Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır...
Ramazan ayı başlıyor, başladı derken sonlarına yaklaşıyoruz. "Evveli rahmet, ortası mağfiret, (günahların bağışlanması) sonu da cehennemden kurtuluş" olarak Yüce Peygamberimiz bizlere bu ayın önemini haber vermiştir.
Kadir Gecesi'ne bu adı bizzat Yüce Allah vermiştir. Hepimiz için mübarek olsun.
Bu gecenin adını taşıyan sûrede Yüce Mevlâmız: "Gerçekten biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'ni sana bildiren nedir? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O'nda melekler ve ruh, Rab'lerinin izniyle her bir iş için iner de iner. O gece tan yeri ağarıncaya kadar bir esenliktir"(1) buyurmaktadır.
Bu gece, insanlığın ufkunda bir güneş gibi doğan Kur'an gecesidir. Şüphesiz böyle değerli gün ve geceleri, en iyi şekilde değerlendirmek hepimizin görevidir.
Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 103-105). Vacip oluşu, sünnetle sabittir (Buhârî, Zekât, 70-78; Müslim, Zekât, 12-16; Ebû Dâvûd, Zekât, 18; İbn Mâce, Zekât, 21).
Oruç tutacak kimsenin sahur yemeği yemesi müstahabdır. Bunun vakti, gecenin sonudur. Alimlerden Ebu'l-Leys'e göre, gecenin son altıda biridir. Sahur yemeği, insana oruç için kuvvet verir. Sahurun geciktirilmesi müstahab ise de, ikinci fecrin doğup doğmadığından şübhe edilecek bir zamana kadar geciktirilmesi mekruhtur.
Sahur, seher vaktinde yenecek yemektir. Bu yemeği yemeğe "Sahur Yemek" denir. Seher de, ikinci fecirden biraz öncesine kadar olan vakittir.
Bu ayda oruç tutmak mü'minler üzerine farz kılınmıştır.
Kur anı Kerimde ;
"Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinizede oruç farz kılındı. Umulur ki, (oruç tutmak suretiyle kötülerden) korunursunuz." (Bakara -183)
" İçinizden kim ramazan ayına yetişirse orucunu tutsun"( Bakara -184)
Allahın kitabında methedilen , Rasülüllahın (SAV) in dilinde övülen, ilahi rahmet ve mağfiretin oluk oluk aktığı ramazan ayında bütün mü'minler dünyalarını saran gaflet ve tembellikten sıyrılarak Allahın rızasına koşmalıdırlar.
Sevgili Peygamberimiz, bizim bu geceyi ibadetle geçirmemizi tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuşlardır:
“Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneş doğuncaya kadar dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar: Tevbe eden yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığına şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Daha ne gibi istekleri varsa istesinler, vereyim”