Bu mübarek sürenin nüzul sebebi hakkında şöyle deniliyor.
1. Resül-i Ekrem, S al I ali âh- ü Aleyhivessellem Efendimizin muhterem oğlu Hz. Kasım vefat edince "As Ibni Vâil" demiş ki: Muhammed'in -Aleyhisselâm- artık nesli kesildi, kendisini anacak evlâdı kalmadı.
2. Bir takım Mekke müşrikleri, Resül-i Ekrem'in erkek evlâdının vefat ettiğini görünce: Onun nesli kesildi, kendisi, Ebter = anılmadan mahrum kaldı, demişlerdi. O müşrikler, erkek evlâd sahibi olmamayı bir kusur sayarak bununla insanları o Yüce Peygamber'e tâbi olmaktan menetmek istiyorlardı.
3. O din düşmanları, m üs l umanlara bir şiddet, bir darlık gelince bununla ferahlanıyorlardı. İslâm varlığının yok olmasını bekliyorlardı. Tâ ki: Kendi kâfirce varlıkları devam etsin, yok olmaktan kurtulmuş olsun.
"Teşrik" Arap dilinde etleri doğrayıp kurutmak demektir. Vaktiyle bayramın birinci günü Mina'da kesilen kurbanların etleri, bayramın 2., 3. ve 4. günlerinde güneşte kurumaya bırakılırdı. Bu sebeple bu üç güne et kurutma günleri anlamında "eyyam-ı teşrik / teşrik günleri" denilmiştir.
"Tekbir" ise Allah'ı ululamak, yüceltmek demektir. Kurban bayramının arefe günü (9 zilhicce) sabah namazından başlayarak bayramın 4. gününe ikindi namazına kadar (13 zilhicce) ikindi namazı dahil farz namazlardan sonra
toplam 23 defa
"Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd"
cümlesini söylemeye "teşrik tekbiri" denir.
İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre bu tekbirlerin söylenmesi kadın-erkek her Müslümana vaciptir.
Zebh (Boğazlamak) İşlemi
43- Mesrii' surette bogazlanma, hayvanın hulkumunu yani: Nefes borusunu ve «meri» denilen yemek ve icmek borusunu ve bunların arasinda bulunup «vedec» denilen iki damarını kesmek suretiyle yapilir.
Bu dört şeyden nefes borusunun kesilmesi, imami A'zama göre kafidir.
İmami Ebu Yusufa göre her halde nefes borusu ile yemek borusu ve o iki damardan biri kesilmelidir.
İmami Muhammede göre de bu dört seyden her birinin ekserisi kesilmiş bulunmalidir.
Kurbanın kesilme zamanı nahr (Bayramın birinci, ikinci ve üçüncü) günleridir. Fakat birinci günde kesilmesi daha faziletlidir.
21- Kurbanlar, bayram namazı kılınan şehir gibi yerlerde, bayram namazı kılındıktan sonra bayram namazı kılınmayan yerlerde ise bayram gününün fecrinden sonra kesilir. İlk vakti budur. Kurbanı geceleyin kesmek tenzihen mekruhtur.
(İmam Şafiî'ye göre, kurbanlar bayramın dördüncü günü güneş batıncaya kadar kesilebilir.)
22- Kurbanlar kıbleye karşı yatılarak "Bismillâhi Allahü Ekber" diye kesilir. Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmelidir, değilse uygun gördüğü bir müslümana emredip kestirmeli ve kendisi de başında bulunmalı. Şu ayet-i kerimeyi de okumalıdır:
"Benim namazım, ibadetlerim, yaşayışım ve ölümüm alemlerin Rabbı Allah içindir ki, O'nun ortağı yoktur." (En'am: 162)
Kurban kesme yükümlülüğü için, İmam Azam ile İmam Ebû Yusuf'a göre, akıl ve buluğ şart değildir. Bundan dolayı zengin olan bir çocuğun veya bir delinin malından bunların velisi kurban keser. Bu çocuk veya bu mecnun o kurbanın etinden yer. Geri kalan kısmı da, elbise gibi aynından faydalanacakları bir şeyle değiştirilir.
Fakat İmam Muhammed'e göre, kurban yükümlülüğü için akıl ve büluğ şarttır. Bundan dolayı çocukların ve mecnun olanların mallarından kurban kesilmesi gerekmez. Fetva da buna göredir. Velileri onlar adına mallarından kesecek olsalar, kurban bedelini onlara ödemeleri gerekir. Ancak bir kimsenin kendi malından çocuğu için kurban kesmesi mendubdur.
(İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, kurban vacib değil, müekked bir sünnettir.)
4- Vacib olan kurban görevi, Hak yolunda fedakarlığın bir nişanıdır. Yüce Allah'ın verdiği nimetlere karşı yapılan bir şükürdür. Bunun sonucu da sevaba ulaşmak ve birtakım belalardan korunmaktır.