Ulu Yaratıcının mukaddes vasıflarını kapsayan ve O Kerem sahibi Mabu\'da kulluk arzetmede en önemli duayı içine alan bir sûredir.
Cenabı Hakka (CC) sonsuz hamdü senalar olsun ki bu sene de Ramazan Bayramına kavuşmuş bulunmaktayız.
Başta üyelerimiz olmak üzere tüm Ümmeti Muhammedin İslam âleminin Ramazan Bayramını tebrik eder,
ülkemize ve islam alemine birlik beraberlik kaynaşma ve dayanışmaya vesile kılmasını,
Korona virüs salgını nedeniyle insanlığın geçtiği bu zor günlerden (imtihandan) Cenabı Hakkın yardımıyla sağlık ve afiyetle çıkmamızı,
Allah'ı CC. her daim hatırımızdan çıkarmadan kullukta daim olmak üzere eski sağlıklı günlere afiyet ve huzurla dönmemizi,
Tekrar Ümmetin Kabe'de tavafta, Ravzada Hz. Muhammed sav efendimizi ziyarette ,
Camileriimizde cemaatle omuz omuza safları sık tutarak namaz kılmak için buluşmamızı,
Ramazan ayında tutulan oruçların, okunan Kur'anı Kerim ve salavatların,
Verilen zekat, sadaka ve fitreler ile kardeşlik ve dayanışmanın,
İki cihan saadetimiz ve kurtuluşumuza bu mübarek ramazan bayramın vesile olmasını;
Yüce Mevla'dan (C.C) niyaz ederim.